Ne bu? Ne izledik dün akşam? Bakın şu kuracağım cümleye kimse itiraz edemez, görüntüyle sabit. Rakibin ilk golü faul atışından geldi. Ancak bu faul olurken, İsmail Yüksek bizim ceza sahamızın içinde elinde yanan meşale tutuyordu. Tekrar ediyorum faul olurken bizim futbolcunun elinde YANAN MEŞALE vardı. Lakin hakem maçı durdurmak yerine, rakibe faul verdi. İnanılmaz bir lig, gerçekten inanılmaz şeyler yaşanıyor.
Ya kardeşim, kalecimiz yerde yatıyor, tedavi görüyor ve çenesine madde atıp çenesini yarıyorsun ya. Livakoviç’in çenesi açıldı, kanadı, bir de maç sonunda taraftarın saldırısına uğrayıp yumruk yedi. Teknik direktörümüzün kafasına madde geldi. Bu sezon kulüp başkanından yumruk yiyen Halil Umut Meler, bu maçı sonuna kadar nasıl oynatıyor anlamıyorum. Aynı maçı Avrupa'da olsa oynatabilir miydi?
Maç bitiyor rakip takım taraftarı sahaya girip elindeki bayrak direğiyle oyuncu kovalıyor. Sezonun ilk yarısında İstanbul’da biz namağlupken bizi 3-2 yenen Trabzonlu oyuncular maç sonunda orta sahada uzun uzun galibiyetlerini kutlamıştı. Biz hiçbir şey yapmadık, kendi hatalarımıza öfkelendik, üzüldük. Aslında, dürüst olmak gerekirse Fenerbahçe aşkından bu ligi takip ediyorum. Elimde olsa biran bile bu lig ile ilgim alakam kalmaz. Böyle bir ligi kim izler?
