Nuray Babacan
Erdoğan’dan Konyalı Kurum savunması! Karadenizlileri bana bırakın
Öğrendiğimize göre, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, adaylığına karar verilme aşamasında Karadenizli seçmeni ikna etmenin zor olacağını söyleyen partililere, “Karadenizlileri bana bırakın, onları ben temsil ediyorum” yanıtı verdi.
KAMPANYA AMA NASIL?
Siyasi partilerde, tüm adayların açıklanmasının ardından artık stratejiler ve kampanyalar konuşulacak. Bu konuda yapılan çalışmaların büyük bölümünden haberdar olmamıza rağmen zaman zaman karşımıza çıkan ‘yapay gündem oluşturma’ çabalarını göz ardı etmemek gerekir. Özellikle, iktidar partisi için kampanya, kâğıtta yazılı olandan daha fazlasını içerebiliyor!
KURUM’A İMAMOĞLU STRATEJİSİ!
İstanbul çalışmalarına dönersek; AKP’de Murat Kurum’un İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak açıklanmasının ardından kampanya ekibi İstanbul’a üs kurdu. Şimdi, tüm strateji Ekrem İmamoğlu ile baş etmek üzerine kuruluyor. Polemik konusunda oldukça başarılı olan İmamoğlu’na laf yetiştirmenin zorluğunu fark
eden ekip, sürekli yeni proje ve vaat açıklayarak dikkatleri başka tarafa çekme planı yapıyor. Kurum’un daha ilk açıklamalarında bakanlığı döneminde yaptıklarını anlatmaya başlaması stratejisi konusunda ipucu verdi.
KARADENİZ- KONYA DENGESİ
Kurum’la ilgili alanda karşılaşılan en önemli konu, yeterince tanınmaması, popülaritesinin olmaması, kitleleri etkileme gücünün zayıf kalması olarak belirlendi. Bunlardan daha önemli bir diğer başlık ise Konyalı olması. Karadenizli olmanın iş yaptığı İstanbul seçmen profilinde, Konyalı bir adayı anlatma güçlüğü çekiliyor. Hatta bu konu kendisine aktarıldığında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın “Karadeniz’i bana bırakın, onları ben temsil ediyorum” dediğini aktaralım. İmamoğlu’nun, “Ben rakibimin kim olduğunu biliyorum” sözünün boş olmadığı ortada…
PROJE VE VAAT HAZIRLIĞI
İstanbul kampanyasında, bakanlıklardan vaat listesi toplandığını daha önce aktarmıştık. Şimdiye kadar İstanbul’dan esirgenen birçok proje, Kurum’un kampanyası boyunca birer birer açıklanacak. Ancak, AKP’lilerin vaatlerin arasına yerleştirmekte güçlük çektiği konular da var. Örneğin kentsel dönüşüm artık eskisi gibi prim yapmıyor. Yapılan araştırmalar, vatandaşın kentsel dönüşümü ‘evini- yurdunu’ kaybetmek olarak algıladığını ortaya koydu. Yerinde dönüşüm de vatandaşlara yüklenen maliyetler nedeniyle kampanya konusu yapılamıyor.
DEM VE İYİ PARTİ İZLEMEDE
Ayrıca AKP yönetimi, DEM’deki her gelişmeyi yakından izliyor. Sadece DEM değil, İYİ Parti’yi de. Yeni anlayış, CHP’nin DEM’le yakınlaşmasının önlenmesi, AKP’nin yerelde İYİ Parti’yle yakınlaşması. DEM’in İstanbul’da çıkaracağı aday düşük profilli bile olsa Kürtlerin oylarını böleceği, bunun da İmamoğlu’na karşı şanslarını artıracağı anlatılıyor. İmamoğlu’nun bir önceki seçim tekrarlanmadan önce aldığı yüzde 49’luk oy üzerinde hesap yapılıyor. Buradaki yüzde 5’lik bir gerilemenin kendilerine yarışta avantaj yaratacağı öne sürülüyor.
YENİDEN REFAH SANCISI
AKP’de İstanbul çalışmaları hızlanırken, Ankara’da karara bağlanması gereken acil konular var. Örneğin emeklilere yapılacak ek zammın oranı, Yeniden Refah Partisi’yle yapılacak görüşmelerin geleceği gibi… Ateş gibi düşen şehit haberleri bu işleri biraz yavaşlatsa da Meclis’in açılmasıyla birlikte hızlanacak. Yeniden Refah’la görüşmelerin tıkanmasının en önemli nedeninin İstanbul’da ilçe, Sakarya’da da il belediye başkanlığını istemeleri olduğu anlatılıyor. Ayrıca partide, Yeniden Refah’la yapılan her iş birliğinin gelecekte kendilerine ciddi zarar vereceğini düşünenler az değil. Ancak parti yönetimi, yerel seçimlerde pek rahat olmadığı için ince hesap yapmak zorunda kalıyor…