Tolga Sardan
Yeni normalde ilk bayram…
Kontrollü normal hayatın başlamasıyla birlikte ülkemizde “ciddiye alınmama” noktasına gelen Covid – 19, dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor.
Önce kısa bir dünyadan bilgilendirme yapalım:
Bu yazıyı kaleme aldığım dün sabah saatlerinde dünya genelindeki vaka sayısı 16.6 milyon dolayındaydı. Ölümler ise 650 bini geçti. Her geçen gün vaka sayında rekor kırılıyor. Günlük vaka sayısı 300 bine dayandı. Biz artık milletçe pek ilgilenmesek de, henüz ABD, Brezilya, Hindistan’da vaka artışı ve ölümlerde başı çekiyor. Rusya ve Güney Amerika ülkeleri ile Güney Afrika, istatistiklerde ilk 10 içinde yer alıyorlar.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus’un, önceki gün Cenevre’deki basın toplantısında kurduğu "Sizlere dürüst olacağım. Gelecekte eski normale asla geri dönüş olmayacak" cümlesi, durumun vehametini göstermesi açısından önemli.
•••
Türkiye’deki durum ise, tamamen dünyadan bağımsız olarak yürüyor, yürütülüyor! Sağlık Bakanlığı ve bilim insanlarının tüm uyarılarına karşın kontrollü yeni normal hayat olarak adlandırılan sürecin başlaması, ülkemizi Covid – 19 gerçeğinden uzaklaştırdı.
Resmi rakamlara bakıldığında, günlük vaka sayısı 900’lü rakamlara inmiş görünüyor. Günlük test sayısının ortalama 40 binlerde olmasıyla günlük vaka yayılma hızı 2 – 2.3 arasında gidip geliyor. Her ne kadar günlük vaka sayısında göreceli bir düşüş olsa da, yoğun bakımdaki hasta sayısında küçük artışlar var. Bu durum, kimi soru işaretlerini beraberinde getiriyor.
Bakan Fahrettin Koca’nın her akşam açıkladığı rakamlara rağmen halk arasında rakamların gerçekte daha fazla olduğu yönünde kanaat hâkim. Belki kimi çevrelerin algı yönetimi bu kanaatin oluşmasında etkisi var. Ancak gerek Koca’nın her akşam sosyal paylaşımlarında kentlerdeki sayılardan örnekler vermesi, gerekse büyük kentlerdeki hastanelerde yaşananlar, resmi verilere olan inancın yitirilmesine neden oluyor.
•••
Türkiye, bu yıl ilk dini bayramı sokağa çıkma kısıtlaması altında geçirmişti. 1 Haziran’dan itibaren hükümetin “kontrollü normal yaşama geçiş” uygulamasını başlatmasıyla birlikte yılın ikinci dini bayramı olan Kurban Bayramı, salgın yasaklarının gevşetildiği bir ortamda yaşanacak.
Ancak, kontrollü yeni normal yaşamın ilk döneminde salgınla mücadele kamuoyuna yansıyan görüntüler ve bilgiler, Kurban Bayramı sonrasında ülkemizin farklı bir noktaya geleceğinin sinyallerini veriyor.
Ülkedeki hayatın, neredeyse Covid – 19’dan önceki 2019 yazındaki yaşam biçimine dönmesinin getirdiği rahatlıkla beraber kurban kesmenin serbest olması, kurban pazarları ile kesimhanelerinde temasların yakın ve çokça yaşanması olasılığı, yine bayram ziyaretlerinde hijyen – mesafe – maske üçlemesine uyulup uyulmayacağı gerçeği, kış ayları öncesinde Türkiye’nin Coronavirüs’le mücadelesindeki en önemli dezavantajlarından birisi olması aşikar.
Kaldı ki, ülke genelinde özellikle maske takılmaması ve yakın temastan kaçınılmaması, bu dönemde 200 -300’lerde olması gereken günlük vaka sayısının bin barajına yakın seyretmesine neden oluyor. Bu konuda önümüzde iki örnek var:
İlki İspanya. Covid – 19’un ağır biçimde olduğu ülkelerden İspanya’nın yasakları gevşetmesiyle birlikte günlük 300-400 dolayında olan vaka sayısı şimdilerde yeniden 2 bini aşmış durumda.
Buna karşın, Coronavirüs’ün büyük hasar yarattığı ve binlerce insanın yaşamını yitirdiği İtalya, işi sıkı tutması sayesinde günlük vaka sayısı 250 – 300 ortalamasına indirmeyi başardı.
Futbolda Başakşehir’in şampiyonluk kutlamalarında ne sokakta ne de Cumhurbaşkanlığı’ndaki kutlamalarda sağlık koşullarına uyulmadığına tanık olduk. Oysa, İtalya’da Juventus’un şampiyonluk kutlamalarındaki önlemlerin nasıl olduğunun görüntülerini de izledik.
•••
Farkında mısınız, bilmiyorum. Bir süredir televizyon kanallarında bilim insanlarının katıldığı ve Covid -19’la mücadelenin konuşulduğu, tartışıldığı programları göremiyoruz. Bir elin parmaklarını geçemeyecek kadar bilim insanı televizyonlarda görülüyor. O da, ‘âdet yerini bulsun’ kabilinden.
Keza, basılı medyada da artık bu haberler rutine dönmüş, küçültülerek okuyucuya sunuluyor. Sıradanlaştırıldı.
Günlük yaşamda çevremize baktığımızda, halkın artık Coronavirüs’ü pek umursamadığına tanık olmak üzücü.
Ancak unutulmaması gereken bir durum var:
Yazının girişinde yer verdiğim DSÖ’nün açıklaması ışığında, Sağlık Bakanı Koca’nın elindeki tüm imkânları kullanarak sağlık emekçileri ile beraber yürüttüğü mücadeleye destek vermemiz zorunlu.
Çünkü bu ülkede halen Covid – 19’dan etkilenerek ölen yurttaşlar var. Unutmayalım, ölümün kıyısından dönüp yaşama tutunan binlerce hasta var. Halen solunum cihazlarına bağlanmış, yoğun bakımlarda hayata döndürülmeye çalışılanlar mevcut.
Kendi yaşamları pahasına hastaları iyileştirmek için çabalayan sağlık emekçilerini hatırlayalım, bu bayram kendi kendimize sokağa çıkma kısıtlaması getirelim.
(KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN. SAĞLIKLI, GÜZEL VE MUTLU BAYRAM GEÇİRMENİZİ DİLERİM…)