Kubilay Kaptan
Türkiye Cumhuriyeti’nde Kurulan Vakıflar 1926-1967 Dönemi
Terminolojik olarak İslâm hukukuna dâhil olan vakıf kavramı, özel mülkiyet altındaki bir malın gelecekteki gelirinin kamu yararına veya hayır amacıyla tahsis edilmesi demektir. Tarihi süreç itibariyle 1000 yılı aşkın bir geçmişi olan vakıf müessesesi bilhassa Osmanlı döneminde, sosyal, kültürel ve ekonomik hayatı geniş ölçüde kuşatmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti devletinde vakıfların durumu ile ilgili süreç, 1924 yılında Evkaf Vekâleti’nin kaldırılması ile başlamış; 24 Ekim 1926 tarihinde Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle devam etmiştir. Bu kanunun mad.73’den mad.81.’e kadar olan dokuz maddelik kısmı vakıflarla ilgilidir. Bu maddelerde “vakıf” terimi yerine “tesis” kelimesi kullanılmıştır. Bu kanunda, Cumhuriyet’in ilanından önceki vakıfların durumu ele alınmamış; sadece yeni kurulacak olan vakıflar hakkında uygulanacak maddeler yer almıştır.
1926’da Türk Medeni Kanunu’nun kabulünden 1967’de 903 numaralı Vakıflar Kanunu’nun kabulüne kadarki 41 yıllık dönemde kanuni olarak kurulan tesislerin sayısının 202 adet olduğu tespit edilmiştir. Bunlardan 165’i yani %83’ü faal durumdadır ve 1967’de çıkarılan 903 no’lu kanunundaki isim değişikliği ile “vakıf” olarak adlandırılmışlardır. 1926–1967 yılları arasında sadece 202 tesis kurulmuştur ve bu sayı, 1926–2007 yılları arasında kurulan 4.702 adet vakfın sadece %4,3’ünü teşkil etmektedir.
1926 yılında kabul edilen Medeni Kanun’un 74. maddesine göre tesisler, tesis senedi veya vasiyetname ile oluşur. Ancak bahse konusu ettiğimiz 202 adet tesisten 5’inin kuruluş şekli bilinmemektedir. Bununla beraber bu 202 adet tesisten 143’ü Senetle; 54’ü ise Vasiyetname yolu ile kurulmuştur.
1926 yılı Medeni Kanun’unda “Aile Tesisleri” ve “Dinî Tesisler” olmak üzere sadece iki tane amaçtan bahsedilmişse de kurulan tesisler arasında, eğitim ve sağlık hizmeti, kütüphane (3 adet), hayvanları korumak vb. ve işçilere gibi amaçlarla da tesislerin kurulduğu görülmektedir.
Medeni Kanun’un 80. maddesinde “Aile Tesisleri” ve 322. Maddesinde ise “Aile Vakıfları” tabirleri kullanılmıştır. 1926–1967 yılları arasında kurulan Aile Tesisleri, Medeni Kanun’un ilgili hükmüne göre aile efradının talim ve terbiyesi, iş hayatında ve evlenirken gerekli olan maddi ve manevi ihtiyaçların karşılanması amacıyla kurulmuştur. Aile tesisleri haricindeki diğer tesislerde kuruluş amacını vâkıf belirlediği halde aile tesislerinde amaç, kanun tarafından belirtilmiştir. 1926 ile 1967 yılları arasında kurulan aile tesisi 9 tanedir.
Dinî tesislerin amacı, dini ibadetlerin yapılmasını sağlamaya yöneliktir. Buna göre mescit, cami, kilise veya havra yapımı, bakımı, burada hizmet edecek görevlilerin ihtiyaçlarının karşılanması, dinî okul inşası ve din âlimi olarak yetiştirilecek öğrencilerin ihtiyacını karşılamak üzere kurulan tesisler bu türdendir. İbadetle beraber genel ihtiyaçlara cevap verecek olan tesislere Karma Tesisler denmektedir. İncelenen dönemde kurulan tesislerden 109’u dinî tesistir. Bu sayı 1926-1967 yılları arasında kurulan tesisler içinde %54’lük bir orana tekabül etmektedir.
1926-1967 döneminde kurulan tesislerden 37’sinin kurucusu kadındır ve bunların büyük çoğunluğunun diyanî amaçla kurulmuş olduğu görülmektedir. Vâkıfeler mallarını camilere, imamlara, müezzinlere, hatim okuyacaklara, Kızılay Derneği’ne, fakirlere, hayrat olarak çeşmeye, köy ihtiyaçlarına, Çocuk Esirgeme Kurumu’na, Milli Eğitim Memurluğu’na, hastanelere, Dilsiz ve Körler Müessesesi’ne ve Yetim Mektebi’ne vakfetmişlerdir.
Eğitim amaçlı kurulan tesisler ise 21 adettir. Bunların içinde okullar, kütüphaneler, enstitüler, öğrencilere yapılan tesisler vardır. En ilgi çekicileri; Feyziye Mektepleri Tesisi, Türk Silahlı Kuvvetleri Çocuklarının Tahsiline Yardım Tesisi, Türk Eğitim Derneği Ankara Koleji Tesisi, Galatasaray Lisesi’ni Geliştirme Tesisi, Profesör Tahir Taner Tesisi’dir. Sağlık amaçlı kurulanların âdeti ise 6’dır.
Bugün bir kısmı denetimsiz biçimde işletilen, büyük sermayeleri yöneten vakıfların cumhuriyetimizin geleceği için denetimi şarttır.