Taşkın Öncesi

Bana çok sık şu sorulur: “Hocam, bu afetlerde neler yapılacağıyla ilgili önceden kimse uyarıda bulunmuyor mu?” diye.
Bugün, bu soruya benim veya konusunda uzman kişilerin yazdığı sayısız rapor ve makaleden değil bizzat bir kamu kuruluşunun hazırladığı rapordan örnek vererek cevap vereyim.

Raporu hazırlayan: T.C. TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI.
Raporun ismi: “SU YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BATI KARADENİZ HAVZASI TAŞKIN YÖNETİM PLANI.”
Raporun hazırlanma tarihi: TEMMUZ 2019.
Bu raporda Kastamonu iline ait 607 adet yerleşim yeri taşkın tehlikesine göre incelenmiş ve sadece 21 yerde taşkın riskinin bulunduğu belirtilmiştir. Bu yerleşimler ve riskli bulunmalarının nedenleri şu şekildedir:

  1. Tarihi taşkın olması ve yerleşimin alüvyon sahası içerisinde olması nedeniyle riskli alınanlar: Araç, Azdavay, Çatalzeytin, Cide, Doğanyurt, İhsangazi.
  2. Yerleşim alüvyon sahası içerisinde olduğu için riskli alınanlar: İğdir.
  3. Strahler 3 mertebesindeki dere üzerinde kaldığı için riskli alınanlar: Samatlar, Yeşilova, Yunusköy.
  4. Yerleşim merkezi nüfusu 2000'in üstünde olduğu için riskli alınanlar: Bozkurt, Pınarbaşı, Devrekani, İnebolu, Şenpazar, Seydiler.
  5. Alüvyon içindeki nüfus 100'ün üstünde olduğundan riskli alınanlar: Kumluca, Kasaplar, Laçin.
  6. Denize mansaplanan kıyı dereler üzerinde kaldığı için riskli alınanlar: İlyasbey, Gemiciler.
    Sadece 21 yer riskli kabul edilse de Bozkurt ilçesi de bunlardan biri olarak listede yer almış. Ancak Bozkurt’a bağlı hiçbir yer riskli olarak kabul edilmemiş. Sadece Bozkurt merkez riskli olarak alınmış. Rapordan okumaya devam edelim:
    “Ezine Çayı Kastamonu İli Bozkurt ve Abana ilçelerinden geçerek Karadeniz’e mansaplanmaktadır. Dere yatağı eğimi Bozkurt ilçesinde, ortalama binde 11 ve Abana ilçesinde binde 8 olmaktadır. Ezine Çayı sağ ve sol sahillerinde yoğun yerleşim ve ticari alanlar mevcuttur.”
    “Ezine Çayı üzerinde yapılan incelemelerde hazırlanan 1 boyutlu modelde 500, 100 ve 50 yıllık taşkın tekerrür debileri için taşkın ihtimali olduğu anlaşılmıştır. Bu sebeple 2 boyutlu hidro-dinamik model hazırlanmıştır. 1 ve 2 boyutlu hidro-dinamik modellerin entegre olarak çalıştırılmıştır. Çay yatağı için yapılan 1 boyutlu model içerisinde tüm sanat yapıları gerçeğe uygun şekilde tanımlanmış ve çay yatağının dışına çıkan sular 2 boyutlu olarak modellenmiştir.
    Bozkurt ve Abana İlçesi’nde yayılım alanlarında taşkın suyunun hızı ve derinliğinin sorun olacağı tespit edilmiştir. Dere kenarlarına yakın yerler ve ilçe içinde su hızının yer yer yaklaşık 2 m/s’ye ulaştığı tespit edilmiştir. Yine, Bozkurt ve Abana İlçesi’nin taşkın yayılım bölgelerinde su derinliğinin çayın etrafında 1.5 m yüksekliğe ulaştığı tespit edilmiştir. Ezine Çayı’nın sol ve sağ sahil yayılım alanındaki su hızının da derinlik kadar sorun üreteceği sonucuna varılmıştır. Özellikle taşkın tehlike haritası sonucunda derenin sağ sahili, yüksek taşkın tehlike riskine maruza kalmaktadır.”
    “2014 yılında Ezine çayı taşması sonucunda Abana ilçesi yerleşim yerleri ve ticaret alanları sular altında kaldığı görülmektedir. 2014 Yılındaki taşkında fırtına kabarması nedeniyle derenin boşalmasını engelleyerek taşkının etkisini artırmıştır. Model çalışması fırtına kabarması ve deniz etkisini dikkate alacak biçimde tasarlanmıştır.”
    Aynı raporda “Tedbirler” kısmında da şunlar önerilmiş:
    “İlçe merkezindeki dere ıslahı sırasında sağ sahildeki kanal duvarlarının sol sahildeki duvarlarından yaklaşık 1 m daha düşük yapılmıştır. İki dere birleşiminin 150 m mansabında her iki sahilde de dereye erişim için açıklıklar bırakılmıştır. Kanal duvarları birleştirilmemiştir. Bu açıklıklardan taşan suların akarsuya dönemediği için sağ ve sol sahil yerleşimlerinde ciddi taşkın riski oluşturmaktadır. Bunun yanında yeni yapılan duvarların eski duvarlardan yaklaşık 1 m daha düşük kotta inşa edildiği görülmüştür, sağ sahil seddelerinin Q500 debisini geçirecek şekilde yükseltilmesi, iki dere birleşimin membaında Ezine Çayı’nın sol sahildeki kanal yüksekliklerinin yeterli olmadığı tespit edilmiş, sol sahil kanal duvarlarının yükseltilmesi, akarsu güzergahı boyunca duvar kanallarında düzensizlikler bulunduğu kimi yerlerde seddelerin kırılarak bozulduğu yada geri kalan sedde yüksekliklerinden daha düşük olan yerlerde seddelerin düzenlenmesi gerekmektedir.”
    Her zaman dediğim gibi ülkemizin pek çok sorununun altında uzman eksikliği, rapor, tespit, şartname eksikliği değil, uzmanlara danışılmaması, yapılması gerektiği söylenenlerin kağıt üstünde kalması yatmaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kubilay Kaptan Arşivi