Umay Aktaş
Salgının etkisinde öğretmenlerin son bir yılı
Eğitim son 1,5 yıldır salgın koşullarında devam ediyor. 2021-22 eğitim öğretim yılı yüz yüze başladı, yaklaşık iki buçuk ay da geride kaldı. Ancak 2019-20 eğitim-öğretim yılının ikinci dönemi ve 2020-21 eğitim-öğretim yılında okulların kısıtlı bir süre açık kalması, eğitimin çoğunlukta uzaktan devam etmesi, öğretmen sayısından, öğretmenin iyi olma hâline kadar pek çok şeyi etkiledi.
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) her yıl, eğitim yönetişimi ve finansmanı, eğitim ortamları, eğitimin içeriği, öğrenciler ve eğitime erişim, öğretmenler olmak üzere beş başlıkta son bir yılda eğitimde yaşananları izliyor ve raporluyor. Eğitim İzleme Raporu 2021’in Dördüncü Dosyası Öğretmenler ise dün yayımlandı. Yazarları arasında yer aldığım bu dosyayı, ERG Kıdemli Politika Analisti Yeliz Düşkün, Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Meltem Arık’la birlikte kaleme aldık. Dosyada, öğretmenlerin salgın koşullarından nasıl etkilendiklerine odakladık. Eğitim İzleme Raporu 2021: Öğretmenler, kapsamlı bir dosya. Ancak dosyada öne çıkan bazı bulguları paylaşmak isterim.
Raporda yer verdiğimiz 2020-21 eğitim-öğretim yılına ilişkin verilere göre Türkiye’de 950 bin 90’ı resmi, 162 bin 215’i özel kurumlarda olmak üzere toplam 1 milyon 112 bin 305 öğretmen görev yapıyor. 2020-21 eğitim-öğretim yılında resmi kurumlardaki öğretmen sayısı bir önceki yıla göre yüzde 0,8 arttı. Özel öğretim kurumlarında ise tüm kademelerde öğretmen sayısı yüzde 7,2 azaldı. Öğretmen sayısındaki azalmanın ne kadarının istifa, emeklilik vb. nedenlerden kaynaklandığı bilinmese de veriler özel okullarda özellikle okulöncesi kademesinde yoğun bir işten çıkarma yaşandığına işaret ediyor.
2021 yılında öğretmen olmak isteyen, Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi’ne (ÖABT) giren ve sınavı geçerli sayılan kişi sayısı 307 bin 773. Son 15 yılın ortalamasına göre bir yılda ortalama 42 bin öğretmenin ilk ataması yapıldığı göz önüne alındığında başvuru sayısının bir yılda atananların yedi katı olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye’de öğretmen maaşları, OECD ortalamasının belirgin biçimde altında kalıyor. Öğretmen maaşları, ABD doları ve satınalma gücü bağlamında düştü. Türkiye’de resmi kurumlarda kadrolu olarak çalışan öğretmenlerin maaşları dahi OECD ortalamasının oldukça altındayken ücretli öğretmenler ve özel okullarda çalışan öğretmenlerin bir bölümü daha düşük ücretler karşılığında çalışıyorlar.
Öte yandan raporda salgının öğretmenin iyi olma halini nasıl etkilediğini de ele aldık. Öğretimi daha zorlu ve stresli hâle getiren salgın koşullarında öğretmenlerin psikolojik ve mesleki iyi olma hâllerini etkileyen farklı etmenler oldu. Öğretmenleri en çok zorlayan sorunlardan biri uzaktan eğitime erişemeyen öğrenciler oldu. Dosya kapsamında yaptığımız öğretmen görüşmelerinde devlet okullarında çalışan öğretmenlerin öğrencilerinin uzaktan eğitime erişememesiyle daha yoğun bir biçimde karşılaştığını gördük. Özel okullarda ise devlet okullarına göre daha uzun süreler canlı ders yapmanın ve bazı okullarda artan veli baskısının öğretmenlerin iyi olma hâlini olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz.
Salgının çocuklar üzerindeki sosyal ve duygusal etkileri, öğrenme kayıpları, öğrenciler arasında oluşan seviye farkları öğretmenleri zorlamaya devam ediyor. Bazı öğretmenler, salgının çocukların sosyal ilişkilerini olumsuz etkilediğini söylüyor. Ayrıca öğretmenler, öğrenme kayıplarını, öğrenciler arasında oluşan akademik farklılıkları gidermeye çalıştıklarını sıkça dile getirdiler. Bu süreçte, öğrenme kayıplarını gözlemleyen öğretmenlerin deneyimlerinin dikkate alınması ve öğretmenlerin ihtiyaçlarına odaklanan çözümlerin hızlıca paylaşıma sokulması önemli.
Raporun tamamına ulaşmak için: