RAMAZAN SONRASINDA SAĞLIKLI BİR ADAPTASYON İÇİN NELER YAPMALI?

Her yıl, kutsal Ramazan ayı bize sağlıksız beslenme alışkanlıklarını ortadan kaldırma fırsatı verir ve aşırı yüklenmiş sindirim sistemimize çok ihtiyaç duyulan bir mola verir. Bunun yanı sıra çoğu kişi süreci iyi götürmüş olsa da, tartıya çıkıldığında ağırlık artışı görülmüş olması yüksek ihtimal.

Elbette kilo alımı anlaşılabilir, hatta kaçınılmazdır. Ramazan sadece diyetimizi değiştirmekle kalmaz, bunu aniden değiştirir. Bir gün sağlıklı bir kahvaltı yapıyor ve beslenme düzeniniz harika giderken, ertesi günü oruç tutmak ve yeme alışkanlıklarınızı büyük ölçüde değiştirmek zorunda kalıyorsunuz.

Ramazan boyunca metabolizmanız değişir ve vücudunuz yeni oruç tutma rejimine alışmaya başlar. Bayram günlerinide geride bıraktığımıza göre, hayatı normale döndürme zamanı geldi. Normal rutine dönüş kendi başına basit gibi görünse de, forma dönmek zor olabilir.

Oruçtan normal beslenme alışkanlıklarına yumuşak geçiş yaparken hem ramazanda kazandığınız yararları ve alışkanlıkları da sürdürebileceğiniz hem de sağlığınızı korumak için izleyeceğiniz birkaç altın kural vardır:

  1. HAFTADA 2 GÜN ORUÇ TUTMAYI DENEYEBİLİRSİNİZ

Bilimsel araştırmalar, aralıklı oruç tutmanın beden ve zihin için faydalı olduğunu; aralıklı oruç dönemlerinin, ölü ve hasarlı hücrelerin bıraktığı atıkların vücuttan atılma sürecini hızlandırdığını göstermiştir. Bilim, vücudun bu fazla atıktan düzenli olarak kurtulamamasının kronik hastalıkların, özellikle kanser, diyabet ve kardiyovasküler hastalık gibi yaşlanmayla ilişkili hastalıkların ortaya çıkmasında artışa neden olduğunu gösteren bulgulara sahip.

Oruç tutmanın, gelişmiş hafıza, uyku, konsantrasyon ve artan enerji gibi fiziksel ve zihinsel faydalarla sonuçlandığı, sinir hücrelerinin aktivitesini ve büyümesini hızlandırdığı da gösterilmiştir.

  • GÜNDE 2-3 ÖĞÜN YEMEK YİYİN

Gün içinde 5-6 küçük öğün yapmak yerine günde 2-3 öğün yemeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz. Öğünler arasında açlık hissi, yaygın inanışın aksine, fiziksel sağlığımıza büyük fayda sağlar. Örneğin açlık hissi Alzhemier hastalığına karşı koruma sağlayabiliyor.

  • KURU MEYVELERİ TÜKETMEYE DEVAM EDİN

Ramazan ayında yemeyi alışkanlık haline getirdiğiniz kuru meyveleri yemeye devam edin. Hurma veya kuru incir, yaşlanmayla ilişkili zararlı serbest radikallere karşı koruma sağlayan mükemmel demir, lif ve antioksidan kaynaklarıdır. Özellikle tatlıya düşkünseniz ve yemeklerden sonra tatlı yemeniz gerekiyorsa, yoğun besin değerleri düşük olan bir parça çikolatalı kek yerine 3 adet hurma yanında da birkaç ceviz yiyebilirsiniz.

  • 80/20 KURALI

80/20 kuralını uygulayın ve yalnızca % 80 oranında tokluk hissedene kadar yiyin. Bunu yapmanın iyi bir yolu yavaş yemektir, böylece yemek yerken doygunluk seviyenizin farkında olursunuz. Hareket halindeyken veya televizyon seyrederken yemek, aşırı yemek yemenize ve vücudunuzun tükettiklerinizi düzgün bir şekilde sindirmesini engellenmesine neden olur.

Ramazan ayında oruç tutma ritüeli, vücudumuzun açlık ve doygunluk sinyallerini bilinçli olarak tanımamızı sağlamışken, farkındalıksız beslenme alışkanlıklarına geri dönmekten kaçının ve en önemlisi aşırı yemekten kaçının.

  • SİNDİRİM SAĞLIĞINIZI KORUMAK İÇİN PROBİYOTİK TAKVİYE ALIN

Ramazan ayının uzun oruç günlerini takip eden ve bayram kutlamalarının büyük bölümünü oluşturan aşırı tatlı tüketimi, sindirim sisteminize zarar vermiş olabilir. Bağırsaklarınızdaki iyi bakteri florasının seviyelerini yenilemek için günlük rejiminize size uygun probiyotik takviyesi eklemeyi deneyebilirsiniz. Çalışmalar, probiyotiklerin soğuk algınlığı ve enfeksiyonu uzak tutmanın yanı sıra bireylerin sağlığını ve metabolizmasını iyileştirmeye de yardımcı olabileceğini göstermiştir.

  • DUYGUSAL SAĞLIĞINIZI GELİŞTİRİN

Duygusal sağlığınızı ihmal etmeyin; sürekli güçlendirmeye çalışın. Ramazan sonra erdiğinde en çok özlediğimiz şeylerden biri meditasyonun; depresyon, kaygı, fobi ve bağımlılıktan muzdarip bireyler için oldukça terapötik yani tedavi edici olduğu bilimsel olarak da gösterilmiştir. Ruhsal ‘bahar temizliğinde’ geçirilen bir ayın zihin durumumuz ve memnuniyet düzeyimiz üzerinde bu kadar sakinleştirici ve onarıcı bir etkiye sahip olması şaşırtıcı değildir.

  • SİGARA İÇMEKTEN UZAK DURUN VE EGZERSİZİ ÖNCELİKLENDİRİN

Sigarayı bırakmak isteyenler için Ramazan, kademeli olarak sigarayı bırakmak ve nihayetinde zararlı alışkanlığı tamamen ortadan kaldırmak için ideal bir zamandı. Ramazan bittikten sonra sigara içiyorsanız, yemekten sonra sigara içmenin cazibesine kapılmayın. Bu bağımlılık yaratan ve toksik alışkanlığı egzersiz gibi daha sağlıklı olanlarla değiştirmeye devam edin.

Olumlu iç konuşmayla motive olun, iyi yemek seçimleri yapmak için arkanıza yaslanın ve egzersiz programınıza bağlı kalarak egzersizi bir öncelik haline getirin. Egzersiz sırasında vücudunuzla birlikte ruh halinizi de iyileştirmiş olursunuz. Kendinizi sağlıklı, zinde ve güçlü hissetmenizi sağlayan endorfin, serotonin ve dopamin salgılatın.

  • UYKU DÜZENİNİZİ SAĞLAYIN

Ramazan, uyku düzeninizi bozar. Sahur yapabilmek için uykunun devam ediyor olması gereken vakitte uyanmak gerekir veya ramazan ayı boyunca sahura davet edilmeler söz konusu olduysa tüm gece ayakta kalmış olmak da olasıdır.

Uyku düzenini bir an önce normale döndürmek üzerine çalışılmalıdır çünkü bozulmuş uyku düzeni, metabolizmanızı da ciddi şekilde etkileyebilecek öneme sahiptir. Eğer Ramazan ayında vücut ağırlığınızda da artış olduysa uyku bunun en önemli sebeplerinden biridir.

Bu nedenle, bayram ve ötesindeki "normal" hayata geçiş yaparken, düzenli bir yatma zamanı ayarlamaya başlamak akıllıca olabilir, bu da kaçırılan tüm uykuyu yakalamak için bolca zaman tanır.

Yemeklerde ve egzersizde olduğu gibi uykuda da kilit nokta, denge, rutin ve mantıklı kısımlara dayanan düzenli bir yaşam tarzına sahip olmaktır.

Son olarak, her zaman sağlıklı olmanın yaşamınızın her alanında üretkenliği en üst düzeye çıkardığını unutmayın. Sağlığınızı bir öncelik haline getirdiğinizde, inanamayacağınız faydalar görmeye başlayacaksınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Melis Durası Arşivi