Atıf Ünaldı
Müzik servisi seçerken
Spotify, Youtube Music, Apple Music, Tidal ve Deezer gibi bir müzik servisi kullanmayan çok az internet kullanıcısı kaldı. Bu servislerden birinin abonesiyseniz eminim bir çok inceleme okumuşsunuzdur. Bu inceleme yazılarının büyük çoğunluğu konuya fiyat yönünden bakıyor. İncelemelerin çok az bir kısmı ise, şarkı sayısı yani havuzun büyüklüğü açısından bakıyor. Ben ise bu servislerin birbirlerinden hangi noktada farklılaştıklarına bakmayı tercih ediyorum.
İlk deneme “uzun kuyruk”
Özellikle pazarlama sektöründe yüzde 80 yüzde 20 diye bir kural vardır. Bu kural aslında birçok sektöre uygulanır. Mesela yönetim dünyasında işin en önemli yüzde 20’si zamanın yüzde 80’ini diğer yüzde 80’i ise zamanın yüzde 20’sini alır. Medya sektöründe bu kural, popüler ve uzun kuyruk arasında kullanılır. Bir şarkı havuzu kuruyorsanız bu havuzun yüzde 80 izleyicisi havuzun popüler kısmı olan yüzde 20 şarkıyı dinler. Ancak başarılı bir şarkı havuzu diğer yüzde 20’nin de dinlediği yüzde 80’lik uzun kuyruk dediğimiz şarkı grubuna ulaşanlardır.
Ben de bu uzun kuyruktan bir şarkı seçtim. Malatyalı Fahri’den “Şu dağları delmeli”yi bütün servislerde arattım. Amacım bulduktan sonra bunu popüler sosyal medyalardan biri olan Instagram’da paylaşmak. Şarkı bütün müzik servislerinde vardı. Bir denme de çok sevdiğim Nu’dan SOL’u bulmak oldu. Harf sayısı az olan bu iki anahtar kelime aratmayı zorlaştırdığı için seçildi. Nu bütün servislerde vardı, ancak arama ve kullanıcı arayüzü açısından Tidal’da bulmak daha kolay oldu. Youtube Music’de Nu Sol’u zorlanmadan buldum.
Farklılaşma noktaları
Bir de farklılaşma noktalarını incelemek en doğrusu gibi görünüyor. Spotify’ın yüklü bütün cihazlarımdan birbirini kontrol etme özelliği çok hoşuma gidiyor. Bu ciddi bir mühendislik çalışması. Keşke Netflix de bu özelliği yapabilse. Apple watch’um gerçekten anlam kazanıyor. Spotify’ın ikinci güzel özelliği ise dostlarınızın dinlediklerini takip edebilme özelliği. Ancak bu dostları direkt spotify üzerinden arayıp seçme ve yönetme imkanı yok.
Youtube Music’de hemen hemen aradığınız her şeyi buluyorsunuz. Bu güzel bir durum ancak bu kadar büyük bir havuzu arama olarak Youtube’dan başka kimse yönetemez. Videoklip içeriklerine de ulaşmak harika. Ama nedense hiç müzik servisi gibi değil. Daha çok video için yapılmış bir arayüz gibi duruyor.
Tidal’ın harika bir arayüzü var. Kullanımı çok kolay. Yüksek kalite müzik hizmeti veriyor olması da harika. Gerçi aradaki farkı anlamak için profesyonel donanıma ihtiyaç var. Aksi takdirde muhtemelen hepsi size aynı gelecektir.
Deezer’ın bir farklılığını bulamadım. Özgür yazılımcıların çokça kullandıkları bir terim aklıma geliyor. “Yet another music service” yani bir başka müzik servisi ancak farklılık yok. Apple Music’e gelince. Burada şarkı sözünden arama özelliği varki. Özellikle uzun kuyruk şarkıların bazen isimleri değil nakaratları akla geliyor. Bu yönüyle bu özellik çok dikkat çekici.
Bir de benim gibi yıllarca elindeki müzikleri eleyerek biriktirmiş, koleksiyon tutar gibi onları saklamış insanlar var. Ben uzun yıllar Apple’ın iTunes’unu kullandım. Bir sürü şarkı ve playlist biriktirdim. Ne yazık ki; Apple artık iTunes kullanıcılarını önemsemiyor. Bu nedenle de bir işletim sistemi sırasında playlistlerimin hepsi kayboldu. Apple birçok teknoloji şirketi gibi sürdürülebilirlik konusunda çok kötü. Neyse ki bulduğum bir yazılım sayesinde iTunes’daki şarkılarımın neredeyse hepsinden bir Spotify listesi oluşturabildim.
Bu kadar araştırma ve maceranın sonunda, bir farkla iTunes’u kullanmaya devam ediyorum. Apple’ın çok bilinmeyen Apple Match servisini de kullanıyorum. Bu sayede sahip olduğum eski mp3’lerin kopyaları da benim için iTunes’da oluşturuluyor. Ailem için Spotify aldım arada onu da kullanıyorum. Ancak bir yazılım olarak gönlüm, hem kullanım kolaylığı hem de verdiği görsel ve işitsel keyif açısından Tidal’dan yana. Bir de Spotify gibi her cihazdan kontrol ve Apple Music gibi şarkı sözlerinden şarkı arama özelliği olsa…
Bu araştırmayı yaparken, bir süredir müzik almak için iTunes Store yerine Shazam’ı kullandığımı farkettim. Dinlediğim bir şarkıyı beğendiysem Shazam üzerinden ne olduğunu bulup onu da iTunes üzerinden alıyorum. Keşke bunu da yazılımlarına ekleyen bir servis olsa diye düşünmeden de geçemiyorum.
Spotify’da en sevdiğiniz on yılı keşfedin
Spotify, müzikseverlerin pandemi döneminde en çok nostaljik şarkıları dinlemeyi tercih ettiklerini duyurmuştu. Şimdi sıra kişisel analizlerde: En çok hangi on yılın müziklerini dinliyorsunuz? Yanıtı düşünmenize gerek yok çünkü Spotify’ın hayata geçirdiği ‘Senin On Yılın mikrositesi (
2000’ler TOP 5 Şarkı:
Ceza / Neyim Var Ki (feat. Sagopa K)
mor ve ötesi / Bir Derdim Var
Pinhani / Ne Güzel Güldün
maNga / Cevapsız Sorular
mor ve ötesi / Daha Mutlu Olamam
2000’leri 90’lar Takip Ediyor
Müzikseverlerin nostalji düşkünlüğü, Türkiye’de 2000’lerden sonra 90’lar ile devam ediyor. 80’ler ise bu üç on yıl arasında son sırada yer alıyor. 90’larda, Türkiye’de Göksel’in Kurşuni Renkler şarkısı 90’lar listesinin zirvesine yerleşiyor. Türkiye’nin Spotify’daki90’lar TOP 5 şarkı listesini aşağıda görebilirsiniz:
90’lar TOP 5 Şarkı:
Göksel / Kurşuni Renkler
Ahmet Kaya / Kum Gibi
Athena / Senden, Benden, Bizden
Yaşar / Kumralım
Mehmet Güreli / Kimse Bilmez
Türkçe 90’lar çalma listesiyle siz de 90’lar nostaljisi yaşayabilirsiniz.
80’ler TOP 5 Şarkı:
Müslüm Gürses / Unutamadım -
Kaç Kadeh Kırıldı
Ahmet Kaya, Selda Bağcan /
Öyle Bir Yerdeyim ki
Sezen Aksu / Tükeneceğiz
Müslüm Gürses / Seni Yazdım
Ahmet Kaya / Hani Benim Gençliğim
Türkiye sokağa çıkma kısıtlamasında daha çok müzik dinledi
Türkiye pazarına yeni giren müzik servisi Deezer’ın açıklamalarına göre, karantina ilan edilmesi ile birlikte bölgedeki kullanıcıların ilk eğilimi daha az müzik dinlemek oldu. Ancak bir hafta sonra süreler tekrar artmaya başladı. Türkiye’de ise durum farklıydı. Verilere göre, Türkiye’de sokağa çıkma kısıtlamaları ile birlikte müzik dinleme oranı yüzde 18 artış gösterdi.
Mobilin krallığı sürüyor
Dışarı çıkamamak ev cihazlarının kullanımını artırsa da mobil cihazlardan müzik dinleme eğilimini etkilemedi. Müziğin mobilden dinlenme oranı neredeyse yüzde 83. Akıllı TV’ler akıllı hoparlörlerle birlikte en hızlı çıkış yapan cihaz olurken, tablet ve PC’lerde de kayda değer bir artış gözlendi.
Çocuk içeriklerine büyük ilgi
Küresel olarak bakıldığında Deezer kullanıcıları arasında podcast dinlemede de davranışsal bir değişim görülüyor. Küresel podcast dinleme oranının azalmasına rağmen, çocuklar, spor ve meditasyon gibi konuların ‘Evde Kal’ kanalının lansmanından sonra çıkış yaptığı belirtiliyor. Kanalın açılışından bir hafta sonra, ebeveynlerin evden çalışmaları ve çocuklarını oyalama ihtiyaçları ile birlikte, çocuk podcast içeriğinin günlük aktif kullanıcı sayısı yüzde 218 büyüdü. Spor koçluğu yüzde 194, meditasyon ise yüzde 132 artış gösterdi. Bağlamsal podcast’lerin günlük ev yaşamımıza yardımcı oldukları için büyümeye devam edeceği düşünülüyor. Yemek pişirme, kültür ve fitness gibi konulara olan ilginin daha da artması bekleniyor. Buna ek olarak, canlı radyo dinleme genel olarak son iki hafta içinde küresel olarak yüzde 19 oranında yükseldi ve geçen hafta yüzde 2’lik ek bir artış daha görüldü.