Kubilay Kaptan
Melen Barajı
İnşaat Mühendisliği “bina dikme” işi değildir. Bir yapıyı güvenli olarak inşa etmek de değildir. Bir yapıyı güvenli, ekonomik ve doğaya uyum içinde inşa etmektir. Ne yazık ki, ülkemdeki mevcut anlayış inşaat mühendisliğini sadece “beton, demir üzerinden kazanılacak para” olarak gördüğü için mesleğimin tarihinde görülen en kötü projeler bu dönem içinde görülüyor.
Bu kötü projelerin en garip örneklerinden birisi Melen Barajı projesi. Bu projede yaşananlar nedeniyle, proje ülkemizin yüz karası inşaat işlerinden birisi olmuştur.
Melen Barajı ve Hidroelektrik Santrali, Sakarya ilinin, Kocaali ilçesinde Melen Çayı üzerinde yapılmakta olan barajdır. Barajın asıl işlevi Büyük Melen Projesi kapsamında İstanbul’a içme suyu temin etmekti.
Bu baraj İstanbul için son derece önemli. İstanbul’un nüfusu 2022 yılı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 15 milyon 840 bini aştı. Türkiye toplam nüfusunun yüzde 18,71’inin yaşadığı İstanbul’un su sorunu kurulduğu günden beri devam ediyor. Plansız bir şekilde büyüyen İstanbul, ilk kurulduğu yıllarda su ihtiyacını yeraltı kaynak sularından sağlıyordu. Roma döneminde kentin su ihtiyacı artınca çevreden merkeze doğru su taşınması için kemerler yapıldı. Şehir Osmanlı’ya geçince de su sorunu devam etti.
Mimar Sinan Kırkçeşme su tesisini inşa ederek, Sarıyer’deki Belgrad Ormanları’ndan suyu şehir merkezine taşıdı. Boğaz kıyılarında inşa edilen yeni köşkler ve yerleşim yerleriyle Kasımpaşa, Galata, Beyoğlu, Fındıklı, Beşiktaş ve Ortaköy’ün kalabalıklaşması sonucunda İstanbul’un Pera şimdiki adıyla Beyoğlu’nda su sorunu başladı. 1732’de yapılmış Taksim Suyu Tesisleri ile su sorun çözülmeye çalışıldı.
Dersaâdet Su Şirketi, 1885 yılında Terkos Pompa İstasyonu aracılığıyla, 600 mm çapında döküm boru iletim hattı, 37 km kagir galeri hattı ile şehre ilk basınçlı su vermeye başladı. Su şirketlerinin yetersiz kalmasıyla su sorununun şirketler aracılığıyla çözüme kavuşamayacağı anlayışı üzerine Terkos Şirketi 1932 yılında satın alınarak, İstanbul Sular İdaresi (İSİ)’ne devredildi.
1950’li yıllarla beraber artan kentli nüfus, daha fazla suya ihtiyaç duydu. 1990’a gelindiğinde ise su İstanbul’un temel sorunu haline gelmişti. Alibey Barajı, Istranca dereleri regülatör projesi gibi projeler yapılsa da İstanbul’un su sorunu devam etti.
İstanbul’daki su sorunların önüne geçmek için Büyük Melen Projesi’yle Melen Çayı suyunun İstanbul’a taşınması gündeme geldi. Projenin yapılması için 1990’da Bakanlar Kurulu kararı alındı. 1991’de Melen Sistemi‘nin fizibilitesi DSİ-Nippon Koei Co. ortak çalışması ile ortaya çıktı.
17 Aralık 2012’de DSİ ile ilgili iş ortaklığı ile Melen Barajı inşaat işi sözleşmesi imzalandı. İhaleyi alan şirket zeminin baraj gövde beton ağırlığını taşıyacak özellikleri olup olmadığının saptanması için sahada sondaj talep etti. Ancak DSİ sondajların yapılmasını uygun bulmadı. 2009 yılında DSİ’ye sunulan ÇED raporunda ve 2012’de İTÜ’de yapılan araştırmalarda barajın yapılacağı yerde zemin sorunları olduğu belirtilmişti.
Melen Barajı’nın temeli 6 Mart 2014’te atıldı. Dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı, Barajın 7 Aralık 2016 saat 13.59’da bitirilmesini istedi. Baraj Aralık 2016 ya gelindiğinde bitirilmedi. Dönemin Bakanı Eroğlu yeni tarih olarak 12 Mayıs 2017’yi verdi.
Aralık 2016’da baraj gövdesinin 666’ncı metresinde ilk çatlağa rastlandı. DSİ, Ağustos 2017’de konuyla ilgili araştırma yapmak üzere biri yerli diğeri yabancı iki şirketten talepte bulundu. 2017’de Melen Barajı bitirilmedi. Dönemin DSİ 14. Bölge Müdürü barajın 11 Ağustos 2018 tarihinden resmen bitirileceğini duyurdu.
Baraj bu tarihte de bitirilmedi. Baraj çatlaklar nedeniyle su tutamayacağı için güçlendirme ihalesi yapıldı. DSİ 14. Bölge Müdürlüğü Melen Barajı güçlendirme inşaatı için 28 Şubat 2020 tarihinde ihale düzenledi. İhaleyi kazanan şirket, beklenmeyen fiyat artışları nedeniyle projeyi tasfiye kararı aldı. DSİ tasfiye talebini kabul etti ve 8 Temmuz 2022’de çalışmalar durdu.
Baraja, İstanbul’a, bölgenin tarımcılığına ne olacağı ise belli değil.