
Emre Alkin
İyi kaptan fırtınada belli olur
Yine oldukça stresli bir haftayı geride bıraktık. Yenisine başlıyoruz. Türkiye'de rezervler düşüyor ve DTH'ler artıyor. ABD'de Trump sürekli yeni bir kararla ortaya çıkıyor. Borsalar bir aşağı, bir yukarı dalgalanıyor, Altın düşükten gelip rekor kırıyor.
Tüm bunlar olup biterken sadece Türkiye'de değil tüm dünyada firmalar akılları karışmış bir halde ekonomistlerin ve analistlerin ağzından çıkacak yorumlara bakıyor. Ağzımızdan çıkacak her sözün etkisini bildiğimizden oldukça dikkatli bir şekilde tavsiyelerde bulunmak gerekiyor. Bunlardan bazılarını paylaşayım:
- Yabancı para cinsinden yükümlülükler ve satın almalarda mutlaka hedging enstrümanlarını kullanmak gerekiyor. Özellikle hammadde alımlarında zarar etmemek için mutlaka vadeli piyasalarda ters pozisyon almak lazım.
- Satın alma esnasında peşin ya da vadeli tekliflerin değerlendirilmesi mutlaka mali işlerin tüm unsurlarıyla beraber yapılmalı. Ödeme günü ve şeklinin tespiti daha önceden senaryolandırılmış nakit akışına göre yapılmalı.
- Bütçeleme mutlaka kurumdaki en düşük seviyeye kadar inmeli, talepler doğru şekilde toplanmalı, daire başkanları veya birim yöneticileri tarafından her kademe kontrol edilerek gelir-gider senaryosu hazırlanmalı. Her departmanın bütçe toplantısı ayrı ayrı yapılırken, finansman-satın alma ve insan kaynakları bütün toplantılara katılmalı. Mutabık kalınan bütçe haricinde dönem içinde talep kabul edilmemeli. Öngörülmeyen ama elzem ödemeler için durum değerlendirmesi yapılmalı ve söz konusu talebin kalitesiz bir senaryolama sebebiyle ortaya çıkıp çıkmadığı anlaşılmalı.
- Dövizin ani bir şekilde yükselmesi ihtimaline karşı, çeşitli kur seviyelerine göre mali tablolara stres testi yapılmalı.
- Tedarik imkanlarının ve satış hasılatının % 30'undan fazlasının bir firma ya da gruptan sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilmeli. Bu seviyeyi aştığı durumlara çözüm getirilmeli.
- Yavaşlayan küresel ekonomiden kaynaklanan fiyat düşüşleri karşısında aşırı stok yapma veya stok yaşlanmasına karşı mutlaka uyanık olunmalı. Eldeki nakitle sürekli stok yapılması net dönen varlıkların kısa vadeli borçları karşılama kapasitesini düşürdüğü için, finans kurumlarının bu tip firmalara kredi vermede tereddüt etmelerine yol açar. Dolayısıyla firmanın likiditesi her zaman güçlü tutulmalı.
- Likiditenin önemli olduğu bir sürece girdiğimiz için firma ya da kurumun faaliyetini, birinci derecede destek veren satın almalar haricinde kalan ne varsa yılsonuna kadar ertelenmeli.
- Ekonomi yönetiminin uyguladığı politikanın uzun süre devam edemeyeceği ihtimali dahilinde gelir-harcama kompozisyonuna uygun şekilde mutlaka döviz mevcudu yaratılmalı.
Elbette bunları sıraladıktan sonra, hiç tahmin edilemeyecek şok niteliğindeki durumlar için "yapacak bir şey yok, elle gelen düğün bayram" dedik. Mutlaka her türlü riske karşı sigorta yaptırmayı ihmal etmemelerinin altını çizdik. Tabii, satın alma departmanı operasyonel ve taktik düzeyde iş yapan bir birim. Eğer önlerine stratejik bir karar gelirse, bunun üst seviyede müzakere edilmesi gerektiğini örneklerle anlattık.
Hiç kuşkusuz hepimiz birçok tecrübeyi yaptığımız hatalardan elde ettik. Burada önemli olan departmanların yetkilendirilmiş alanlarından çıkarak firmaya zarar verecek davranışlardan sakınmalarını sağlamak. Bunun için de yetki hiyerarşisinin sadece kağıt üzerinde tariflenmesi değil, yapay zeka ile desteklenmesi gerekiyor. Böylelikle yetki aşımı ile yeterli tecrübeye sahip olmayanların inisiyatif alarak firmaya zarar vermesi önlenebilir. Güvenmek önemli ama kontrol elzemdir.