Fatma Acar Ünlü

Fatma Acar Ünlü

İSTİKRAR

Kelime olarak “istikrar” kavramı, aynı karar ve biçimde devam etme, kararlılık, yerleşme, denge anlamlarına gelmektedir. İstikrar kavramı, öngörülebilir bir değişimin yanı sıra bir anlamda değişmezliği de akla getirmektedir. Ancak istikrarın “değişmezlik” olarak ele alınması günümüz ekonomik koşullarında pek mümkün değildir. Çünkü ekonomik istikrarın sağlanıp sağlanamadığının belirlenmesinde yararlanılan fiyatlar, istihdam seviyesi, üretim düzeyi gibi makroekonomik göstergelerin her biri belirli bir süreç içinde değişim gösteren dinamik unsurlardır. Bu nedenle istikrar kavramından asıl anlaşılması gereken bu göstergelerde büyük sapmaların olmaması ve meydana gelen değişimlerin kabul edilebilir düzeyde olmasıdır.

EKONOMİK İSTİKRAR

Ekonomik istikrar, ekonominin var olan denge durumunun korunması, denge koşullarının sağlanması, devresel dalgalanmalardan doğan olumsuzlukların giderilmesi ve bu dalgalanmaların hafifletilmesi şeklinde açıklanmaktadır. Bu tanım doğrultusunda ekonomik istikrar, temel ekonomik ve finansal göstergelerin (enflasyon oranı, faiz oranı, döviz kuru, iç ve dış denge, ekonomik büyüme oranı, işsizlik oranı gibi) toplumsal kaynak ve imkânların etkin ve verimli kullanılmasına olanak sağlayacak ortamı yansıtması ve aynı zamanda böyle bir ortamın oluşmasına katkıda bulunması anlamına gelmektedir. Ekonomik büyümenin potansiyel büyüme dolayında sürdürülmesi, işsizliğin düşürülmesi, enflasyonun, bütçe açığının, cari açığın denetim altında tutulabilmesi gibi konular ekonomik istikrarın varlığını gösterir.

Ekonomik istikrarsızlık ise, bir ekonomide toplam taleple toplam arz, yatırımla tasarruf, ihracatla ithalat gibi makro büyüklüklerin dengede olmadığı bir durumu ifade etmektedir.

Ekonomik istikrarın, fiyat istikrarı olmadan olmayacağını anlamamız gerekmektedir. Belki de anlamış gibi görünüyoruz fakat anlamadık. Fiyat istikrarı ekonomik istikrarın olmazsa olmaz bir parçasıdır, ama tek başına yeterli değildir.

Ekonomi politikalarının bir amacı da fiyat istikrarı yönünden dönemsel döngüleri asgariye indirip ekonomik istikrarı uzun dönemli kılmaktır. ‘Fiyat istikrarı içinde sürdürülebilir büyüme’ kavramı bu olgunun bir parçasıdır. Uluslararası deneyimler bu amaca yaklaşmanın yolunun para politikasının ‘çapa’ olarak kullanılması olduğu yönünde işaretler vermektedir. Yani para politikası maliye politikalarına bağlı değil, maliye politikaları, ekonomik istikrarı hedefleyen para politikalarıyla uyumlu olacak şekilde oluşturulmalıdır.

FİNANSAL İSTİKRAR

Son dönemde yaşanan birçok gelişme finansal istikrar konusunun önemini ortaya koymuştur.

Finansal kurumlar açısından, yaptıkları sözleşmelere bağlı olarak yürüttükleri faaliyetlerin bir kesintiye uğramadan, dışarıdan bir müdahale olmadan güven içinde sürdürme derecesinin yüksek olması, finansal istikrar olarak tanımlanır. Finansal istikrar sadece belli başlı otoritelerce değil aynı zamanda para ve maliye politikası yapıcıları açısından da önemli bir konu haline gelmiştir.

Finansal istikrarın önemli bir konu haline gelmesinde rol oynayan faktörler arasında finansal işlemlerin hacminde yaşanan hızlı artışlar, finansal araçların çeşitlerinde, yapısında yaşanan değişimler ve belki de en önemlisi finansal sistemlerden kaynaklanan ve maliyeti yüksek olan krizler yer almaktadır. Yaşanan bu krizlerin yanında, krizlerin ortaya çıkışına sadece birkaç kurumun başarısızlığının neden olması, konuyu daha da hassas bir hale getirmektedir.

Finansal sistem genel olarak değerlendirildiğinde beş ana bölümden oluşmaktadır. Bunlar para, finansal araçlar, finansal piyasalar, finansal kurumlar ve son olarak merkez bankasıdır. Tüm bu kilit unsurlar bir araya gelerek finansal sistemi oluşturmaktadırlar. Bunların herhangi birinin fonksiyonlarını yerine getirmede yaşayacakları aksaklıklar sistemin bir bütün olarak riske girmesine neden olabilmektedir.

Başka bir açıdan finansal istikrar, ödeme sistemi, riski dağıtma, kaynakların etkin dağılımı gibi ekonomik fonksiyonların geçici bir dalgalanma, bir şok veya yapısal bir değişim dönemlerinde bile etkin bir şekilde yerine getirilmesi durumudur.

İstikrarsızlık durumu ise, ekonominin çeşitli kanallarından gelecek şoklar sonucu ve bu şokların bulaşıcılık etkisi ile tüm finansal sistemi etkilemesi sonucunda olacaktır. Bu etkiler, sistemin likidite sağlama özelliğini kaybetmesi ve yapılan sözleşmelerin yerine getirilmesinde yaşanan zorluklar şeklinde görülebilir. Finansal sistemde yaşanan bir şok nedeniyle meydana gelen bir dalgalanmanın tasarruf-yatırım dengesini bozması finansal istikrarsızlık olarak tanımlanır.

Kısa dönemde siyasal istikrarın varlığı, ekonomik istikrarı sağlayabilir. Bunu orta ve uzun döneme yaymanın yolu, siyasal ve sosyal istikrarı kullanarak, toplumun ihtiyaç duyduğu yapısal reformları yapmaktan geçmektedir.

SOSYAL İSTİKRAR

Sosyal istikrar, bir toplumun sosyal konularda iktidar ile genel olarak benzer düşünceye ve davranışa sahip olması olarak tanımlanabilir. Yaygınlaşan sokak protestoları, toplumun çeşitli kurumlarından gelen başkaldırılar, sosyal istikrarın zayıfladığının göstergesi olarak kabul edilebilir.

Sosyal istikrar, bir grubun her zaman halk görüşüne katılmamış fikirleri ve bireyleri zorlayarak dengeyi korumak istediğini belirten sosyolojik bir bakış açısıdır. Bu, toplumu dengede tutmaya yardımcı olur ve uyumlu bir arada yaşama teşvik eder. Sosyal istikrar, toplumun tüm kesimlerinin birbirine nasıl uyduğuna odaklanır. Bir grup içindeki her etkileşimde akışkanlık için çabalayan, grubun teşvik etmek istediği davranışları önceleyen ve ödüllendiren davranışları önceleyen ve ödüllendiren bir zihniyettir.

Bu tanımlar çerçevesinde baktığımız zaman bir ülkede orta ve uzun dönemli ekonomik istikrarı sağlayabilmenin yolunun siyasal istikrarın yanı sıra sosyal istikrarı da sağlamaktan geçtiğini söylemek mümkündür.

SİYASİ İSTİKRAR

Siyasal iktidarın, toplumdan aldığı yetkiyle, yasal düzenlemeleri yapması, ülke yönetimini istikrarlı bir biçimde yürütmesi ve yaptığı işlerde halkın desteğini alması olarak tanımlanabilir.

Max Weber’in siyasi teorilerine göre, siyasi istikrar, hükümetlerin kamu gücünden yaptığı meşru kullanıma bağlıdır. Siyasi istikrarsızlık, seçim siyasetindeki oynaklığı temsil eden başarısız bir devlet kavramıyla yakından ilişkilidir. Bir hükümet, nüfusuna, güvenlik, yiyecek ve gelir elde etme olanağı gibi temel hizmetleri sağlayamazsa, siyasi istikrarsızlık ortaya çıkar.

Ülkede yıllarımız siyasal istikrar ile ekonomik istikrar arasındaki ilişkileri tartışarak geçti. Üzerinde ortak anlayışa varılan görüş; siyasal istikrarın, ekonomik istikrar için ‘’olmazsa olmaz’’ bir gerek şart olduğu idi. Siyasal istikrar, ekonomik istikrarı sağlayabilmek için gerek şarttır ama yeter şart değildir. Yani siyasal istikrarın varlığı ekonomik istikrarı sağlamak için gerekli olmakla birlikte, tek başına bu amacı sağlamak için yeterli olamaz. Siyasal istikrarın yanında sosyal istikrarın varlığı da şarttır.

Ekonomik istikrardaki bozulma; büyümede ivme kaybı, artan işsizlik, yüksek enflasyon, dış finansman yapısının sıkıntılı hale gelmiş olması, ödemeler dengesinin bozulması, yüksek bütçe açıklarından kaynaklanmaktadır.

Sosyal istikrardaki bozulma; sokaklara yansıyan, hayvanlara, kadınlara ve çocuklara şiddetin artması, yoksulluk ve cahilliğin toplumun davranışlarına yansıması ve rahatsızlık vermesi gibi hareketlerden kaynaklanmaktadır.  Bozulmakta olan ekonomik ve sosyal istikrar bir süre sonra siyasal istikrarı da bozacaktır.

Seçimlere giderken Türkiye, siyasal istikrarı var gibi görünen, ekonomik ve sosyal istikrarı tümüyle bozulmuş bir görünüm sergilemektedir. Siyasal istikrarı varmış gibi görünmesinin altında yatan neden siyasal iktidarın, alınan kararlar ve yapılan uygulamalar ile hukuksuz işlemler yapabilme gücüne sahip olmasıdır.

Bugün Türkiye'de sosyal, siyasal ve ekonomik istikrardan söz etmek mümkün değildir. Bu durumda oy oranı mantıklı bir gösterge de değildir.

Bir zamanlar Demirel'in kullandığı bir söz vardı: "İktidar olabilirsiniz ama muktedir olamazsınız."

FATMA ACAR ÜNLÜ 02.12.2022 ANKARA

Kaynaklar: Sayın Mahfi Eğilmez Hocamızın Mart 13, 2014 tarihli KENDİME YAZILAR bloğundan alıntı içermektedir.

{{unknown}}

{{unknown}}

{{unknown}}

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatma Acar Ünlü Arşivi