Murat Özçelik
İnşaattan medet ummak
Hani savaşlarda önümüze sayıları koyar ve “işte şu kadar kişi ölmüş, şu kadar yaralı var şu kadar kişi yerlerinden edilmiş” diye anlatırlar ya; diplomatlığın zor taraflarından biri, bu sayıların çocuklarını korumaya çalışan anne babalardan, birbirine sımsıkı tutunmaya çalışan kardeşlerden, sevgililerinden ayrılmak zorunda kalmış sevdalılardan, bomba ve ateş altında korkudan tir tir titreyen insanlardan oluştuğunu, hele görev yerlerimiz o bölgelerdeyse insani nedenlerle daha iyi anlamamızdır.
Bu arada her türlü yardımı yapabilmek için koşar durursunuz ama size sağlanan kısıtlı imkanlarla vatandaşlarınıza en kısa zamanda yardım edemezseniz bir de eleştiri oklarının hedefi olursunuz. Ayrıca bu halde ülkelerinden kaçan zavallılara yardımcı olunması lazım geldiğine ilişkin söz söylediğinizde işin tabiatı icabı siyaset erbabı o çok bilmiş edasıyla sorunun çözümünü akıllı biçimde düşünmek, bu sorun çok büyümeden gerekli tedbirleri almak yerine ağızlarından tükürükler saçarak onları birer seçim piyonu olarak kullanmanın yollarına bakarlar.
Hele AKP hükümeti, Suriyeli yerlerinden edilmiş kişiler hakkında öyle acayip şeyler yaptı ki bu konuyu da eminim AKP özelinde bir “mülteci sorunu nasıl idare edilmemelidir” başlıklı araştırma konusu yapacak çok sayıda akademisyen çıkacaktır.
Bu eleştiri biraz acımasız gelebilir ama bilerek söylediğimi ifade edeyim.
Turgut Özal, birçok nedenle eleştirilmiştir hatta Bulgaristan’dan göçen Türklere kapıları sonuna kadar açtı diye de bazılarınca kınanmıştır. Ama Özal’ın Birinci Körfez savaşı sırasında Amerikalıları ikna edip, Provide Comfort vasıtasıyla Irak’tan gelen yüzbinlerle yerlerinden edilmiş kişinin sınırımızın karşı tarafında Irak toprakları içinde kurulan geçici yerleşim birimlerinde barınmalarını sağlayarak ülkemize dönük toplu göçü durdurması örneği de vardır. Provide Comfort deyince tabii bir kısmımız başka nedenlerle köpüreceklerdir ama konumuz o değil.
AKP’liler ise önce Suriyelilerin gelişlerine 100 bin sınırı koyduklarını söyleyip sonra ne hikmetse bundan vazgeçmişlerdi. Niçin bu rakamın üstündeki Suriyeliler için Özal benzeri bir çözümü AB ile uluslararası örgütlerle birlikte Suriye tarafında yapmadıkları ancak dinbaz hinlikle anlaşılabilecek bir mesele gibi duruyor. Bugün vatandaş yapılmış Suriyeliler bu rakamdan fazladır!
Ne yazık ki önümüzdeki seçimde işbaşına gelecek geçiş dönemi Başkanı ve hükümetinin başına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İslamcı politikaları öyle işler açtı ki ülkede ne tarafa baksak sorun. Üstelik sorunu kendileri çıkarmamış gibi CHP bu geçici korunma altındaki Suriyelileri makul bir süre içerisinde geri göndereceğini söyledikçe ne kadar insafsız olduğundan dem vuruluyor.
Velhasıl Cumhurbaşkanı ülkemizin başına sardığı bu sorunu, 1 milyon Suriyeliyi geri göndereceğini açıklayarak tam gönlümüze su serpmişti ki, bir de baktık Hazret, Suriye toprakları içinde bu göçmenlere mükellef evler yaptırmış.
Bu insanları ülkeye aldılar bütün ihtiyaçlarını şöyle veya böyle karşıladılar, bazen Yunan sınırına filan sürdüler şimdi de evlerini yaptırmışlar geri göndereceklermiş. Vallahi bizim vatandaşlar “biz de Suriyeliyiz, bize de ev verin” diye vatandaşlık değiştirmeye kalkabilirler dikkat edin.
Yok ben haksızlık etmeyeyim, belki de Cumhurbaşkanı bu evleri gönlünden geçmiş kendi cebinden bağışlamıştır! Çünkü ben bir vatandaş olarak Cumhurbaşkanına benim vergilerimle böyle bir inşaat projesi uygulanması için hiçbir vekalet vermedim. Kimsenin verdiğini de zannetmiyorum. Ama “bu yetki, yeni Başkanlık sisteminde var” diyorsanız sizin bu hükümet etme şeklinizi sevsinler.
Sonradan Cumhurbaşkanı yeniden fikir değiştirip geri göndermekten vazgeçtiğini açıklayınca, bu defa herhalde dedim inşaatların açılışının yapılması seviyesinde hazırlıklar tamam değil. Tamam olunca binlerce Suriyeliyi otobüslerle oraya taşırlar sonra da bu inşai (yanlış okumadınız insani demedim) çabanın önemini dünyaya gösterirler. Sonra Suriyeliler iş bulamayabileceklerinden tekrar ülkemize geri dönerler.
Vallahi Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi Belediye Başkanlıklarından daha yüksek mevkilere gelen veya gelmek isteyenlerin imar planlarına ve inşaata olan aşkları bizi öldürecek. Dürüst olanları tenzih ederim.