Mehmet Tezkan
Hiçbir şeyden çekmedik maskeden çektiğimiz kadar
Dünya bize hayran, Avrupa ülkeleri salgınla mücadelemize gıptayla bakıyor ama şu maske işini bir türlü halledemedik..
Her şeyde iyiyiz ama maskeye gelince çuvallıyoruz.. iktidar bu işi bir türlü beceremedi..
Mart ayına dönelim.. O zaman maske takmak zorunlu değildi.. Doktorlar hasta olan taksın mikrop saçmasın diyordu.. Belediyeler maske dağıtmak için hareketlendi, hatta dağıtmaya başladı, piyasa maske üretmeye soyundu ama yasak geldi..
İktidar maska dağıtımını resmen yasakladı.. Uyuşturucu muamelesi yaptı.. İzinsiz maske üreten firmalara polis/jandarma marifetiyle baskınlar düzenlendi..
İktidar maskeleri PTT aracılığıyla kendinin dağıtacağını açıkladı.. Yerel yönetimlere maske dağıtma yasağı getirdi ..
Planı tutmadı, olmadı.. PTT binalarının önünde uzun kuyruklar oluştu.. insanlar beş adet maske almak için beş saat bekler hale geldi..
İktidar bu yöntemden vazgeçti.. Bu kez telefonlara barkod gönderileceğini, telefonuna şifre gelen kişinin eczanelerden ücretsiz maske alınacağı ilan edildi..
İnsanlar günlerce, haftalarca barkod bekledi.. Barkod, bekledim de gelmedi şekline dönüştü.. Kendimden örnek vereyim.. Yasak kalkana kadar bana bir kez barkod geldi, beş maske aldım.. 40 günde beş maske!. Yıka yıka kullan haline geldi.. Oysa doktorlar kullandığınız maskeyi atın diyordu, hatta günde iki üç maske değiştirin diyen de vardı.. Kullandığımız maskeyi atamadık çünkü yenisi yoktu..
Bu arada iktidarımız 100’den fazla ülkeye tıbbı malzeme gönderdi.. İçinde bol miktarda maske vardı.. Mesele salgının ilk haftalarında İtalya ve İspanya’ya 450 bin maske gönderdik..
ABD’ye de uçak dolusu malzeme gönderdik, İngiltere’ye de, Almanya’ya da, Fransa’ya da..
Şöyle bir sorun vardı, onlara gönderdiğimiz maskeler gerçekten maskeydi.. Halka barkodla dağıtılanlar maske değil tülbentti..
Üzerinde burnu kaplayacak, yukarıdan girişi engelleyecek tel yoktu.. Nedeni bir süre sonra anlaşıldı..
Devlet Malzeme Ofisi’nden bir uyanık maske üretip ihraç eden firmalara hibe zorunluluğu getirmişti.. Kaç maske ihraç ediyorsan o kadarını devlete hibe edeceksin..
Firmalarda standartlara uygun olanı virüse karşı koruyucu filtresi bulunanı, üzerinde burnu kapatan tel olanı ihraç etti, ucuna ip bağladığı tülbendi de devlete hibe etti.. İşte eczaneler kanalıyla maske diye dağıtılan o tülbentti..
İktidar çuvalladığını anlaşınca maske satışını serbest bırakmak zorunda kaldı. .Piyasa maskeye boğuldu.. Sorun çözüldü mü?
Hayır, çünkü Sağlık Bakanlığı maske üreticilerini denetlemedi.. Maskelerin korucuyu özelliği olmadığı, haybeye taktığımız ortaya çıktı..
Dr. İşgören’ in, Cumhurbaşkanlığı için hazırladığı rapora göre maske diye ağızımızı burnumuzu kapattığımız bez parçasıymış.. Koruyucu özelliği yokmuş!.. Üretilen maskelerin yüzde 95’ine virüse karşı koruyucu filtre konulmuyormuş.. Maliyet meselesi mi?
Dünyada bu şekilde maske üreten/takan tek ülkeymişiz..
Yine dünya birincisi olduk.. Herhalde dünya bize gıptayla bakıyordur!.