İskender Özturanlı
GSS Borçları iptal edilmeli, sistem gözden geçirilmelidir Eşitsizlik Virüsü
İnsanı ve toplumu yaşatmaktansa, piyasaları ve şirketleri yaşatma siyasetiyle dünya bugünlere geldi. Bugün sağlık, eğitim ve temel hizmetlerde her şeyin özelleştirildiği bu sistem, salgına ve insanın güvencesizliğine karşı cevap veremiyor. Yaşamla ölüm arasında, hastalık ile iyileşme, sağlıklı yaşam arasındaki fark servetler ve statüler gibi iyice açılıyor. Özel hastanelerin yüksek ücretlerinden, şehir hastanesi modelindeki çarpıklığa dek, sistem insan adına güvencesizlik, eşitsizlik üretiyor. Oxfam’ın “Eşitsizlik Virüsü” adı altında yayınlanan raporunda dünyanın en zengin on kişisinin dokuz ayda artan servetiyle tüm dünyanın ücretsiz aşılanabileceği, yazıyordu. Ülkemizde salgın sonrası İşsizlik, güvencesizlik ve istihdam kaybı inanılmaz ölçülerde. DİSK-AR’ın Ocak raporundaki Ekim verilerine göre ;
Genel Sağlık Sigortası mı Sağlık vergisi mi?
2012 yılında herkese ücretsiz sağlık sloganı ile Genel Sağlık Sigortası adı altında bir uygulama devreye girdi, bu aslında işsiz kalan, iş bulamayan veya henüz işe girmemiş vatandaşlardan alınan bir tür sağlık vergisiydi. Bu rakam, her yıl üstelik enflasyon rakamlarının üzerinde arttırıldı. GSS primi 2020’de, aylık: 88,29 TL iken, 2021’de %’22 artarak 107,33 TL’ye çıktı. 2018 yılında daha salgın ve derin kriz başlamadan 6 milyon kişi GSS primi borçlusuydu, nitekim GSS primi ve BAĞ-KUR prim borcu olanlar, tedavi edilmemeye başlayınca bir kararname ile prim borçları şimdilik 2021 sonuna dek ertelendi.
GSS prim borçlarını ertelediler ama, ilaç ve muayene katılım payı gibi 14 kalemde katkı payı alınmaya devam ediyor. Ülkemizde işsizlik bir sorun elbette, ama düşük ücretle ve güvencesiz çalışan büyük bir kesim de var. Salgında en büyük darbeyi alan hizmet sektörü ve küçük işletmelerde yevmiyeli, gündelikçi çalışan sayısı hayli fazla. Üniversite mezunları arasında işsiz veya yarı-zamanlı çalışan güvencesiz büyük bir kesim var, bu kesimde işsizlik oranı yüzde 35’leri geçmiş durumda. Bu insanların, bu borçları ve bu primleri ödeme imkanları yok.
Gençlerini borçlu kılan bir devlet olmamalı
Demokrasilerde devlet, vatandaşını sistemin yarattığı, ekonomik ve hiyerarşik eşitsizlikleri telafi etme üzerine kurulan bir sosyal araç olmalı. Devlet, gençlerini daha çalışma hayatına girmeden, 24 yaşından başlayarak borçlu yapmamalı. Vatandaş elektrik-su faturalarını dahi ödeyemezken ayda 107 TL’yi nasıl ödeyecek? Birikmiş borcunu nasıl yapılandıracak?
Türkiye’de işsizliğin geçici ve konjonktürel olduğu zannediliyor, oysa sistem artık ya işsiz üretiyor ya da düşük ücretlerle geçici emeğe ihtiyaç duyuyor, servet finansallaşma ve rant ile artarken, devlet desteğini şirketlere yapıyor, oysa destekler insan odaklı olmalı. GSS prim borçları silinmeli. Bu ülkede “Herkese ücretsiz sağlık hizmeti”ni konuşmanın zamanıdır. Bunu mahcubiyet duymadan söyleyecek bir ekonomi-politiğe her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var.
Geniş tanımlı işsiz 9,7 milyona yükseldi
• Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 27.
• Covid-19 etkisiyle revize edilmiş geniş tanımlı işsiz sayısı ve iş kaybı Ekim 2020’de 10 milyona yaklaştı!
• Covid-19 2020’de en az 2 milyon 246 bin yeni eşdeğer istihdam kaybına yol açtı.
• İstihdam bir yılda 896 bin kişi azaldı.
• İstihdam oranı yüzde 43,6’ya geriledi.
• İşbaşında olanların sayısı son bir yılda 1 milyon 833 bin kişi azaldı.
• Ümitsiz işsizlerin sayısı bir yılda 668 binden 1 milyon 511 bine yükseldi