Onur Aydoğan
Futbolun krallığı sallanıyor…
23.07.2021
Çocukluğumda maça gideceğimiz günün arifesinde heyecandan uyuyamazdım. Stada girdiğimizde burnuma yeni biçilmiş çimen kokusu gelirdi. Şu anda bile çimen kokusu aldığımda aynı heyecanı yaşarım. Takımların parlayan rengarenk formaları, tribünlerdeki dev koronun oluşturduğu heyecan fırtınası büyülü bir yere geldiğimiz izlenimini verirdi.
Sahadaki futbola çok takılmazdık ama golcümüz Halil İbrahim Eren’i, Selçuk Yula’ya değişmezdik. O zamanlar takımları ile özdeşleşmiş oyuncular vardı. Takım kadroları, adını doğru telaffuz edene kadar ayrılan yabancılardan oluşmazdı. Her maça gidemezdik. Televizyonda canlı yayınlanan maç sayısı iki elin parmaklarını geçmezdi. Maçları radyodan dinlemek mi yoksa canlı izlemek mi daha keyifliydi derseniz oyumu radyodan yana kullanırdım. O durağan maçları öylesine heyecanla anlatırlardı ki Doğan Yıldız’ın, İlker Yasin’in, Abidin Aydoğdu’nun temposu maçın temposunun çok önünde olurdu.
Bizi futbola bağlayanın futbolun kendisi değil, yarışma heyecanı olduğunu sonradan anladım. Taraf tutmadığınız bir futbol maçını izliyorsanız siz bir istisnasınız. Ülkemizdeki futbolseverler sahadaki oyunu izlemek için değil, kendi takımlarının galip geldiğini görmek için stadyumlara koşarlar. Takımları öne geçtiği anda maçın sona erme seçeneği olsaydı tereddütsüz kabul edip mutlu bir şekilde evlerine giderlerdi.
Son yıllarda en çok ilgi çeken spor dalı olan futbolun krallığı sallanıyor. Z kuşağı olarak isimlendirilen 1995 -2010 yılları arasında doğan gençlere futbol çok durağan geliyor. İnternet üzerinden bilgiye kolay ulaşan ve çabuk sıkılan bu gençler önceki kuşaklar kadar futbola ilgi duymuyor. İlgilerinin devam etmesi için izledikleri her saniyede bir aksiyon olması gerekiyor.
Bu durumun farkına varan FIFA futbolu hızlandıracak kural değişikliklerini araştırıyor. Her devrenin 30 dakikaya düşürülmesi, oyun durduğunda sürenin de durdurulması, taçların ayakla atılması ve sınırsız oyuncu değişikliği hakkı bunların başında geliyor. Pilot uygulamalar başlatıldı. Bu değişikliklerin futbolun temposunu ve bu spora olan ilgiyi artıracağını düşünüyorum.
Benim de bir önerim var. Madem halkımız futboldan çok yarışma heyecanını seviyor, o halde puanlama sistemini daha heyecanlı hale getirebiliriz. Her bir devreyi ve maçı ayrı ayrı puanlayabiliriz. Örneğin:
- İlk devrenin galibine 1 puan
- İkinci devrenin galibine 1 puan
- Maçın galibine 1 puan
- Her iki devre ve maç berabere biterse birer puan.
- Maç 0-0 biterse puan yok.
Bu durumda 3 puan almak için her iki devreyi de galip bitirmek gerekecek. İlk devreyi 5-0 geride kapatan takım bile puan alma şansını devam ettirecek. 1-0’a yatmak çoğu zaman mümkün olmayacak. Puan almak için mutlaka gol atmak gerekecek. Temponun ve heyecan dozunun yükseleceğini garanti ediyorum. Üstelik toplumumuzun matematiğe olan yatkınlığının bir nebze de olsa artacağını düşünüyorum.
Benzer sorunlar güreş sporunda yaşanmıştı. Kurallar sürekli köklü bir şekilde değiştirilmiş, ancak bu spora olan ilgi daha da azalmıştı. Yeni nesillere futbolu sevdirebilmek için yeni düzenlemeler yapılması şart. Mevcut hali ile her geçen gün çağın gerisinde kalıyor. Ancak çok dikkatli olunması gerekir. Bu değişiklikler futbolu futbol olmaktan çıkarırsa beklenen etkinin tam tersini görebiliriz.