İskender Özturanlı
Enerji Yoksulluğu ve Enflasyon
Enflasyon rakamları açıklandı, eylül ayında yıllık tüketici enflasyonu yüzde 19.58’e yükseldi, böylece faiz ile enflasyon arasındaki fark daha da açıldı, TCMB Başkanı’nın çekirdek söylemiyle kurduğu hayali faiz hattı, daha şimdiden boşa çıkmış oldu. Öte yandan asıl dramatik olan, alıp başını giden enflasyonun hem aylık bazda yükselişinin yüzde 1.25 gibi bir oranda seyretmesi ama öte yandan endekse konu olan 415 maddenin 318’inde artış gerçekleşmesiydi.
Faiz tartışmalarına ara verip enflasyonun arttığı kalemlere dikkatle bakarak artan yoksulluğu ve gıda, eğitim, konut ve enerji yoksulluğunu tartışmak istiyorum.
Günümüzde siyasal iktidarların otokratik rejimlere kaymasının en büyük nedenlerinden birisi enflasyon-faiz ve büyüme paradoksunda detaylar üzerinde kurulan milimetrik rakamlarla yapılan neo-liberal hokkabazlıktır.
Bu hokkabazlık ile enflasyonun kendi yükseliş eğrisinin baskılanarak faiz indirip bu faiz indirimiyle birlikte kendi kısıtlı imkanları ile çalışan insanları, sabit ve dar gelirli emekçi kesimleri, hakikatte artan fiyatların kucağına bırakarak sürekli bir borçlanma zorunluluğu ile sahte bir cennet yaratıyor.
Bu sahte cennetin temel belirleyicisi de büyüme olarak rakamlara yansıyan genleşmelerle siyasetçiye ülkeyi rahat yönetme illüzyonu veriyor.
Demokrasiler de bu çapraz sistem içerisinde, toplumun ve halkın yararını değil bu rakamları tutan reel veya sanal, buna sahip olanların lehine çalışan içi boşaltılmış konumlar haline gelmiştir.
İnsan yaşamak için yer içer, barınır, kendisinden sonra gelecek kuşaklara yani çocuklarının yaşamlarını sürdürmek adına kendisinden iyi eğitim imkanları hazırlamak için yaşar.
İnsan barındığı yerde ısınır, su ve elektrik kullanır, eğer bir ülkede artan temel kalemler bunlar ise yoksulluk ve yoksunluk kaçınılmazdır.
Enflasyonun arttığı kalemler arasında ısınma ile ilgili kalemlerin temel ihtiyaçlar olarak ciddi oranlara ulaştığını görmek bir enerji yoksullaşmasına işarettir.
Eylül ayında fiyat artışlarında en yüksek olan oran, yüzde 5.15 ile eğitim, yüzde 2.34 ile konut duruyor. Birim olarak ise yüzde 33,72 ile kömür ücreti, en fazla fiyatlanan şey oldu. Yıllık artış bazında ise gıda yüzde 28.79 ile en yüksek kalem olarak duruyor.
Geçtiğimiz günlerde bir siteye düşen dedikoduya göre ise EPDK elektrik fiyatlarına zam yapıyor sonra da enflasyonda yüzde birlik oynama yapacağı düşüncesiyle geri çekiliyor, bu durumun faizleri yeniden yükseltme riski taşıdığı ifade ediliyor ve vazgeçiliyor.
Faizi arttırmamak adına yapılan bu atraksiyon, vatandaş adına şimdilik daha kötü sonuçlara varmadan erteleniyor.
Türkiye enerji yoksulluğuna, ısınma yoksulluğuna alışıyor.
Bu kış serin geçecek, serinlik daha fazla yoksulluk getirecek.
Faiz düşmüş yükselmiş ne gam.