Kubilay Kaptan
Çaykur
2014: 12 Milyon TL kâr,
2015: 23 Milyon TL kâr,
2016: 82 Milyon TL kâr,
2017: 267 Milyon TL zarar,
2018: 657 Milyon TL zarar,
2019: 635 Milyon TL zarar,
2020: 547 Milyon TL zarar.
Yukarıda verilen rakamlar Çaykur’un son 7 yıl içinde açıkladığı kar-zarar değerleri. 2014, 2015 ve 2016 yıllarında kâr açıklayan bir kuruluş birdenbire 2017 yılında nasıl zarar etmeye başladığını merak edebilirsiniz. Cevabı basit: Varlık Fonu’na devredildi.
Bu zarar yetmiyormuş gibi Çaykur’un reklam harcamaları ise sürekli artış gösterdi. Yeni idare, dünyanın en çok çay tüketilen ülkesinde çay satmak için 2019 yılında 36 milyon TL’lik reklam harcaması yaptı. Fuar ve festivaller için 896 milyon lira harcadı. Temperli kulplu cam bardak için reklam niyetine 5 milyon 250 bin lira ödeme yapıldı.
Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü, geçen sene masa ve duvar takvimi satın almak için ilana çıktı. İlana göre 11 bin masa takvimi, 10 bin de duvar takvimi “yüzde 20 artar-azalır toleranslı” satın alınacaktı. İlanda, takvimlerin “teşekkülün ihtiyacı” olduğu belirtildi.
Günde 350 milyon bardak çay içilen Türkiye’de Çaykur zarardan kurtulamadı. Varlık Fonu’na devredildiğinden bu yana zarar eden ve bir yılda üç genel müdürün değiştiği Çaykur’un, 20 ton organik çayın küflenmesine neden olup, imha edildiği de daha önce ortaya çıkarılmıştı.
2018 yılında yaş çay alım fiyatı yüzde 16 arttı. Yaş çay alım miktarı da yüzde 40’a yakın artırıldı. Üretici sevindi ama Çaykur yılı zararla kapattı. Alım bedellerini kısa sürede ödeyen şirket o dönemde yüksek faizle borçlanmak zorunda kaldı. Bu da finansman giderinin 175 milyon TL’den 349 milyon TL’ye çıkmasına yol açtı.
Çaykur 2018 yılında önce 650 bin ton olarak programlanan daha sonra 690 bin tona revize edilen alım miktarına rağmen 42 bin 536 ton fazla alım yaptı. Kurumun toplam alım miktarı 732 bin 537 ton oldu. 2017 yılına göre yüzde 39.43 artışa işaret eden bu tutar kurum tarihin en yüksek ikinci alımı. Kurum en fazla çay alımını 800 bin 143 tonla 1999’da gerçekleştirmişti.
Şirketin bilançosunu en çok etkileyen unsur öncelikle çay alımlarına önceki yıllara göre ödenen yüksek tutar. Çay alım fiyatları 2018’de destekleme hariç 2.32 TL olarak belirlenmişti. Bu yüzde 16’lık artışın bilançoya 150 milyon TL civarında etki ettiği görüldü.
Öte yandan şirketin aldığı kısa vadeli borç miktarı yaklaşık 500 milyon TL artışla 2 milyar 55 milyon TL’ye çıktı. Geçen yıl faizlerde yaşanan artış nedeniyle kurumun finansman gideri 175 milyon TL’den 349 milyon TL’ye yükseldi. Böylece çay alımı kadar bir maliyet daha oluştu. Olağandışı gider ve zararlardaki artış da devam etti.
15 Ocak 1919 tarihinde Luxemburg ve Wilhelm Pieck ile beraber, Freikorps tarafından yakalanan, silahla vurularak öldürüldükten sonra meçhuller morguna bırakılan, Spartaküs Birliği ve Almanya Komünist Partisi ortak kurucusu olan Karl Liebknecht’in, (13 Ağustos 1871 - 15 Ocak 1919) dikkatli bir şekilde okunması gereken açıklamalarından birini Almanya savaştayken 1915 yılında yayımlandı:
“Esas düşman, kendi ülkemizdedir! (Der Hauptfeind steht im eigenen Land!) Alman halkının esas düşmanı Almanya’dadır: Alman emperyalizmi, Alman savaş partisi, Alman gizli diplomasisi. Alman halkı evdeki bu düşmanla siyasi bir mücadeleyle savaşmalıdır…”