Kubilay Kaptan
Bir Tablonun Anlattıkları “Yarışmadaki Dansçı”
Edgar Degas 1834-1917 yılları arasında yaşamış, izlenimci akımın kurucularından kabul edilen, resimlerinde çoğunlukla günlük yaşam ile kişi/grup portrelerini birleştirmiş önemli bir ressamdır. Yaptığı resimlerin yarısından fazlasında dansçıları resmetmiştir. Özellikle bale eserleri arasında önemli bir yer tutar.
Edgar Degas’nın, Paris sosyal hayatını konu alan resme özel bir ilgisi vardı. Özellikle beklenmedik perspektifler ile gösteri yapanları ve izleyicileri yakalamayı hedefledi. Ecole des Beaux-Arts’da aldığı eğitim, resimde insan formuna olan ilgisini uyandırdı. Tiyatro, bale, opera gösterilerine gider; sahne arkasına geçip provalarını incelerdi.
Balerinleri resmetme tutkusu o dönemde Paris Opera Binası’nı sık sık ziyaret etmesiyle başladı. Gösterilere seyirci olarak gitmenin yanında, orkestrada çalan bir arkadaşı aracılığıyla hem sahne arkasına girebilmiş hem de elinde resim defteriyle provalara katılarak gözlemde bulunabilmişti. Zamanla Paris Opera Binasının geleneklerle dolu pembe-beyaz dünyasının bir parçası haline geldi, burada gördüklerini çizmek ve boyamak için yeni teknikler geliştirdi.
Degas’ı sanatsal bir ilham kaynağı olarak baleye çeken muhtemelen hem klasik güzelliğe hem de modern gerçekçiliğe bakışını yansıtan bir dünya bulmasıydı. Balenin özündeki zarafet, renk ve hareket, Edgar Degas’ı, sanat yaşamı boyunca büyüledi. Dansçıların sahne performansından çok, özellikle eğitim ve provaları onun ilgi odağıydı. Resimlerinde bir köşede grup halinde çalışan, elbisesini düzelten, ayakkabısının bağcığına eğilen, kimisi kuğu gibi süzülen ve bu şekilde bir ritim ve harmoni etkisi uyandıran dansçı kızların, kalabalık içindeki bireyselliklerini, sınırlı dünyalarını yansıtmıştır.
1881 yılında tamamladığı 14 Yaşındaki Küçük Dansçı, Degas’nın hayattayken sergilediği tek heykeldi. 1917’de ölümünden sonra stüdyosunda 150’den fazla heykel bulundu. Heykellerin çoğu balmumu ve kilden yapılmıştı. Degas o dönemde menajerinin balmumu balerin heykelinin bronz kopyalarını üretme fikrine karşı çıkmıştı ama ölümünden 2 ay sonra varisleri bronz kopyaların çıkarılması için anlaşma imzaladı. 28 bronz kopya günümüzde, dünyanın birçok ünlü müzesinde sergilenmektedir.
Bu çarpıcı heykele modellik yapan Marie Genevieve van Goethem isimli bir bale okulu öğrencisiydi. Belki biraz da modellik yapan bu kızın hayatıyla ilgili çeşitli spekülasyonlar olması sebebiyle heykel, yapıldığı dönemde ciddi eleştirilerin hedefi olmuştu. O dönemde heykeller mermer ya da bronzdan yapıldığı için balmumu alışılmışın dışında bir malzemeydi.
Degas’nın resim tekniği hassas desen çizimiyle görünmez eskizimsi detayları birleştirir. Figürün üç boyutlu fiziksel formları dikkatle ışıklandırılmış ve gölgelendirilmiştir. Ayrıca Degas yüzdeki ifadeleri yakalamak için özel detaylar uygular. Buna karşın saç, elbise ve giysiler, renkleri ve dokularını vurgulayan görünmez, kuru fırça darbeleriyle resmedilmiştir. Yer yer incelir, böylece görünmeye başlayan tuval bezi resmin dokusuna eklenir. Degas’nın ham, karışmamış sarıyla cesur fırça darbeleri resmin detaylarını ortaya çıkarır..