1873 sonlarında Monet, Renoir, Cézanne, Sisley ve Pissarro’nun da dahil olduğu bir grup ressam bir araya geldiler. Kendilerinin düzenlediği ve finanse ettiği bir sergi açmaya karar verdiler. Bu sanatçı organizasyonu Nisan 1874’de, Boulevard des Capucines’de fotoğrafçı Nadar’ın stüdyosunda bir ay sürecek olan ilk sergisini açtı. Monet’nin “İzlenim, Gündoğumu” da sergilenenler arasındaydı. Eleştirmenlerin sergiye ilişkin görüşleri ikiye bölünse de yeni resim akımının adı bu sergiden çıktı. Serginin en ciddi eleştirisini sanat eleştirmeni Louis Leroy yazdı. Monet’nin “İzlenim, Gündoğumu” resminin adını tüm grubun üslubuna yakıştırdı. Leroy eleştirisine “İzlenimcilerin Sergisi” diye başlık attı. İzlenimcilik akımının adı da böylece konmuş oldu.
“İzlenim, Gündoğumu”nda da görülebileceği gibi izlenimciliğin hareket noktası ışıktı. Tabloda Normandiya kıyısındaki Le Havre limanı sabah sisine bürünmüş biçimde görünüyordu. Denizin üzerinde güneş doğuyordu. Arka planda, dumanı tüten bacalar ve gemi direkleri sis içinde belli belirsiz fark ediliyordu. Monet sabah izlenimlerini betimlemek için inceltilmiş boyayı hafif fırça dokunuşlarıyla uygulamıştı. Monet’nin paleti neredeyse baştan sona birbirini tamamlayan mavi ve turuncu ilişkisine odaklanıyordu. Güneş ve sudaki yansıması için turuncu tonlar, üst tarafta ise mavi ve gri-mavi tonlar kullanılmıştı. Monet, resimsel içerikten çok ışığın değişen niteliğiyle ilgileniyordu. Resim, manzarayı değil, o anı anlatıyordu. Ressam renkleri bazen yoğun fırça darbeleriyle uyguluyordu… Monet hemen hemen tüm eserlerinde sudaki gölgeleri ve ışığın yansımalarının duyumsattıklarını betimlemeye çalıştı. Burada güneşin turuncu renkte parlamaya başladığı anı yakalamış ve hafif dalgalı suda yansıyan turuncu güneş ışıklarının hızla renk değiştirmesini hissettiren etkiyi yaratmaya çalışmıştı.
Bu tablodaki anlatım tarzı yepyeniydi. Rengin azaltılması, her şeyin yalnız iki zıt renkle (mavi ve turuncu) ifadesi, kenar çizgilerinin belirsizleşmesi ve fırça darbeleriyle hava boşluğundaki titreşimlerin canlandırılması yeni teknik unsurlardı. “İzlenim, Gündoğumu” güneşin Normandiya’daki Le Havre limanının üzerine sisin içinden parlamasıyla bir anın yakalanması, biçimsel yenilikçi anlayışın ispatıydı. Monet’nin bu eseri sadece ismiyle değil karakteri ve resmediliş tarzıyla da izlenimci resmin ideal bir örneği olmuştu.