Kubilay Kaptan
Bir Tablonun Anlattıkları “Duvar Dibi V”
Figüratif Türk resminin duayeni Neşet Günal, 1923‘de Nevşehir‘de doğdu. Ailesinin ekonomik durumu iyi değildi bu yüzden ilkokulu Şereflikoçhisar’da dedesinin yanında okumak zorunda kaldı. Ortaokulda yeniden Nevşehir’e ailesinin yanına dönen Neşet, Kemal Zerrin’in desteğiyle Güzel Sanatlar Akademisi’ne kaydoldu. Yine Zerrin’in desteğiyle devlet bursu aldı. 1939 yılında başlayan ve yaklaşık yedi yıl süren Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki eğitimi süresince sanatçı, Nurullah Berk, Sabri Berkel ve Leopold Levy‘nin atölyelerinde çalıştı. Bu atölyelerde tanıştığı Nuri İyem, Turgut Zaim ve Avni Arbaş‘tan etkilendi ve toplumsal gerçekçi üslubunu oluşturmaya başladı.
Sanatçı 1946 yılında Akademi’den birincilikle mezun olur ve aynı yıl İtalya bursunu kazandı. Fakat bürokratik birtakım engeller nedeniyle ve iki yıl sonra Paris‘e gönderildi. Sağlam deseni ve güçlü anlatımıyla hocası Leopold Levy’nin gözde öğrencilerinden biriydi. Henüz yirmi üç yaşında iken iki eseri 1946 yılında Unesco‘nun Paris’te düzenlediği Modern Sanat konulu sergide katılan Türk sanatçılar arasındaki yer aldı. 1948 yılında Paris’teki sanat eğitimine başlayan Günal, pek çok Türk sanatçısı gibi Andre Lhote atölyesine girmiş ancak, Lhote’un öğretilerini beğenmeyerek, Fernand Leger‘nin atölyesine geçti. Resimlerinde de Leger’in etkisi görülmektedir.
1954 yılında Türkiye’ye geri dönen Günal, Akademiye asistan olarak atandı. Burada uzun yıllar çalıştıktan sonra 1970 yılında profesör oldu. 1963’te ikinci kez yine Paris’e giden sanatçı, burada vitray ve goblen eğitimi aldı.1969 yılında 30. Devlet Resim Heykel Sergisi’nde “Kör Hasan’ın Oğlu” adlı çalışmasıyla resim dalında birincilik kazanan sanatçı, yurtiçi ve yurtdışında pek çok karma sergiye katıldı.
Sağlam desen yapısıyla doğup büyüdüğü Orta Anadolu’nun çorak topraklarını ve yoksul ama çalışkan insanlarını anlatan sanatçı, tekniği ve yorumuyla Türk resmine yeni bir bakış açısı kazandırmıştır.
Usta Türk ressamı, 26 Kasım 2002 sabahı yatağında geçirdiği beyin kanaması sonucu hayata gözlerini kapadı.
Başlıca eserleri arasında, “Çocuklar” (1996), “Korkuluk” (1989), “Duvar Dibi” (1981), “Toprak Adamı” (1974) ve “Başakçılar” (1984) sayılabilir.
Neşet Günal doğduğu, büyüdüğü topraklara yönelerek buradaki yaşam biçimini yapıtlarında gözler önüne sermektedir. Yöreyi verirken insanların yaşam biçimini ve bu yaşam biçimindeki güçlükleri bizlerin de duyabilmesi amacını taşımaktadır. Bu güçlükler zaman zaman kuru bir dal, verimsiz, çatlamış bir toprakta, yerde oturmuş bir çocuğun bakışlarında güç kazanmaktadır. Yine bu anıtsal figürler, sahip oldukları güçlü ellerle yaşamla olan mücadelelerini sürdürmektedir. Bir duvar yıkıntısı önünde, kapı eşiğinde, korkuluk gölgesinde, kırsal bir doğa yaşamı içinde bekleşen figürleriyle Neşet Günal’ın tutumu, toprağın ve iklimin sert koşullarına karşı Anadolu insanının direncini dile getirir. “Toprak Adamları” adını verdiği bu insanlar, hastalığın ve yoksulluğun yıprattığı ama yenemediği bedenleriyle güçlüklere karşı koyarlar. Neşet Günal’ın figürlerindeki bu nitelik, onun sanatına salt siyasal ya da özden yoksun toplumsal bir bildiri iletme yapaylığı yerine, toplum yaşamı ve doğayla bütünleşen diri ve canlı bir sanat etkinliği katmıştır.