Kubilay Kaptan
Bir Tablonun Anlattıkları “Çocuk Oyunları”
Bugün sevdiğim bir resmi paylaşsam da resmin hikayesi yerine, 23 Nisan nedeniyle “Oyuncaklar”dan bahsetmek istiyorum.
Kolomb öncesi uygarlıkların hiçbirinin tekerleği icat etmemiş olması gariptir. O uygarlıkların çoğunun, tekerliğin lamayla rekabet edemeyeceği kadar yükseklere kurulmuş olmasındandır diye düşünülebilir ama mesela Meksika’da çok geniş ovalar bulunmaktadır.
Chanhu Daro, Pakistan’da bulunan yaklaşık
MÖ 2500 yılına ait pişmiş toprak kullanılarak
elle yapılmış olan oyuncak araba,
Harappa koleksiyonu, Brooklyn Müzesi
Daha da garip olan bazı oyuncakların yapımında tekerleği basbayağı kullanmış olmalarıdır. MÖ 1. yüzyılda, İskenderiyeli Heran’un bir sürü inanılmaz icadın babası olduğunu, fakat bu icatların oyuncak olarak kaldığını bilmemiz gerekir. Antropologlar çocukları saklambaç oyununu bilmeyen bir insan topluluğunu şimdiye kadar keşfetmemişlerdir.
St Michael, Yukon vadisi, Bering Geçişi’nde bulunan Eskimolara ait oyuncak ağaçkakan,
(Nelson, E., 1881: Eskimos about the Bering Strait)
Pişmiş toprak oyuncak bebekler, ilk olarak M.Ö. 3000 yıllarında Mısır’da bulunmuştur. Bununla birlikte Yunan ve Roma dönemlerinde de oyuncak bebek örneklerine rastlanmıştır. Roma ve Yunan Dönemi örneklerinde erkek figür tasvirli örnekler de bulunmaktadır. Yunan döneminde yapılan oyuncak bebekler hareketli kol ve bacaklara sahip bebeklerdi. Bu bebekler, ayakta duran ve oturan bebekler olarak iki gruba ayrılmaktadırlar. Ayakta duran pişmiş toprak bebeklere, kol ve bacakları ip veya telle gövde, kalça ve omuzlardaki deliklere bağlanıp hareket özelliği kazandırılmıştır. Bu bebeklerin üretimi M.Ö. 4. Yüzyıla kadar devam etmiştir. İkinci tip ayakta duran bebekler çıplaktır ve kol ve bacakları eklem yerlerine kadardır. M.Ö. 5. Yüzyıl ortalarında ortaya çıkmış ve M.Ö. 4. yüzyıla kadar sürmüştür. Oturan bebekler ise bacakları birbirine bitişiktir. Kollar gövdeye bitişik veya hareketli olmak üzere iki çeşittir. Kolların gövdeye bitişik olduğu örneklerde eller bacakları kavramıştır.
Szigetszentmárton, Macaristan’da bir mezarda bulunan
ve MÖ 4000 dönemine ait kilden yapılmış tekerlekli
araba, Budapeşte, Macaristan Ulusal Müzesi
Solda; İkinci yüzyıla ait seramik
oyuncak, Taxila (Hindistan)
Sağda; Köpek ya da geyik, Veracruz,
Meksika (yaklaşık MS 500)
Bugünlere geldiğimizde bazı topluluklar eski ve geleneksel oyuncaklarını üretmeyi sürdürürken “modern” denilen insan çocuklarının oyuncak şekli büyük bir değişiklik geçirdi.
Geleneksel oyuncaklar: Mozambikli çocuklar kendi
yaptıkları oyuncaklar sayesinde dingil ve araba
parçalarının nasıl beraber çalıştığı gibi konuları
öğrenebiliyorlar. Geleneksel oyuncaklar kendilerine
hasdır, az sayıdadır ve basittir. (Diamond, 2012)
Geleneksel çocuk otonomisi: Pume yerli çocuğu büyük bir bıçakla oyun oynuyor. Geleneksel
toplumların çoğunda çocukların tehlikeler karşısında ne yapacağını belirlemek
için kendi kararlarını verebilme özgürlüğü var ki bu modern toplumda kabul edilmeyen bir
davranış şekli. (Diamond, 2012)
Oyuncaklar dönemin ve içinde yaşanılan ortamın örneğini teşkil etmektedir. Örneğin hayvancılıkla uğraşan bir ailenin çocuğunun oyuncağının keçi, koyun gibi hayvan figürlerinden oluştuğu tahmin edilmektedir. Daha sonraki dönemlerde oyuncaklar değişmeye ve çağın gelişimine paralel hızda gelişmeye başlamış ve minyatür oyuncaklar ortaya çıkmıştır. Minyatür evler, mutfaklar kız çocukları için eğitici oyuncaklar sınıfına girmişlerdir. Bu oyuncakların amacı çocuğa toplum yaşamını öğretmek için oyun oynatmaktı.
Geleneksel bir oyuncak: Aka bebeği ev yapımı bir sepeti yetişkinlerin yaptığı gibi
başında taşıyor. (Diamond, 2012)
Erkek çocuklar için oyuncaklar ürettiler: Rambolar, Robocoplar, Ninjalar, Batmanlar, canavarlar, makineli tüfekler, tabancalar, tanklar, otomobiller, motorsikletler, kamyonlar, uçaklar, uzay gemileri.
Kız çocukları için oyuncaklar ürettiler: Barbiler, Heidiler, ütü masası, mutfaklar, blenderler, televizyonlar, bebekler, kundaklar, biberonlar, dudak boyaları, oklavalar, makyaj setleri, aynalar.
Modern oyuncaklar: Bir Amerikalı kız çocuğu düzinelerce oyuncak tarafından çevrilmiş
durumda. Modern oyuncaklar çok sayıda yapılıyor, dükkanlardan alınabiliyor ve eğitimsel
hiçbir özellikleri bulunmuyor. (Diamond, 2012)
İnsanlığın son 7000 yıllık serüveninde sadece oyuncaklar değişmedi, çocukların yaşama şekli de çarpıcı bir şekilde değişti.
50 ülkeyi ve 500.000 yorgun kemikli insanı kapsayan, uzaklıkları yutan dünya imparatorluğu Nike’ın Tayland’daki fabrikasında esnemek, yasaktır. Nike için günde 17 saat çocuk elbisesi diken, gözleri yanmaya başlayan herhangi bir çalışan esnerken ustabaşına yakalanırsa, bunun cezası 11 dolardır; yaklaşık on günlük çalışmasının bedeli.
Böylece işçiler, boğazlarında düğümlenen hıçkırıklar, gözlerinde damlayamayan göz yaşları, uyumamaları için boğazlarına sokulan Amhetamin hapları ile ağızlarını açmaya korkarak çalışmaya devam ederler.
Çocuk işçi, Tayland
Çocuk işçi, El Salvador
Kenya’da elmas madenlerinde 12 yaşındaki kız çocukları çalıştırılıyor. Çıkardıkları elmasları yutabilirler endişesiyle çocuklara ishal ilacı veriliyor ve her akşam bağırsakları boşaltılarak evlerine gönderiliyor. Bu yüzden çocuklar üç beş yıl içinde ölüyor.
Çocuk işçi, Kenya
Yaşamımızı zahmetsiz bir kıpırtısızlık haline getirme isteğimizin doğal bir sonucu olarak araba insanların tamir ettiği şehirlerde insanın bugüne dek icat ettiği en yaygın ve en başarılı sürtünme azaltıcı araçtır fakat bu amaçla icat ettiğimiz çoğu şey gibi arabada ağzınıza giren bir sinek gibi rahatsız eder bizi.
Çocukların geleneksel bir yolla taşınması: Fotoğrafda bir Pume bebeğinin büyük kız kardeşi
tarafından taşınması gösteriliyor
Çocukların fiziksel temasdan yoksun bir şekilde modern bir biçimde taşınması
Tıp ve ticari çıkarlar bir araya gelerek annelerin bebeklerini besleme biçimlerini değiştirdi ve böylece kadınların evden daha kolay ayrılabilmesini sağladı. 19. yüzyılın ortasında bebeklerin çoğu anne sütüyle besleniyordu. 20. yüzyılın ortasına gelindiğinde ise çocuk beslenir olmuştu. Bu değişiklik anneyle bebeği birbirinden ayıran çok önemli bir kopuşun, bir çatlağın gerçekleştiğinin kanıtıdır. Bu kopuş hem annenin hem de bebeğin ticarileştirilmesinden kaynaklanmaktadır.
Eski bir çocuk maması reklamı
Çocuğunu emziren pişmiş toprak kadın heykelciği.
Ubeyd kültürü, yaklaşık MÖ 4500, Ur kenti, Güney Irak
Günümüzde doğal oyunların yok olması, serbest oyun zamanlarının kalmaması, oyunun doğadan ve insanlardan yalıtılması, oyun kültürünün zayıflamasına yol açmıştır. Birçok araştırmacı sokak oyunlarının ortadan kaybolmasını, çocukluğun yok oluşunun kanıtı olarak görmektedir. En önemli değişim çocuğun artık başkalarıyla birlikte değil, tek başına oynaması oyunda insanın yerini nesnenin almasıdır. Her ne kadar oyun ve dolayısı ile oyuncak kültürü zayıflasa da hangi malzemeden yapılırsa yapılsın oyuncaklar çocuklar için vazgeçilmez nesnelerdir ve çocuk gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Oyuncaklar yapıldığı dönemin kültürünü de yansıttığı için geçmişe ışık tutan nesnelerdir. Bu nedenle günümüze kadar gelebilen kilden yapılan ilk oyuncaklar müzelerde sergilenerek tarihi eser niteliğinde varlıklarını sürdürmektedirler.