Acıbademin Fiyatı

Acıbadem kurabiyesi, beze malzemelerinin içine acı badem eklenerek yapılan bir tatlıdır. Badem, şeker ve yumurta beyazı ile yapılır. Geleneksel tarife göre üstünde bir adet acı badem bulunur, ismi de buradan gelmektedir

Çocukluğumda ve gençliğimde yediğim eşsiz acıbademleri bulmak artık çok zor, bulsam da çoğunluğundan aynı tadı alamıyorum ve uzun süredir sık sık alınamayacak kadar pahalı. Fındık üreticisi, badem üreticisi bir ülkede tek bir (eskisi gibi çift de değil) acıbadem nasıl 60TL olur. Gramajı düşürülüp, malzemesi kötüleşen bir kurabiyenin fiyatı nasıl 60TL olabilir!

15 Haziran 2022 tarihinde haberlerde şu bilgi paylaşıldı: “Ferrero Fındık Türkiye’de fındık ve mamulleri sektöründe 6. kez ihracat şampiyonu oldu.”

Dünyada en çok fındık sırasıyla; Türkiye, İtalya, ABD, Azerbaycan, Gürcistan, İspanya gibi ülkelerde yetiştiriliyor ve dünyada fındık alımının %91’i Avrupa ülkeleri tarafından yapılıyor. Dünyada fındık ihracatının son 5 yıllık ortalaması 621 bin ton ve bunun %80’i Türkiye tarafından gerçekleştiriliyor. Gerçekleştiriliyor ama fındık üretimi olmamasına rağmen dünyaya fındık satan ülkeler arasında Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve İsviçre gibi ülkeler var. Bu ülkeler bunu bizden fındık alarak ve başka ülkelere satarak gerçekleştiriyor.

Bu durum insanlık tarihinin en yüz karası uygulamalarından birisidir. Tabi ki kusur bunu yapan da değil buna izin verendedir. Tekrar yazayım, tam anlaşılması için: Türkiye, en çok fındık üretimi yapılan ülkelerden birisi ama en çok fındık satan ülkeler arasında değil çünkü bizim fındığımızı alan yabancı ülkeler bizim fındığımızı başka ülkelere satıyorlar.

Dünya’da en çok fındık alan ülkeler İtalya, Almanya, Fransa, Rusya, Belçika, Avusturya ve İsviçre. Bu ülkelerin ortak özelliği çikolata ve şekerleme sektöründe lider ülkeler olmaları. Bunu gıda sektöründe fındığın alternatifi olan bademin de en büyük alıcıları olduklarından doğrulayabiliyoruz.

Türkiye’de 39 ilde fındık üretiliyor fakat fındık üretimi için ruhsatlı üretim alanları en son “2014/7253 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı” ile 16 il ve 132 ilçe olarak sınırlandırıldı. Yine de 400 bin aile, yaklaşık 2 milyon kişi geçimini doğrudan fındıktan sağlıyor.

Peki bu fiyat değişkenliği neden oluyor?

Cevabı çok basit ve üzücü: Çünkü fiyatı biz değil, fındığı sattığımız ihracatçı ülkeler belirliyor.

Bir diğer etken de aflatoksin konusu: Aflatoksin sıkıntısı, Türkiye’nin başına ilk kez 1967 yılında Kanada’ya gönderilen 10 ton iç fındığın geri gönderilmesi ile ortaya çıkmış. Piyasayı elinde tutan yabancı alıcı; rekolte düşükse susuyor, rekolte yüksek ise aflatoksin dedikodusunu yayıyor. Doğal olarak bu da fiyata yansıyor.

Bir diğer sıkıntı rekolte konusu. Rekolteyi yıllarca 3 ayrı kurum kendi metot ve örnekleme alanlarına göre belirledi. O kadar ki özel şirketler bu değerlere inanmak yerine kendileri ekipler kurarak rekolte tahminleri bile yaptırdı. Bu durum da aynen devam ediyor ve kimse “Neden rekolte tahminin tutmuyor?” diye sormuyor. Hal böyle olunca maniple edilebilen veya tutmayan rekolte sonucu, büyük ve yabancı alıcının pazarın kurallarını ve fiyatı belirlediği bir yapı oluştu.

Bu ana etkenlerin yanında üretimde verimliliğin arttırılması için ziraat mühendislerinin ve üniversitelerin ilgili birimlerinin eğitici faaliyetlerde bulunmaması; fındık bahçelerinin gençleştirilmesi için devlet tarafından finansman desteğinin sağlanmaması; lisanslı depoculuğun teşvik edilmemesi; Fındık İhtisas Borsası’nın kurulmaması; Fiskobirlik’in etkinleştirilmemesi, siyasetten arındırılmaması ve düzenleyici görev üstlenmesi için gerekli mevzuat çalışmalarının yapılmaması; Mevsimlik işçi konusunun kapsamlı olarak ele alınmaması gibi sorunlar da var.

Ülkemizde tekel durumuna gelen ve bizim üzerimizden geçinen firmalara ve bu firmaların beslediklerine destek devam ettikçe biz ne acıbadem ne de badem, fındıktan yapılan bir şey yiyebiliriz. Sadece, insanın kendi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş haline düşürülmesinin utancını yaşamaya devam ederiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kubilay Kaptan Arşivi