Atilla Kıyat
30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü
Bugün 98nci yıl dönümü.. Zaferden, neredeyse, bir asır sonra kendimizi günün anlam ve önemini anlatmak mecburiyetinde hissetmemiz düşündürücü ve acı verici. Ben bu acıyı çekmeyeceğim. 30 Ağustos’u bir cümle ile ifade edip, ATATÜRK’ün 30 Ağustos 1924 yılı yaptığı konuşmadan bir bölümü sizlerle paylaşarak günümüze döneceğim.
30 Ağustos Zaferi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üzerine inşa edildiği sağlam temeldir.
Sene 1926 ATATÜRK;
“ ……. Efendiler, bugünden sonra İzmir’de Akdeniz’i Mudanya’da Marmara’yı görmek için 8-9 günlük bir zaman yeterli gelmiştir. Fakat hatırlatmalıyım ki bugüne, bu üzerinde bulunduğumuz tepeye, bu yanık Çal Köyü’ne gelebilmek için, yalnız Sakarya’dan başlayarak harcadığımız zaman tam bir yıldır. Fakat bu belirlediğimiz zaferi hazırlamamız için bir yılı çok bulmazsınız sanırım. Çünkü efendiler savaş ve özellikle meydan savaşı yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çatışması değildir. Milletlerin çarpışmasıdır. Meydan savaşı Milletlerin tüm varlıkları ile, ilim ve fen sahasındaki dereceleri ile, ahlaklarıyla kültürleriyle, kısaca bütün maddi ve manevi güç ve iyi huylarıyla ve her türlü araçlarla çarpıştığı bir sınav sahasıdır. Bu sahada çarpışan milletlerin gerçek kuvvet ve kıymetleri ölçülür. Sonuç yalnız beden gücünün değil, bütün kuvvetlerin, özellikle ahlaki ve kültürel kuvvetin yükselmesini gerçekleştirme derecesine vardırır. Bu nedenle meydan savaşında yenilen taraf millet ve memleketçe bütün maddi ve manevi varlığı ile yenilmiş sayılır. Böyle bir sonun ne kadar korkunç olabileceğini tahmin edersiniz. Yok olup gitmek, yalnız savaş sahasında bulunan orduya ait kalmaz. Asıl ordunun ait olduğu millet, korkunç sonlara uğrar. Tarih, başlarındaki hükümdarların, hırslı politikacıların, bir takım hayali isteklerle, aracı yerine düşen işgalci orduların, işgalci milletlerin uğradığı bu şekil korkunç sonlarla doludur. …”
Evet konuşmanın bir bölümünü, özellikle de bu bölümünü seçtim. Günümüzde herkesin defalarca okuması gereken bölümü..
Ben 30 Ağustos’un önemini bir asır sonra anlatma acısını çekmeyeceğim demiştim. Çünkü herkesin, özellikle de bugünü değersizleştirmeye çalışanların, 30 Ağustos’un değerini bildiğine inanıyorum. Son yıllarda milli bayram kutlamalarına getirilen kısıtlamaların, hiç kutlanmaması için üretilen bahanelerin altında yatan gerçek, Milli Bayramlar bize Türkiye Cumhuriyeti’nin var oluşunu anımsatırken, bazılarına Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünü anımsatmasıdır.
30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun..
Bayram’ın tadını kaçırmamak için Türk Silahlı Kuvvetleri gününe ait düşüncelerimi de bir başka yazımda paylaşmak üzere..