Kubilay Kaptan
2022 Orman Yangınları
12 Ağustos 2021 itibarıyla; çoğunluğu Akdeniz, Ege, Marmara, Batı Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki 53 ilde çıkan 299 orman yangınında 8 kişi hayatını kaybederken, önceki yıllara göre büyük artışla yüzbinlerce hektar orman ve yerleşim yeri küle döndü ve binlerce hayvan can verdi.
28 Temmuz’da başlayan, 15’i büyük olmak üzere çıkan 299 orman yangını ancak 12 Ağustos 2021 itibarıyla tamamen kontrol altına alındı. Yangınlara 15 yangın söndürme uçağı, 62 helikopter, 9 insansız hava aracı, 1 insansız helikopter, 850 arazöz ve su tankeri, 450 iş makinesi ve 5250 personel ile müdahale edildi.
Aralarında Azerbaycan, Ukrayna, Rusya, İspanya, Hırvatistan, Katar ve İran’ın bulunduğu birçok ülke personel ve araç desteğinde bulundu. Yangınların yerleşim yerlerine sıçraması nedeniyle yüzlerce köy ve kasabadan binlerce yerli ve turist kara ve deniz yoluyla tahliye edildi.
Maalesef yukarda listelediğim yangın söndürme uçaklarının tamamı, helikopterlerin ve diğer aletlerin bir kısmı bize ait değildi. Herkesin çok iyi bildiği sebepler nedeniyle THK’nın yangın söndürme uçakları çürümeye terk edilmişken, kiralama yoluna giden bakanlık, zamanında kiralamayı başaramadığından tek bir uçak bile yangınların başında sahada bulunamamıştı.
O günleri gözlemleyenler, yaşayanlar hatırlayacaktır, bakanlık yetkilileri her zamanki gibi sözler verdiler. 2019’da, yangınlara müdahale eden ekipmanın yeterli olduğunu söyleyen Orman ve Tarım Bakanı’nın sözlerini paylaşmak yeterli olacaktır:
“Benim son 5 günlük bilançoda gördüğüm, orman teşkilatı yerleşim yerlerini korumaktan, birinci derecede aslında sorumluluk belediyelerdedir, ormanların yanmasına müsaade etmek zorunda kaldık.”
“8 ilimizde orman yangını var, kontrol altına almamız zaman alabilir.”
“19 yıl önce ortalama 40 dakika olan yangına ilk müdahale süresini, 12 dakikaya indirdik. Hedefimiz bunu 10 dakikanın altına indirmek. Dünyada yangına en hızlı müdahale rekoru Türkiye’ye aittir.”
“Afette aziz milletimizle ormanlarımız için tek yürek olduk. Tüm yangınları kontrol altına aldık.”
“Hedefimiz, yanan alanların ağaçlandırmasını 1 yılda tamamlamak. Ormanlarımız yeniden küllerinden doğacak.”
“Doğal hayatı yeniden canlandıracak, canlılarımızı alıştıkları yaşama yeniden kavuşturacak adımlarımızı da hızlı bir şekilde attık.”
Yeni atanan Orman Bakanı ise şunu söyledi:
“Bu yıl orman yangınlarıyla mücadelede özellikle teknoloji yoğunluklu bir strateji izleyeceğimizin altını çizmek istiyorum. Yangınlara karşı hava ve kara gücümüzü daha da güçlendiriyoruz. 39 olan helikopter sayımızı 55’e, uçak sayımızı 3’ten 20’ye, İHA sayımızı 4’ten 8’e yükselttik.”
Bu orman yangının üzerinden neredeyse bir yıl geçti. Bu sözlerin hangilerinin gerçekleştiğini okuyucuların takdirlerine bırakıyorum.
Şimdi yeni bir orman yangını mevsimine girdik. 2021’den dersler aldığını varsaydığımız yetkililer bu dönem ne tür hazırlıklar yaptılar diye düşünüyorsanız, bunun cevabı çok basit: Hiçbir hazırlık yok. Hazırlık diye yaptıkları uçak kiralama ihaleleri, uygulamaya dönmeyen raporlar, yapılmayan yangın eğitimleri, güçlendirilmeyen kadrolar, orman köylülerinin dağıtılmaya devam edilmesi, başka bir şey değil.
Orman yangınları maalesef artarak devam edecek, yangınlar arttıkça iklim değişikliği artacak, var olan canlı çeşitliliği azalacak, toprak verimliliğini yitirecek, hava ve su kirliliği oluşacak, ormanların sel ve heyelanı önleme etkisi azalacak, doğal afetlerin verdiği zararlar artacak ve kuraklaşma artacak.
Bütün bu kayıpların ve burada yazamadığım diğerlerinin, yetkililer açısından bir endişe kaynağı oluşturduğunu düşünmüyorum. Ormanlarımız yine oluşacak şartların, rastlantıların eline terk edilmiştir.