Seyit Tosun

Halkın yalanlara karnı toktu, ekmeğe açtı... İşin aslı buydu.  Kendi tabanlarının çok büyük kısmı dahil, halkın önemli bir bölümü pahalı otomobillerdeki pudra şekeri partilerini, dolar ve avro zengini çocuklar gerçeğini biliyor. Doğup büyüdüğü deniz kenarı memleketinde turist olamadığı için çocukluğunda yüzdüğü denize giremeyen insanlar olanları izliyor. Z Kuşağı da gelişmiş ülkelerde akranlarının aşı olduğunu ve sosyal hayata yeniden başladıklarını görüyor. Bu çizgi film bile iktidarla halkın bağlarının ciddi şekilde koptuğunu gösteriyor.

AKP Genel Merkezi çok büyük ön duyurularla ‘Yalan Üretim Merkezi’ isimli bir çizgi film yayınladı. Animasyon film herkesin malumu. CHP Genel Merkezini ‘Yalan Üretim Merkezi’ olarak gösteren filmde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak canlandırılmış. Bir ‘deli’ profesör yalan üretme makinası yapıyor ve orada birbirinden farklı seviyelerde iktidara yönelik yalanlar üretiliyor. Bu yalanlardan en büyüğü olarak da “128 Milyar Dolar Nerede?” sorusu tam 9 defa çizgi filmde yerini almış.

İzler izlemez aklıma gelen ilk sorulardan birisi “128 Milyar Dolar Nerede?” sorusunu AKP seçmeni ve takipçilerinin zihinlerinde tam 9 defa yankılatan üstün siyasal dehanın kim ya da kimler olduğu ve buna nasıl izin verildiğiydi. Yüzümde hafif ve muzır bir gülümsemeyle bu animasyon filmi sayesinde “128 Milyar Dolar Nerede?” sorusunun ulaşmadığı kesimlerin de bu soruyla yüzleşeceğini bilme mutluluğuyla filmin yansımalarını takip etmeye çalıştım.

Ana muhalefete büyük bir gol attıklarını zanneden iktidar partisi yöneticileri, golü aslında kendi kalelerine attıklarını skor tabelasına bakınca anladılar. Kahkaha, alay ve beylik laflarla sosyal medya hesaplarında bu çizgi filmi paylaşanlar kendi elleriyle bir güzel 2021 yılının en önemli sorusunu kendi tabanlarına bir güzel ulaştırıyorlardı. İşin gittiği yönü fark eden ve paylaşım yapmayan bazı AKP’lilerin uyarısı ise geç kalmış; neredeyse tüm Türkiye bu çizgi filmi izlemiş ve 20 saniye içerisinde 9 defa “128 Milyar Dolar Nerede?” sorusunu dinlemişlerdi…

Ayrıca resmî sosyal medya hesaplarında tam da AKP logosunun altında “YALAN ÜRETİM MERKEZİ” yazmışlardı. Sosyal medya kullanıcıları bunun caps’ini alarak paylaşmaya başladı. Bir yandan kendi elleriyle AKP Logosu ile “Yalan Üretim Merkezi” yazılarını görsel hafızalara kazıyorlar diğer yandan “128 Milyar Dolar Nerede?” sorusunu kendi tabanlarına duyuruyorlardı. Hani muhalefetten birisi istese bu kadarını yapamazdı. Durum bununla da bitmiyor; videonun sonunda dezenfektan görseli ve kelimesi de kullanılıyordu. Video bittikten sonra izleyenlerin çok büyük bir kısmının aklında kalanlar şunlardı: “128 Milyar Dolar Nerede… Ve kendi bakanlığına dezenfektan satan eski bakana ne oldu?...”

Video dolaşıma girdikten birkaç saat sonra sosyal medyada gündemden düştü. Yerini Twitter’da en çok konuşulanlar arasında birinci sıraya getirdikleri “128 Milyar Dolar Nerede?” başlığına bıraktı! Muhalefetin milyon lira verse yaptıramayacağı iş, AKP eliyle bir güzel hem de bedavadan yapılmıştı!..

ACITTIYSA OYNAMAYALIM?

Daha önce AKP Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısıyken FETÖ ile AKP ittifakı itirafında bulunan ve bu nedenle istifa eden ancak daha sonra aynı göreve dönen Emre Cemil Ayvalı bu filmi sosyal medyadan paylaşırken “İzlerken kudurdukları videoyu silmemizi istiyorlar. Biz sizin yüzlerce yalanınıza tahammül ettik. Bir çizgi film bu kadar acıttıysa oynamayalım. Hal-i pür mealiniz bu, ne yapalım?” dedi. Yaş tahtaya bastığını bilmeyen Ayvalı’nın farkında olmadığı ise kuduranların CHP’liler olmadığıydı. Tam aksine kendi partisindeki siyasal iletişimden anlayanlar bu paylaşım üzerine ‘kuduruyorlardı.’!..

CHP Genel Merkezi de durumun farkına varmış olacak ki resmi hesabından bu çizgi filmi alıntılayıp paylaşarak AKP seçmenine “128 Milyar Dolar Nerede?” sorusunun iletilmesinde yardımcı oluyordu. Video 2 günü tamamlamadan sarayın talimatıyla AKP’nin resmi hesaplarının tamamından kaldırılırdı. Silmeleri de tamamen hata yaptıklarını ‘resmen’ itiraf etmek demek olmuştu. Tam bir hezimetti. Beylik laflarla ve alay ederek videoyu paylaşan birçok AKP’li de çaktırmadan paylaşımları sildi. Bunlardan en trajikomiği ise “kuduruyorlar ve silmemizi istiyorlar” diyen Ayvalı’nın videoyu silmek zorunda kalmasıydı! İnsan yaşananlara bakınca “düşman başına” böyle ‘uzman’ demekten kendisini alamıyor!..

Bu olayda Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi ile AKP Genel Merkezi arasında bir rekabetin, hatta çatışmanın olduğu daha fazla ortaya çıktı. Cumhurbaşkanlığı tarafındaki isimler bu filmi en başından beri paylaşmadı. Burada ayrıca önemli olan şöyle bir konu var:

Diğer tüm partiler gibi AKP de seçimlerde Z Kuşağı seçmeninin oylarının önemini fark etmiş durumda. Kindar ve dindar nesil amaçlarının pudra şekeri partilerinde eritildiğini ve kendi tabanlarında bile bunun inandırıcılığının kaybedildiği bir ortamda ilk seçimlerde 6 milyon yeni seçmen grubu olan Z Kuşağına çizgi film yaparak ulaşacağını zannedenler olduğu müddetçe muhalefetin işi daha da kolaylaşacak. Z Kuşağına sadece espriyle, rap müzikli seçim şarkısıyla ya da kot tişört giyerek ulaşacaklarını zannedenlere yolları açık olsun diyor ve onları uğurluyoruz.

GERÇEĞİN DUVARINA TOSLAYANLAR

Anlaşılması/bakılması gereken en önemli kısım işe şuydu: Halkın yalanlara karnı toktu, ekmeğe açtı... İşin aslı buydu. Yoksulluğun giderek yayılması ve pandemi koşullarında neredeyse nefes alamaz hale gelen kitlelerin üstü örtülemez gerçeğine tosladılar. Pandemi gerçeğinde daha da ağırlaşan halkın ekonomik durumu bir çizgi film ile örtülemeyecek kadar sıkıntıdaydı. Ekonomik yardım, aşı ve gıda bekleyen kitlelere çizgi film verirseniz yaşayacağınız budur! Bu aslında çok basit sosyolojik bir gerçektir.  Dünyanın siyasal geçmişine ve uygarlık tarihine meraklı olanlar bunu çok iyi bililer.

Bu çizgi film çok az bir grubun hoşuna gitse de mahallede kutuplaşmaya ve safları sıklaştırmaya asla yaramayacaktı ve öyle de oldu. Kendi tabanlarının çok büyük kısmı dahil halkın önemli bir bölümü pahalı otomobillerdeki pudra şekeri partilerini, dolar ve avro zengini çocuklar gerçeğini biliyor. Doğup büyüdüğü deniz kenarı memleketinde turist olamadığı için çocukluğunda yüzdüğü denize giremeyen insanlar olanları izliyor. Z Kuşağı da gelişmiş ülkelerde akranlarının aşı olduğunu ve sosyal hayata yeniden başladıklarını görüyor.

Bu çizgi film bile iktidarla halkın bağlarının ciddi şekilde koptuğunu gösteriyor.

İKİNCİ FİLME DAİR TAVSİYELER

SÖ/Z’ün ÖZ’ü…

Benim ‘çok beğendiğim’ Yalan Üretim Merkezi çizgi filminin sonunda “devam edecek” yazıyordu. “128 Milyar Dolar Nerede?” diye soran Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve “Gelmesi gereken milyonlarca aşı nerede?” diyen soran Faik Öztrak’ın animasyonlarını ve bu sorularını en az 9 kere sorduğu “YALAN ÜRETİM MERKEZİ 2” filmini merakla ve heyecanla bekliyoruz! Hatta ikinci film olması hasebiyle sorular zenginleştirilmeli; Kemal Kılıçdaroğlu’nun sorduğu başka soruları da Kılıçdaroğlu’nun animasyonuna ikinci çizgi filmde en az 9 defa sordurmalılar. “Deprem vergisi nerede?”; “Biz Bize Yeteriz Türkiyem paraları ne oldu?”; “Şehitler için toplanan yardım paraları neden dağıtılmadı?” gibi soruları da mutlaka devam filminde bekliyoruz. Umarım aynı kadro şimdiden çalışmaya başlamıştır!..

(Not: Bu yazıda “128 Milyar Dolar Nerede?” cümlesi 9 defa geçmektedir…)