Seyit Tosun
KPSS HİLESİ ‘EŞİTLİK İLLÜZYONUNU’ BOZDU
“İyi olmak kolaydır zor olan eşit olmaktır...” (Victor Hugo-Sefiller)
KPSS meselesi bir neden değil sonuçtur. "Bal tutan parmağını yalar", "Salla başını al maaşını" anlayışının uzun yıllardır kolektif meşruluk kazanmasının kamusal hallerinin yansımasıdır. Burada krizin çıkmasının ana nedeni işte bu eşitlik illüzyonunun bozulmasıdır. Milyonları, eşit olduğuna ikna etmiş sistemin az da olsa açığa çıkmasıdır. Telaş bundan ibarettir.
Gerçek sınav, eşitler arasındaki yarışa denir. Eşit olmayanların arasında yapılan her şey koskoca bir sirkten başka bir şey değildir. Aslında KPSS’de şaibe yaratanlar bizzat kapitalizmin illüzyonuna bilmeden set çektiler. Çünkü dünyada da Türkiye’de de sınavlar kitleleri ikna edebilmenin en büyük gösterilerinden birisidir.
Çünkü çoğunlukla her ideoloji, her inanç ve her rejim; sizi o rejim beslemeleriyle 'eşit' olduğunuza ikna ettiği müddetçe varlığını sürdürebilir. Hiçbirimiz, diğerleri ile eşit olarak dünyaya gelmeyiz. Aynı zamanda, farklı olarak yaşama başlarız. Tıpkı parmak izlerimiz gibi. İnsanları parmak izine göre anında görebilen sistem, sizi farklı özelliğinize göre ayırt etmez. Bunu sadece kim olduğunuzla ilgili kullanır. Kim olacağınız; kim olabileceğiniz, neleri başarabileceğinizle ilgili değil.
Dünyadaki mevcut sistem, sizin herkesle eşit olduğunuza ikna olmanızı ama asla herkesle eşit gibi hareket etmenizi istemez. İdeal kişilik yapısı tam da bunun üzerine inşa edilir. İnsanların büyük bölümünü doğadan koparıp; hayvandan üstün olduğunuza ikna ettiler. Doğaya ait insandan; insana ait doğaya geldik.
Siyasetin doğmasının temelinde bu vardır. Buradaki doğumda ikiz çocuk dünyaya gelmiştir. İlk kardeş, herkesin eşit doğmasa da eşit olması için çalışırken; diğer kardeş herkesin eşit kalmaması için herkesi diğerleriyle eşit olduğuna ikna etmekle uğraşır. Özel mülkiyetin, para, inanç, güç ve hukuk eliyle kolektif ortaklığı sonrası oluşan Kapitalist kültürün en büyük illüzyonlarından birisidir eşitlik kavramı. Dünya’daki neredeyse bütün ülkelerin sistemlerine ve Anayasalarına bakın. Anayasada ilk vurgulardan birisi mutlaka herkesin eşit olduğudur. Kapitalizm ve ürettiği reklamlı inanç kültürü eşit olmayanları işte böylece ikna eder ve tüm eşitsizlikleri sürdürür. Bu konuda çok başarılı olduklarını söyleyebiliriz. Böylece asıl güç sahibi olan geniş kitleler, kendilerinin herkesle eşit olduğunu düşünerek gücünü kullanamaz hale getirilir.
Sinema, dizi ve reklam endüstrisi tam da bunun için çalışması için kurgulanmıştır. Bir yandan Post Modern tüket at kitaplarla “Sen özelsin, sen farklısın, sen seçilmiş kişisin” derken, aynı endüstri “Senin ülken muhteşem çünkü herkes eşit” der. Buna ikna olmuş hiç kimsenin yaşanan derin eşitsizlikler karşısında kılı kıpırdamaz. Bir yanda küçük bir azınlık lüks, şatafat, zenginlik içerisinde ülke gelirinin ana kısmını yerken; diğer yanda evinin kirasını bile ödeyemeyecek duruma gelmiş milyonlar haline şükretmeye ikna olmuştur. Ne de olsa eşitlerdir.
Kapitalizmin en etkili silahlarından birisi de sinemadır. Filmlerin sonunda genelde iyilerin kazanması algısıyla milyarlarca insanın bilinçaltına "İyiler sonunda kazanacak sen rahat ol" diye yerleştirme yapılmıştır. Bu, bizde de böyledir. Kötü haberi ben vereyim; asla böyle bir şey yok.
KPSS meselesine gelince... O işin en son halkası. KPSS meselesi bir neden değil sonuçtur. "Bal tutan parmağını yalar", "Salla başını al maaşını" anlayışının uzun yıllardır kolektif meşruluk kazanmasının kamusal hallerinin yansımasıdır. Burada krizin çıkmasının ana nedeni işte bu eşitlik illüzyonunun bozulmasıdır. Milyonları, eşit olduğuna ikna etmiş sistemin az da olsa açığa çıkmasıdır. Telaş bundan ibarettir.
Gelelim çalınan sorular meselesine. Biz tarihten, coğrafyaya, ekonomiden, genel kültüre kadar geniş yelpazedeki sorularımızı ilk kez buradan yayınlıyoruz. ÖSYM dilediği gibi bunları kullanabilir. Herhangi bir telif talebi kesinlikle yoktur. Buyurunuz;
1-Tarımda dünyada kendi kendine yeten yedi ülkeden biriyken kendi kendini yemeye başlamış ülke hangisidir?
A) Amerika
B) Rusya
C) Çin
D) Türkiye
2- Üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen plajlara sadece zenginlerin girebildiği ve halkının çoğunun yüzme bilmediği ülke hangisidir?
A) Norveç
B) İtalya
C) Türkiye
D) Yunanistan
3- Kurucusunun, ülkesini gençliğe bırakmasına rağmen gençlerin çoğunun mutsuz olduğu ve büyük çoğunluğunun ülkeyi terk etmek istediği yer neresidir?
A) Güney Afrika
B) Yeni Zelanda
C) Almanya
D) Türkiye
4 – Kendi vatandaşları dışında neredeyse dünyadaki her insanın ev alabilme şansının olduğu ülke aşağıdakilerden hangisidir?
A) İngiltere
B) Türkiye
C) Afganistan
D) Japonya
5 - Çocuklara kısa süre içinde eğitim müfredatının değme yöntemlerini öğreten ve hepsinden birazcık tattıran eğitimde çığır açmış ülke hangisidir?
A) Pakistan
B) Mısır
C) Nijerya
D) Türkiye
6 – Zarafetin ve sadeliğin ‘zayıflık’ olarak algılandığı ve böyle insanlara saygısızlık yapmanın meşru anlaşıldığı ülke aşağıdakilerden hangisidir?
A) Arjantin
B) Türkiye
C) Şili
D) İspanya
7 – Kurallara uyan, herkese saygılı olan ve başkalarının haklarına riayet eden herkesin mutlaka günün sonunda kaybettiği ülke hangisidir?
A) Güney Afrika
B) Almanya
C) Portekiz
D) Türkiye
8 – Gazetecilerin, sırf gazetecilik yaptığı için sayısız dava, troller ve işsizlik ile uğraştığı demokrasi örneği ülke aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fransa
B) Danimarka
C) Hollanda
D) Türkiye
9 – Televizyonlarda herkesin her konuda uzman olduğu ve “bilmiyorum” kelimesinin tedavülden kalktığı bilim merkezleri nerede bulunmaktadır?
A) Kanada
B) Hindistan
C) Burkina Faso
D) Türkiye
10 – OECD’ye göre okuduğunu anlamayanların oranının yüzde 40 olduğu ülke aşağıdakilerden hangisidir?
A) Komorlar
B) Ruanda
C) Papua Yeni Gine
D) Türkiye
11- Hukukun Üstünlüğü Endeksinde Mali, Kenya, İran, Benin, Gana gibi ülkelerin bile altında olan ülke hangisidir?
A) Sümer Devleti
B) Lidya İmparatorluğu
C) Maya Uygarlığı
D) Türkiye
12 - Dünya İnsan Hakları sıralamasında Cezayir, Tanzanya, Uganda, Pakistan gibi ülkelerin de aşağısında yer alan ülke hangisidir?
A) Roma İmparatorluğu
B) Memluk Devleti
C) Kahpe Bizans
D) Türkiye
İşin ÖZ’eti; bence mülakatları kaldırın, bu 12 soruyu bilen herkesi direk memur yapın, olsun bitsin. Emin olun çok daha “eşit” ve “adaletli” bir sonuç olacaktır.