Bülent Vardar
KOLEKTİF BİLİNÇALTININ KODLARI MI? “CİCİ” !
Berkun Oya’nın içinden çıktığı toplumun kodlarını çözme takıntısına yeni bir halka olarak eklediği “Cici”, bir ailenin bir ömre yayılan öyküsüne odaklanan ve aynı zamanda ülkemizin yaşamındaki değişimlere de objektifini çevirdiği bir yapım.
Berkun Oya, Netflix için daha önce gerçekleştirdiği “Bir Başkadır” isimli diziden sonra, yine Netflix’de gösterilmeye başlayan uzun metrajlı filmi “Cici” ile tartışmaların odağına oturdu. Kimileri film hakkında olumlu görüşler beyan ederken, kimi kesimler ise başta oyuncuları olmak üzere filmi yerden yere vurdu.
ZIT KUTUPLAR TOPLUMU
Birbirinden doğu ile batı kadar uzaklaşan, ama en fazla üç göbek öteye gidildiğinde aynı sınıfsal temellerden ve benzer kültürel genetikten beslendiği için radikal çözülmeler yaşamayan toplumumuzun, günümüzdeki resmini gerçek fırça tonlarıyla biçimlendiren bir dizi olan “Bir Başkadır”, gösterilmeye başlandığı dönemde oldukça ilgi çekmiş ve genel anlamda olumlu eleştirilerin muhatabı olmuştu. Dizinin yazarı, yönetmeni ve yapımcılarından ve tiyatro yazarı da olan Berkun Oya’nın, başarıyla yaşama geçirdiği “Bir Başkadır”, kolektif bilinçaltı tarafından satın alınmıştı.
Berkun Oya yönettiği dizide, anahtar kavram olarak ülkemizin masumiyet dönemini temsil eden “Yeşilçam” sinemasının öz ve biçimsel ögelerini öne çıkarmış; dizinin her bölümünde olmasa da Ferdi Özbeğen şarkılarını başlangıçta ve finalde leitmotif olarak kullanmıştı. Kitle endüstrisinin somut yüzü olan popüler televizyon dizileri, “elit” kültürün dışındakiler için yaşam tarzının izdüşümü, “elitler” için ise küçümsenen temaşa örnekleri olarak; “sınıfsız” toplumumuzun görsel tüketim unsurları olarak işlev görüyorlar.
BERKUN OYA’NIN KODLARI !
Berkun Oya’nın içinden çıktığı toplumun kodlarını çözme takıntısına yeni bir halka olarak eklediği “Cici”, bir ailenin bir ömre yayılan öyküsüne odaklanan ve aynı zamanda ülkemizin yaşamındaki değişimlere de objektifini çevirdiği bir yapım. Almanya’da geçirdiği çalışma süreci sonrasında bal rengi mercedesiyle memlekete dönen Bekir (Yılmaz Erdoğan); karısı Havva (Funda Eryiğit), çocukları Saliha (Ayça Bingöl) , Kadir (Okan Yalabık) ve Yusuf (Fatih Artman) ile İç Anadolu’da, doğayla iç içe evinde bir dükalık kurmuştur.
Otoriter bir adam olan Bekir, toplumumuzun pek çok feodal erkek figürü gibi televizüel gerçek tarafından biçimlendirilmiş bir örnektir. Kendine göre bir ahlakı ve sevmeyle dövme arasında bir şefkat anlayışı vardır. Yaşamlarına eti senin kemiği benim mantığı ile karışan ve yetim bir çocuk olan Cemil’i (Olgun Şimşek) de, Bekir himayesine almış ve ona da çocukları gibi davranır.
Çocukluk yıllarından beri babasının kendisinden sakındığı kameraya tutkun ve yönetmen olan Kadir, yaşamlarını anlatan bir film çekimi için aileyi yeniden baba ocağında bir araya getirdiğinde, onun yıllardır bildiği sır ortaya çıkar. Havva’nın, Kadir’e acımasız davrandığı için Bekir’in erken ölümüne neden olduğu, Saliha’nın zamane genci kızı Naz’ın (Sevval Balkan) çektiği, Kadir’in filminin kamera arkası görüntülerini bulunca anlaşılır ve travmatik ailenin kırılma noktası olur..
AKAD USTAYI ANIMSATAN SİNEMA DİLİ
“Cici”, durağan sinema dili, Lütfi Ö. Akad’ı anımsatan yalın ve duru kamera kullanımıyla ele aldığı öyküyle uyumlu biçimi olan bir yapım. Günümüzde yerinde duramayan kamera kullanımı ve reklam estetiği egemenliğindeki kurgu anlayışının egemen olduğu sinema diline karşı bir manifesto da denilebilir “Cici” için...
Berkun Oya, filminde bilinçli olarak durağan bir sinema dilini tercih etmiş ve bu bağlamda ülkemizin yüzyıllardır basmakalıp seyreden yaşamına ve bu yaşama yön veren ataerkil yapının sinir uçlarını da filminin satır aralarına sabırla döşemiş.
Eski Türkiye panoramasıyla başlayan Oya’nın filmine, yaşamlarında statüler elde etseler de, çocukluk ve gençlik travmalarının yükünden kurtulamayan darbeli karakterler damgasını vurmuş. Berkun Oya, kurmaca bir filmin çevresinde İstiklal Marşıyla açılıp kapanan tek kanallı televizyonlu yıllardan günümüzde kuşaklar arasında sevgi ve saygının yitirildiği kaos ortamına da göndermeler yapıp, satır aralarında seyircisini geniş katmanlı okumalar yapmaya davet ediyor.
ÖNE ÇIKAN SİNEMATOGRAFİK UNSURLAR
Berkun Oya’nın arafta kalmış filmi “Cici”nin, öne çıkan sinematografik unsurlarının başında sanat yönetmenliği ve görüntü yönetmenliği geliyor. 1970’lerden 1980’lere ve günümüze uzanan dönemler, sanat yönetmeni Onur Yılmaz’ın başarılı çalışmasıyla filme eklemlenmiş. Daha önce vurguladığımız öykünün özüne uygun görselliğin oluşmasında, görüntü yönetmeni Yağız Yavru’nun dengeli ve estetik görüntülerinin önemine de vurgu yapalım.
“Cici”, gösterime girdikten sonra sosyal medyaya da konu olan oyunculuk performansları, filmin öne çıkan tartışma malzemesi oldu. Bu bağlamda öncelikle Kadir’in yetişkinlik dönemini oynayan Okan Yalabık, Havva’nın gençliğini canlandıran Funda Eryiğit ve yaşlılık dönemini canlandıran Nur Sürer’in ve özellikle Cemil karakterinde Olgun Şimşek’in oyunculuk performanslarının dikkat çektiğinin altını çizerken; genel anlamda sabır gerektiren bir film olan “Cici”nin izlenmesinde önemli payları olduklarını ekleyelim.