Seyit Tosun
KARŞI MAHALLEDE KARŞI SES: YÖNÜNÜ ŞAŞIRAN OK!
Cumhuriyet Halk Partisi’ni FETÖ’cülükle suçlayarak “Yönünü Şaşıran Ok” isimli bir kitap yazan Emre Cemil Ayvalı’nın okları bu defa karşı mahalleyi değil kendi mahallesini vurdu. Çünkü karşı mahalledeydi ve muhalefeti vurmak için topladığı bütün oklar yönünü şaşırmış ve kendi mahallesine saplanmıştı!..
AKP Medya ve Tanıtımdan Sorumlu Başkan Yardımcısı Emre Cemil Ayvalı, CNN Türk ekranlarında "FETÖ ile AK Parti kol kola diyorsunuz! Eğer FETÖ ile AK Parti geçmişte bürokraside kol kola girdiyse şayet, bunu da farklı darbecileri tasfiye etmek için yaptı” dedi, ortalık fena karıştı ve tüm medyada bir kumpanya patladı.
Sosyal medyada bir anda zirve yapan konuşma hızlıca yayıldı, çok tartışıldı ve sonunda Emre Cemil Ayvalı istifa etmek zorunda kaldı. “Zorunda kaldı” çünkü istifa etmesinin nedeni muhalefetten gelen tepkiler değil, tam tersine kendi mahallesinde karşı karşıya kaldığı eleştiri okları oldu. Cumhuriyet Halk Partisi’ni FETÖ’cülükle suçlayarak “Yönünü Şaşıran Ok” isimli bir kitap yazan Ayvalı’nın okları bu defa karşı mahalleyi değil kendi mahallesini vurdu. Çünkü karşı mahalledeydi ve muhalefeti vurmak için topladığı bütün oklar yönünü şaşırmış ve kendi mahallesine saplanmıştı.
Yaygın medyadan ve kulislerden öğrenilenlere göre Emre Cemil Ayvalı’nın sözleri AKP içerisinde bir hayli tepkiye ve gerginliğe yol açmış. Görevden ayrılmasını da partisinin üst düzey yöneticileri istemiş. “Karşı mahalle”de, istifa ederken bile icazetle edildiği zaten biliniyor!..
Her şey mubah, yeter ki “Zannediyorduk” de!..
Burada kaçırılan ve/fakat kaçırılmaması gereken mevzu şu: Normalde FETÖ elebaşı ile videon-fotoğrafın olsa, onu sayfalar dolusu öven yazıların olsa dahi karşı mahallede çok sıkıntıları olmazdı. Hatta bunlara rağmen vekil de olabiliyorsunuz, rektör de olabiliyorsunuz, bakan da olabiliyorsunuz, medya patronu da olabiliyorsunuz... Hiç sıkıntı olmadan vali, kaymakam, elçi, ne varsa, paşa gönlünüz ne isterse olabiliyorsunuz.
Fakat!.. Şu koşulla: Zamanında FETÖ ile en içli dışlı olanların bile çıkıp, "Biz 2013'ten önce onların normal bir cemaat olduğu zannediyorduk. Terör örgütü olduklarını anlayınca mücadele etmeye başladık" diyeceksiniz!..
Daha önce FETÖ ile ilişkisi bulunan birçok gazeteci, siyasi, iş insanı, sanatçı, yazar, akademisyen, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında gazetelerde, televizyonlarda ve meydanlarda "2013'ten önce biz onları zararsız, kendi halinde okulları olan bir cemaat zannediyorduk..." demediler mi?!..
İşte anahtar bu. Her zaman tekrarladıkları ve kurumsal olarak ortak vurguları hep bu oldu.
İktidarın "2013'ten sonra mücadele etmeye başladık; ondan önce zararsız bir cemaat olarak biliyorduk" temel ve beylik argümanını bu genç “yetkili ağız”, istemeden ellerinden almış oldu. Karşı mahalleyi vursun diye ekranlara çıkartılan ve makam verilen Ayvalı, istemeden kendisine “makam” ve “ekran” verenleri vurdu. Bu sayede FETÖ konusunda bir “M.Ö.” ve “M.S.” olmadığını da tüm Türkiye “yetkili” bir ağızdan da dinlemiş oldu
Konumu stratejikti, “trajik” oldu!
Şimdi daha önceleri, yani Milattan Önce (M.Ö.) FETÖ ile sıkı fıkı olanlar hala dışarıda gerinerek gezinirken, makam mevki ve ihale alabilirken bu AKP Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Emre Cemil Ayvalı neden istifa ettirildi?
Çünkü Ayvalı, “Biz 2013’ten önce FETÖ’nün terör örgütü olduğunu bilmiyorduk” ortak mahalle vurgusunu yapsın diye stratejik şekilde oturtulduğu Medya ve Tanıtım Başkan Yardımcılığı görevi esnasında bunun tam tersini söyledi ve stratejik konumu trajik oluverdi.
İktidarın "2013'ten sonra mücadele etmeye başladık. Ondan önce zararsız bir cemaat olarak biliyorduk" temel ve beylik argümanını bu genç “yetkili ağız”, istemeden ellerinden almış oldu.
Karşı mahalleyi vursun diye ekranlara çıkartılan ve makam verilen Ayvalı, istemeden kendisine “makam” ve “ekran” verenleri vurdu.
Bu sayede de FETÖ konusunda bir “Milattan Önce” ve “Milattan Sonra”nın olmadığını tüm Türkiye “yetkili” bir ağızdan da dinlemiş oldu.
“Allah affetsin-2.0”
Bu konunun bu kadar çok su kaldırmasının diğer bir nedeni de açıklamanın hukuki bir sürecinin de olabileceği. Elbette bunu hemen gör(e)meyeceğiz. İleride neler yaşanacak ve bu konuşma ne zaman nerelerde yeniden kullanılacağını zaman bize gösterecek.
Velhasıl, karşı mahalleyi vurmak için topladığı bütün oklar “yönünü şaşırdı” ve kendi mahallesini vurdu Ayvalı’nın… Ve kendi mahallesine sapladığı oklar yüzünden istifa etmek zorunda kaldı.
Ayvalı’nın, şimdi kendi mahallesinde saplanan okları tek tek çıkarmaya ya da “Yanlış anlaşıldığı” için özür ve af dilemek için kapılarda bekleyip beklemediği bilinmez.
Peki Emre Cemil Ayvalı’nın istifa edince ekranda söylediği sözler de siliniyor mu? Yoksa bu da bir tür "Allah affetsin-2.0” mı?..