ÇOCUK GÖZÜNDEN KUZEY İRLANDA’YA BAKMAK: BELFAST

Henüz 9 yaşında olan Buddy (Jude Hill), oyun çağında bir çocuk ve sınıf arkadaşı Catherine’a (Olive Tennent) duyduğu aşk ile mutlu mesut bir çocukluk yaşarken; Kuzey İrlanda’da aşama aşama tırmanan sosyal ve toplumsal sorunlar nedeniyle barış ortamına atılan dinamit, Protestanların, komşuları Katoliklere yönelik saldırılarıyla ortaya çıkan sekter çatışmaların kirli yüzü ve yaşamın gerçekleri, Buddy’nin erken yaşta çocukluğun masumiyetini geride bırakmasına neden olur.

“Belfast”, Kuzey İrlanda sorunu hakkında ve Birleşik Krallık’tan ayrılma mücadelesine sahne olan olaylarla ilgili yapılan ne ilk film, muhtemelen ne de son film olacak... Daha önce ortak özden beslenen konuya, farklı perspektiflerden bakan Jim Sheridan’ın yönettiği “Babam İçin” (In The Name Of The Father-1993), Neil Jordan’ın yönettiği 1992 yapımı “Ağlama Oyunu” (Crying Games) ve 1996 yapımı “Michael Collins”, Paul Greengrass’ın yönettiği “Kanlı Pazar” (Bloody Sunday-2002) ve çağdaş sinemanın dikkat çeken yönetmenlerinden Steve McQueen’in “Açlık” (Hunger-2005) isimli filmleri akıllarda kalan örneklerdi. Kuzey İrlanda’daki travma  hakkındaki son film “Belfast” ise, ünlü oyuncu ve yönetmen Kenneth Branagh tarafından yönetilmiş.

KUZEY İRLANDA SORUNU

Film 1969’da İrlanda Kurtuluş Ordusu’nun (IRA-Irish Republican Army) kurulmasıyla Kuzey İrlanda’da uzun yıllar devam eden ve Birleşik Krallık’tan ayrılma bağlamında gelişen çatışmalardan çok, Kuzey İrlanda nüfusu içinde aşağı yukarı yarı yarıya bir ağırlık taşıyan Protestanların  Katoliklere yönelik ötekileştirmelerine ve çatışmalara yoğunlaşıyor. Protestanlar İrlanda’da azınlık olsa da, Kuzey İrlanda’da nüfusun yarısından fazlasını oluşturuyor. Protestanlar Birleşik Krallıktan ayrılmak istemeyen Birlikçileri oluştururken, milliyetçi ve Katolik olan Sadakatçiler ise ayrılmayı ve birleşik bir İrlanda’ya katılmayı istiyorlar.

Bu süreci İbrahim Utku Nar’ın “Kuzey İrlanda Sorunun Tarihsel Kökenleri” isimli kitabından özetlersek: Kategorik olarak İrlanda sorunu, 11. Yüzyıl’da adanın Nor­manlar tarafından istilası ile başlamıştır. 10. Yüzyılda Normanların (İngilizler) denetimi altına giren İrlanda, Norman kökenli İngiltere Kralı 2. Henry tarafından iş­gal edilerek, İngiltere topraklarına katılmıştır. Papa’dan aldığı yetki ile adayı işgal eden 2. Henry, geri kalmış ada halkını mede­niyetle tanıştırmayı, işgalin gerekçesi haline getirmiştir. İşgalin kapısını açan en önemli gelişme ise; İrlanda’nın feodal karak­terli bölgesel krallarının kendi aralarındaki adaya hâkim olma mücadelesi olmuştur. Fiili olarak ikiye bölünen ada, 1921 yılında resmi olarak Serbest İrlanda ve Birleşik Krallığa bağlı Kuzey İrlanda olarak ikiye bölünmüştür. Protestanların hâkimiyetindeki Kuzey İr­landa’da yaşayan Katolik toplum, ekonominin can damarı olan üretim araçlarından el çektirilmiş, ekilir dikilebilir verimli tarım arazilerinin büyük bir bölümü Protestanların tasarrufuna bıra­kılmıştır. Birleşik İrlanda idealini savunan cumhuriyetçi İrlandalılar arasında ya­şanan ayrışma sonucu İrlanda’nın bağımsızlığında öncü rol üst­lenen IRA, resmi ve geçici adları ile ikiye bölünmüştür. 1969 yılında başlayan ve 2007 yılına kadar süren çatışma süreci, bu koşullar altında baş­lamıştır...

İnsanoğlunun vahşi doğası uygarlık sürecinde kısmen ehlileştirilse de, günümüzde ötekileştirme ve nefret kültüründen kurtulamayıp aslına rücu ediyor. Yakın geçmişte Sudan’da din, dil ayrımı gözetmeyen laik bir düzen kurma çabasının iç savaşla sonuçlanması henüz hafızalardan silinmedi. Kuzey İrlanda’da da nefret kültürünü ve olayların fitilini ateşleyen Protestan-Katolik çatışması, Belfast filminde öne çıkan temel çatışma dinamiğini oluşturuyor.

Henüz 9 yaşında olan Buddy (Jude Hill), oyun çağında bir çocuk ve sınıf arkadaşı Catherine’a (Olive Tennent) duyduğu aşk ile mutlu mesut bir çocukluk yaşarken; Kuzey İrlanda’da aşama aşama tırmanan sosyal ve toplumsal sorunlar nedeniyle barış ortamına atılan dinamit, Protestanların, komşuları Katoliklere yönelik saldırılarıyla ortaya çıkan sekter çatışmaların kirli yüzü ve yaşamın gerçekleri, Buddy’nin erken yaşta çocukluğun masumiyetini geride bırakmasına neden olur.

ÖTEKİLEŞTİRİLEN KUZEY İRLANDA

Birleşik Krallık’ın bir parçası olsa da İngilizlerin aksanlarıyla alay ettiği, ötekileştirdiği ve ekonomik yetersizlikler içindeki Kuzey İrlanda’da yaşam sıkıntılar içermektedir. Halkın büyük kısmı için yaşam Belfast ile sınırlıdır. Filmin odaklandığı işçi sınıfına mensup aileler için pek çok şıradan şeyi yapmak, hele yurt dışına çıkmak hayaldir. Buddy’nin babası (Jamie Dornan) Londra’da inşaatlarda çalışmakta ve iki haftada bir evine gelerek ailesinin geçimini temin etmektedir. Diğer yandan genç adamın at yarışı tutkusu da ailenin borç içinde yüzmesinde etkendir. Güzel ve disiplinli karısı ise (Caitriona Balfe) yaşamlarının ana direğidir. Diğer yandan Buddy için sinema bir tutku, büyük babası (Chiaran Hinds) ve büyük annesi (Judi Dench) de onun çocukluğunun kalesidir. Küçük Buddy’nin mutlu ve güvenli yaşamı, 1969 yılında patlayan direniş ve şiddet nedeniyle bir daha eskisi gibi olmayacaktır.

YÖNETMENİN ÇOCUKLUĞUNDAN İZLER TAŞIYOR

Belfast, öyküsünü anlık öfke patlamalarıyla, gerçekçi çatışma sahneleriyle ilerletse de, küçük Buddy ve ailesinin yaşamını Kuzey İrlanda’daki sorunların turnusol kağıdı olarak kullanıyor. Diğer yandan yönetmen Branagh, ustaca ayarladığı tempo ile seyirciyi her an büyük bir çatışmanın patlayacağı hissiyle diken üzerinde oturtuyor.

Belfast doğumlu Kenneth Branagh, yönetmenliğe başlamadan önce oyuncu olan karizmatik bir aktör. Film onun çocukluğundan da izler taşıyor. Henüz dokuz yaşındayken ailesiyle İngiltere’ye taşınan ve 23 yaşındayken Shakespeare Company’ye katılan Branagh, bu toplulukta oynadığı “Henry V” ve “Romeo ile Juliet” ile star olur. Branagh, yirmiden fazla film yönetmiş ve yetmişten fazla oyunculuk performansı olan bir sanatçı. Yönettiği filmler arasında yakın tarihli “Nil’de Ölüm” (2022) ve “Cinderella” (2015); “Hamlet” (1996), “Mary Shelley’s Frankenstein” (1994) ve “Henry V” (1989) ilk akla gelenler..

DÖNEMİN RUHUNU YANSITAN FİLM MÜZİKLERİ

Filmin sinematografik unsurlarının başında film müzikleri geliyor, dönemin ruhuna ve sahnelerin dramatik gerilimine başarıyla eşlik ederek ses tasarımının önemli parçası olarak dikkati çekiyor. Diğer yandan Kuzey İrlanda’da fitili ateşleyen olayların başlangıcını temsil eden 1969 yılı ve onun atmosferini, hem Batı dünyasının tarihe saygılı olmasının avantajı hem de başarılı görüntü yönetmenliği öne çıkarıyor. Oyunculuk açısından başta Buddy karakterinde Jude Hill temiz ve etkili bir oyunculuk ortaya çıkarıyor. Büyük anne karakterinde Judi Dench’in performansı da övgüye değer. Diğer yandan sinemaya başlamadan önce manken olan ve pek çok küresel markanın yüzü de olan Caitriona Balfe, Buddy’nin annesini canlandırmadaki başarısıyla, ülkemizde mankenlikten sinemaya atlayan,  yıllardır aynı jest ve mimiklerle oynayan kimi “oyuncular” için bir mihenk taşı olabilir.

“Belfast”ın, 27 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek olan 94. Akademi Ödülleri’nde yedi dalda adaylık elde eden ve Oscar’larda iddialı hale gelen bir yapım olduğunu da belirtmeden geçmeyelim. Bu dallar: “En İyi Film”, “En İyi Yönetmen”, “En İyi Özgün Senaryo”, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”, “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu”, “En İyi Ses”, “En İyi Özgün Şarkı”... Diğer yandan kimi sinema yazarları için de Oscar Ödüllerinde bu filmin hangi dallarda ödüle uzanacağı da merak konusu...

KAYNAKLAR

İbrahim Utku Nar, Kuzey İrlanda Sorununun Tarihsel Kökenleri, Doğu Kitabevi, 2020.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bülent Vardar Arşivi