Bülent Vardar
35 YILLIK EFSANE DEVAM FİLMİYLE VİZYONDA: TOP GUN: MAVERICK !
İlk film Top Gun’ın öyküsünün temel dinamikleri, 35 yıl aradan sonra gelen “Top Gun: Maverick” filmine başarıyla monte edilmiş ve devam filmiyle arasında derin bağlantılar kurulmuş. Devam filmleri sinema sanatında sıklıkla karşımıza çıkan bir olgudur. Kimi zaman ilk filmden daha başarılı devam filmleri olduğu gibi, aynı zamanda başarıyla devamlılık sağlayan “Baba” (The Godfather 2-3) gibi, pek çok sinefilin gönlüne yerleşen devam filmleri vardır. “Top Gun Maverick” de bunlardan birisi; ilk filmden daha başarılı olduğunu iddia etmek de abartı sayılmamalı...
Trajik şekilde yaşamına son veren ve yönetmen Ridley Scott’un kardeşi olan yönetmen Tony Scott’un imza attığı “Top Gun”, 1986 yılının Mayıs ayında vizyona girdiğinde, “baby face” Tom Cruise küresel ölçekte genç kızların kalbini çalmış, genç delikanlılar ise pilot olmak için sıraya girmişti. Vizyon tarihi benim de gençlik yıllarıma denk gelen “Top Gun” hepimizi etkilemişti ve ana akım sinemanın hafızalara kazınmış örneklerinden biri olarak sinema tarihindeki yerini almıştı.
EN İYİ PİLOTLARIN OKULU: “TOP GUN”
Amerikan Deniz Kuvvetleri bünyesinde dünyanın en iyi pilotlarını yetiştiren “Top Gun” isimli havacılık okulu, ülkenin en iyi yetişmiş pilotlarını seçerek okula alır. Tom Cruise’in canlandırdığı Pete Mitchell “Maverick” ve Val Kilmer’ın canlandırdığı “Ice” karakterleri, rekabetleri ile filmin odak noktasını oluşturur. “Top Gun” ele aldığı yalın temaya karşın, uçuş tutkusunun yarattığı özgürlük hissi, aşk, film müzikleri, filmin ihtiyaç duyduğu atmosferi başarıyla tasarlayan yönetmen Tony Scott’un tasarımını başarılı bir görselliğe dönüştüren görüntü yönetmeni Jeffrey L. Kimball’ın, dans koreografisi hissiyatı yaratan it dalaşı görüntüleriyle hafızalara kazınmıştı...
Devam filmi olan “Top Gun: Maverick” de 131 dakikalık uzun süresine karşın soluk soluğa izlenen ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınız bir film. Ele avuca sığmayan, dik başlı ve özgürlük tutkunu Pete Mitchell “Maverick”, arkadaşları çoktan general olmasına karşın albay olarak kalmıştır. Amerikan Silahlı Kuvvetleri için test pilotu olarak çalışan Maverick, yeni bir uçağın,Mach 10 hız sınırına ulaşması için, emirlere uymadan yaptığı test uçuşu sırasında, uçağın parçalanmasına neden olur ve kendini uçuş koltuğuyla fırlatarak kurtulur. Maverick’in meslek kariyeri bitmek üzereyken, Amerika Deniz Kuvvetleri Pasifik Filosu Komutanı olan, amansız rakibi ve yakın dostu orgeneral Tom Iceman’in “Ice”, talebiyle çok özel bir görev için seçilen pilotları eğitmek için Top Gun eğitmeni olarak görevlendirilir.
DEVAM FİLMLERİ !
Devam filmleri sinema sanatında sıklıkla karşımıza çıkan bir olgudur. Kimi zaman ilk filmden daha başarılı devam filmleri olduğu gibi, aynı zamanda başarıyla devamlılık sağlayan “Baba” (The Godfather 2-3) gibi, pek çok sinefilin gönlüne yerleşen devam filmleri vardır. “Top Gun: Maverick” de bunlardan birisi; ilk filmden daha başarılı olduğunu iddia etmek de abartı sayılmamalı. Diğer yandan iki film arasında son derece başarılı ve organik bir geçiş ve devamlılık sağlanmış. Maverick’in uçuş hocası olduğunu bilmeden ilk tanıştığında gaf yaptığı Charlie (Kelly McGillis) ile olan ilişki, yeni filmde benzer bir gafı uçuş hocaları Maverick’e yapan yeni nesil pilotlar aracılığıyla filme başarıyla taşınmış. Ayrıca yakın dostu ve kokpit ortağı olan Goose (Anthony Edwards) ile yaşadığı trajik ilişki ve oluşan travma da, yeni filmde başarılı bir şekilde Goose’un oğlu Bradley Rooster (Miles Teller) ile filmin temel motivasyonunu sağlamış. Diğer yandan orijinal filmdeki Maverick ve Charlie arasındaki gönül ilişkisi, yeni filmde Maverick ile Penny (Jennifer Connelly) arasında yaşanıp mutlu bir sona ulaşıyor...
Tom Cruise ve Jennifer Connelly
Salt dijital efektlere yaslanmadan, sinema sanatının sınırlarını zorlayan başarılı bir yapım “Top Gun: Maverick”... Filmin başrol oyuncusu Tom Cruise’un, devam filminde oynamak için tek şartının bilgisayarda yaratılmış hiçbir görüntü olmaması imiş. Filmde gerçek uçaklar ve ABD Donaması’nın F-18’lerinde yapılan çekimler, orijinal filmde olduğu gibi filme son derece etkili bir boyut katmış. Pilot olarak uçmayan kişilerin anlayamacağı F-18 G kuvvetinin gücü bayılma ve kusmaya neden olabiliyor. Yönetmen Kozinski bu duruma şöyle vurgu yapmış: Bu da yolculuğun sonu olur. Bizim oyuncularımızın tüm bunlar olurken sahnelerini de canlandırmaları gerekti! Bunu insani düzeyde başarmak için gereken lojistik muazzam. İkinci önemli konu da ‘Bu filmin duygusal yönü nedir? Bu filmde, filmin merkezinde Maverick’in yaşadığı erginlenme ayini nedir? Goose’un oğlu Bradley Rooster (Miles Teller) ile yeniden bağ kurmasıdır. Biri, en müthiş kariyerlerinden birine sahip olan ve hala güçlü olan, diğeri de Miles, o yolda olan ve başa baş giden iki muhteşem oyuncuyu göreceksiniz...
Bradley Rooster (Miles Teller)
ORİJİNAL FİLMİN RESSAM YÖNETMENİ: TONY SCOTT
Sanat eğitimi alan ve ressam olan yönetmen Tony Scott’un, “Top Gun”un bir efsane olmasında önemli payı olmuştu. Devam filminin yönetmeni Kozinski, Tony Scott’un önemini şu sözlerle açıklıyor: Tony’nin yaptığını yapmak yok. Onun yerini doldurmak imkansız. Yüzlerce filmde taklit edilen estetiği yarattı. Top Gun tasarımını yarattı. Top Gun tarzını yarattı. Bunu yapmak kolay olsaydı herkes yapardı. Işık kamera açısı, atmosfer, ortam, bunların hepsi Top Gun’ı, Top Gun yapar. O yüzden biz başlarken Tom’la, Top Gun’ın cover’ını yapmak istemediğimiz konusunda hemfikir olduk. Bir parodi veya yan fikri olamazdı. Top Gun evreninde olduğu hissedilmeliydi ama aynı zamanda kendi estetiğimizi işlemeliydik. Ama gün batımını hissediyorsunuz. Top Gun’dan hatırladığımız ışığın o sihirli saati başarmak için çok uğraştığınız bir şey. Saatin hep farkındaydık. Motosiklet çekiminde dediğim gibi en zor yanı mükemmel ışığı bulmaktı. Çünkü o çekim tam olarak doğru olmadığı sürece vazgeçmeyecektim. Filmin geri kalanı için kamera sistemimizi ve teknolojimizi kullanarak bir Top Gun filmi duygusu vereceğinden emindim...
İlk film Top Gun’ın öyküsünün temel dinamikleri, 35 yıl aradan sonra gelen “Top Gun: Maverick” filmine başarıyla monte edilmiş ve devam filmiyle arasında derin bağlantılar kurulmuş. Filmin basın bülteninde belirtildiği gibi: Özellikle de iki filmin ortak yapımcısı Jerry Bruckheimer, Miramar California’daki gerçek Top Gun okulundaki genç pilotlar hakkında bir dergideki yazıyı okuduktan sonra ilk filmin fikrini bulan gişe rekortmeni efsanesi. Bruckheimer fikri bulduğu anı “Vay! Bu gerçek ‘Star Wars’ gibi!” diyerek tanımlamış.
İZLEDİĞİ FİLM İLE YAŞAMI DEĞİŞEN YÖNETMEN
Orijinal film çekildiğinde 12 yaşında olan yönetmen Joseph Kosinski, Orhan Pamuk’un roman karakteri gibi, “Top Gun”ı izledikten sonra yaşamım değişti diyecek kadar filmin meftunu olmuş. Top Gun’ı izledikten sonra hayatının bir daha aynı olmadığını söylemek haksızlık olmaz. Kendisini model uçaklar yapmaya ve yerel mısır tarlalarında uçurmaya, daha sonra Stanford Üniversitesi’nde uzay mühendisliği eğitimi almaya ve şimdi de devam filmini yöneterek döngüyü tamamlamaya yöneltmiş...
Yönetmen Kozinski filmle karşılaşmasını ve üzerinde yarattığı etkiyi şu sözlerle tanımlamış: Mayıs, 1986. Orpheum Sineması’ndaydım. 1940’larda inşa edilmiş eski bir sinemadır. Marhalltown, Ohio’daki küçük kasabamdadır. ABD’nin ortasında Hollywood’dan çok uzaktadır. Ben de herkesle aynı tepkiyi vermiştim. Film sizi bir donanma havacısının hayatının içine alıyor. Deneyimleri, hayatları, San Diego dünyası hakkında bir bakış açısı kazandırıyor. Daha önceki hiçbir şeye benzemiyordu. Muhteşem bir deneyimdi ve Maverick de benzemek istediğiniz müthiş bir karakterdi. Bazı yönlerden bir gençlik hayaliydi. Filmde tüm öğeler vardı. Müthiş oyuncular, muhteşem sinematografi, harika müzikler. Hepsi birleşerek insanların bugün bile hala konuştuğu bir klasik oldu.”
Yapımcı Jeryy Bruckheimer ve yönetmen Joseph Kosinski, ilk filmin ikisinin de hayatlarını farklı olarak şekillendiren ve türünün ilk ve son örneği olabileceğini söyledikleri tutku dolu bir film olan Top Gun’ın devam filmi “Top Gun: Maverick”e ifade ettikleri görüşleri bağlamında başarılı ortak bir imza atmışlar.
İKİ FİLMİNDE TAŞIYICI OMURGASI TOM CRUISE
Her iki filmin de taşıyıcı omurgası olan ve özellikle aksiyon türü filmlerin de önde giden oyuncularından olan Tom Cruise hakkında yönetmen Kozinski şunları söylemiş: Neslimizin en iyi oyuncularından biri. Tom’un kariyerine bakarsanız o yaşta oynadığı rollerin çeşitliliği iyi bir kariyer yapmak isteyen her oyuncu için bir ders kitabıdır. Tom Cruise olmadan Top Gun olmaz...
Her iki filmin de yapımcısı olan Jery Bruckheimer ise Tom Cruise’ün, Top Gun filmleri için önemini şöyle tanımlamış: Kariyerim boyunca çok oyuncuyla çalıştım. Tom işe severek gelir. Mükemmellik ister ve sette herkesin işini yapabilir. Benim işimi kesinlikle benden iyi yapar. Bunu söyleyebilirim! Fiziksel açıdan formda, zihinsel olarak çok ama çok zeki biri ve o karakterde başarılı oluyor. Havacılığı da çok seviyor. Her şeyi uçurabilir.
FİLM MÜZİKLERİ YİNE DİKKAT ÇEKİCİ
“Top Gun: Maverick”, orijinal filmin de güçlü ögelerinden birisi olan müzikleriyle de dikkati çekiyor. Film büyük ve güçlü bir ekiple, son derece dakik şekilde ilerleyen bir koordinasyon ile gerçekleştirilmiş. Filmin güçlü ögelerinden birisi ise, seyircinin nabzını başarıyla tutan kurgusu. Diğer yandan daha önce de vurguladığımız gibi filmin en güçlü ögelerinden birisi ise görüntü yönetimi ve hava çekimlerinde son derece deneyimli olan Hava Koordinatörü Kevin LaRosa‘nın, filme yaptığı önemli katkı... Oyunculuk performanslarında ise, altmış yaşına karşın zamanı dondurmuş gibi görünen Tom Cruise’in performansı filmi sürüklerken, bu defa küçük bir rolle filme katılan ve orijinal filmin önemli oyuncularından Val Kilmer ise Tom Cruise ile küçük çaplı bir düet yapıyor.
Film hakkındaki son satırları ise, her iki filmin de yapımcısı olan Jery Bruckheimer’a bırakalım: İlk filmi sevdiyseniz, Maverick’le birlikte yeniden yolculuğa çıkmak istiyorsanız, geri döndü! O aynı adam. Yalnız biraz daha bilge! Bu havacılığa yazılmış bir aşk mektubu. Böyle bir havacılık filmi daha önce yapılmadı. Ve bir daha yapılma ihtimali de yok...