Tolga Balcı
İsrail’in saldırıları altında gazetecilik mücadelesi
Savaş bölgelerinde gazetecilik yapmak, her zaman büyük zorluklar ve tehlikeler içerir. Gazeteciler, sadece savaşın etkilerini dünya kamuoyuna duyurmak için değil, aynı zamanda kendi hayatlarını riske atarak gerçeği ortaya çıkarmak için çalışırlar. İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaların yaşandığı Gazze, bu zorlukların en yoğun hissedildiği yerlerden biri. 7 Ekim 2023 yılından beri Filistinli gazeteciler, hem savaşın doğrudan etkileriyle başa çıkmak zorunda kalıyor hem de savaşın taraflarından gelen baskılarla mücadele ediyor.
Güvenlik tehditleri sürüyor
Filistinli gazeteciler, Gazze gibi yoğun çatışma bölgelerinde görev yaparken ciddi fiziksel güvenlik tehditleriyle karşı karşıya kalıyor. İsrail’in hava saldırıları, topçu ateşi ve kara harekâtları sırasında gazetecilerin hedef alınması ya da çatışma bölgelerinde çalışmaları, hayati tehlikelere yol açıyor. Gazze’de görev yapan birçok gazeteci, çatışmalar sırasında hayatını kaybetmiş ya da yaralanmıştır.
Sadece 2023 yılında, İsrail ile Hamas arasında yaşanan çatışmalar sırasında, en az 10 Filistinli gazeteci öldürüldü. Gazetecilerin yaşamlarını yitirdiği olayların çoğu, bombardımanlar sırasında yaşandı. Gazetecilerin üzerinde "PRESS" (BASIN) yazılı yelekler giymelerine rağmen hedef alınmaları, savaşın tehlikeleriyle başa çıkmanın ne kadar zor olduğunu gösteriyor.
Travmatik olaylar yaşandı..
Savaş bölgelerinde çalışan gazeteciler, sadece fiziksel tehlikelerle değil, aynı zamanda psikolojik baskılarla da mücadele etmek zorundadır. Filistinli gazeteciler, sürekli olarak ölüm tehlikesi altında çalışmanın yanı sıra, yaşadıkları toplumsal ve kişisel kayıplar nedeniyle de derin bir travma yaşamaktadırlar.
Birçok gazeteci, çatışmalar sırasında yakınlarını kaybetmiş, evleri yıkılmış ya da yerinden edilmiştir. Bu tür kayıplar, gazetecilerin mesleki performansını ve ruhsal sağlıklarını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, gazetecilerin sürekli savaşın dehşetini ve insanlık dramlarını rapor etmesi, post-travmatik stres bozukluğu (PTSD) gibi psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir.
Haber alma zorlukları
Gazze gibi abluka altında olan bir bölgede çalışmak, gazetecilerin haber alma ve bu haberleri dünyaya iletme süreçlerinde büyük zorluklar yaşamasına neden olur. İsrail ablukası nedeniyle, gazeteciler dış dünya ile bağlantı kurmakta güçlük çekiyor ve bilgi akışı büyük ölçüde kısıtlanıyor. İnternet kesintileri, elektrik sorunları ve iletişim altyapısının yetersizliği, gazetecilerin çalışmalarını olumsuz etkileyen faktörler arasında yer alıyor.
Ayrıca, Filistinli gazeteciler, bilgi kaynaklarına ulaşmakta da zorluk yaşıyor. İsrail ve Hamas yönetimleri tarafından bilgilere erişim kısıtlanabiliyor, sansür uygulanabiliyor ve belirli haberlere erişim engellenebiliyor. Bu durum, gazetecilerin doğru ve tarafsız bilgiye ulaşmasını zorlaştırıyor ve bazen de dezenformasyonun yayılmasına yol açıyor.
Baskı ve sansür
Filistinli gazeteciler, yalnızca İsrail’in değil, aynı zamanda Hamas’ın da baskılarına maruz kalıyor. İsrail, güvenlik gerekçesiyle gazetecilerin hareket alanını kısıtlayabilirken, Hamas da kendi siyasi çıkarları doğrultusunda gazetecileri sansürlemeye çalışıyor. Gazeteciler, her iki tarafın da baskılarına maruz kalarak özgür ve bağımsız bir şekilde haber yapma yetilerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyorlar.
Hamas yönetimi, zaman zaman Gazze'deki gazetecilerin çalışmalarını denetlemekte ve hükümet politikalarına aykırı haberlerin yayınlanmasını engellemekte. Bu tür baskılar, gazetecilerin özgürce çalışmasını engellerken, gerçeklerin ortaya çıkarılmasını da zorlaştırıyor.
İsrail’in gazeteci tutuklaması
Filistinli gazeteciler, sadece savaşın fiziksel tehlikeleriyle değil, aynı zamanda hukuki baskılarla da karşı karşıya. İsrail, sık sık Filistinli gazetecileri "güvenlik tehdidi" gerekçesiyle gözaltına alıyor ya da tutukluyor. Bu tür tutuklamalar, gazetecilerin çalışmalarını engellemekle kalmıyor, aynı zamanda onları ciddi bir hukuki mücadeleye de itiyor.
2023 yılında İsrail’in düzenlediği operasyonlarda birçok Filistinli gazeteci gözaltına alındı ve bazıları hâlâ tutuklu durumda. Bu durum, gazetecilerin ifade özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtlayan bir uygulama olarak eleştiriliyor.
Desteğe ihtiyaç var
Filistinli gazeteciler, İsrail-Hamas savaşı gibi yoğun çatışma ortamlarında büyük zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Fiziksel güvenlik tehditleri, psikolojik baskılar, bilgiye erişim zorlukları, sansür ve hukuki sorunlar, bu zorlukların başlıca sebeplerini oluşturuyor. Bu zor koşullara rağmen, Filistinli gazeteciler, gerçeği ortaya çıkarmak ve dünya kamuoyunu bilgilendirmek için büyük bir özveriyle çalışmalarını sürdürüyor.
Uluslararası toplumun, Filistinli gazetecilere daha fazla destek olması ve onların güvenliğini sağlamaya yönelik adımlar atması büyük önem taşıyor. Savaş bölgelerinde gazetecilerin korunması, sadece onların güvenliği için değil, aynı zamanda objektif ve doğru bilginin dünya kamuoyuna ulaştırılması için de kritik bir öneme sahiptir. Gazetecilerin, savaşın tüm taraflarından bağımsız bir şekilde çalışabilmeleri için uluslararası standartların ve hukuki güvencelerin sağlanması gerekmektedir.