Bugün, Cumhurbaşkanı Bakanları Saray’da toplayacak.. Sağlık Bakanı pandemi konusunda brifing verecek, öteki Bakanlar fikirlerini söyleyecek, sonuçta yürütmenin yegane temsilcisi karar verecek.
Neye mi?
Korona önlemlerinin hangi illerde veya ilçelerde gevşetilmesine. Yeni normale dönüşün başlamasına. Yani lokantaların, kahvelerin açılmasına, düğünlerin yapılmasına, sokağa çıkma yasaklarının kalkmasına, 65 yaş üstünün evden daha fazla çıkabilmesine.
Ve bunun şartlarına.
Yapılacak açıklamadan sonra inanıyorum ki, iktidar milletvekillerinin (AKP/MHP) üzerinde büyük baskı oluşacak. Çünkü her il sıkıntıda, çünkü her il listeye girmek istiyor, çünkü her ildeki esnaf dayanma gücünü yitirdi, çünkü her ilde işsiz sayısı katlanarak artıyor.
Ve inanıyorum ki; iktidar milletvekilleri kendi illerinin de listelere alınması için Cumhurbaşkanı’na, bunu başaramazlarsa AKP yöneticilerine, Erdoğan’ın yakın çevresine, saray danışmanlarına ulaşmaya çalışacak.
Bakanlığın açıkladığı rakamlar üzerinde spekülasyonlar başlayacak. Önlemlerin gevşetildiği iller sorgulanacak.
‘Niye o ilde biz değiliz’ sorgusu ister istemez yapılacak.
Hakkari’deki, Muş’taki, Bitlis’teki, Ardahan’daki, Şırnak’taki normalleşme ekonominin çarkları açısından fazla bir şey ifade etmiyor. Sıkıntı büyük illerde, sıkıntı batı illerinde. Sıkıntı nüfusun yoğun olduğu yerlerde.
Eğer normalleşme için 100 binde 35 vaka kuralı harfiyen uygulanırsa bu yasaklar daha uzun süre devam eder. Sağlık Bakanlığı günlük test sayısını azalttı ama vaka sayısı 9 binlere oturdu. Demek ki günde 200 bin test yapılsa 15 bin -17 bin vaka tespit edilecek.
Çok yüksek.. Haziran’a kadar toparlanma ihtimali yok. Yok ama başta turizm sektörü olmak üzere her alanda bıçak kemiğe dayandı.
Normalleştik deyince de turist gelmiyor. Belki içeride biraz hareket oluyor ama dışarıdan giriş olmuyor.
İktidarın işi zor, yani Cumhurbaşkanı’nın.Gevşeriz yeni bir virüs dalgası gelir altında kalırız yasaklara aynen devam dese bir türlü, doğudan başlayarak hızla normalleşme adımları atsa bir türlü.
Sağlıkla ekonomi arasında sıkıştı.
Dilerim alınan kararlarda siyaset etkili olmaz. Geçen yıl hızlı normalleşmenin yani siyasetin etkin olmasının, koronaya siyaset bulaşmasının bedelini ağır ödedik. Hem ekonomik olarak ödedik, hem vaka sayısının 30 binlere fırlamasıyla ödedik hem her gün bir uçak dolusu insanımızı kaybederek ödedik.
Bu yıl aynı hatayı yapmayalım. Siyaset değil, bilim etkin olsun. Siyaset bilimi yenmesin.
Şimdi diyecekler ki; tamam da çoğu kişinin tuzu kuru. Binlerce işsiz hayatın normale dönmesini bekliyor. Cepte kalmadı, cüzdan tam takır kuru bakır.
Haklılar. Ama bunun hesabını iktidardan sormalılar.Avrupa’da aynı durumda. Ama o ülkelerde iktidarlar esnafını da işsizini de mağdur etmiyor..
Çünkü paraları var. Bizde yok. İktidar parayı çarçur etmiş. Hesabını veremiyor. Esnafına, işsizine bakamıyor. Bu sebeple bir an önce normale dönmenin çaresini arıyor.
Bu sebeple diyorum ki; koronaya siyaset bulaşmasın..
