Kendinden başka kimseye güvenmeme anlayışının karşılığı demokraside yoktur

Mayıs ayı içinde olağanüstü toplanan İBB Meclisinde, akıllara durgunluk verecek gelişme yaşandı. AK Parti ve MHP grupları, salgın ve deprem gibi olağanüstü dönemlerde sosyal yardımlarda “vatandaş beyanının yeterli görülmesi”ne “HAYIR” dedi. Yani vatandaş, içinde bulunduğumuz özel durumda belediyeden yardım talep ettiğinde evine sosyal inceleme görevlisi gidecek, rapor tutacak ve bu sürecin sonunda karar verilirse yardım alacak. Küçük bir değişiklik gibi görünse de İstanbul gibi bir büyükşehirde yaşayan ve zor durumda olanlar için büyük bir değişiklik maalesef. Milyonlarca başvurunun olduğu bir zaman diliminde bu uygulamadan mağdur olacakların sayısı tahmin edileceği üzere elbette fazla olacaktır.
Yaklaşık yedi aydır İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesinde çalışıyorum. Bulunduğum başkanlık bünyesinde; burs, sosyal yardımlar, engelli hizmetleri, halkla ilişkiler, göç gibi vatandaşın direkt temas ettiği birimler mevcut.
Siyaset, sevdiğim ve ilgiyle takip ettiğim bir mecra. Sosyal hizmetler ise her zaman ilgilendiğim bir alan olmuştur. Engelli hizmetleri de keza öyle. Bir taraftan siyasi gelişmeleri yakinen takip ediyorum, diğer taraftan işimi yapıyorum…
İkisi de insan hayatına dokunabildiğiniz, umut olabildiğiniz alanlar.
Tebessümü de, hüznü de sık yaşarsınız.
İBB Meclisindeki kararın ardından heyecanla ve büyük özveriyle işlerini yapan arkadaşların ruh hâlini tahmin etmeye çalışın.
Düşünün; işinizin en iyisini yapmaya çalışıyorsunuz. Şehrinizin güzel insanları için projeler, planlar yapıyorsunuz. Her şeyi ince detayına kadar hesaplıyor, kimseye haksızlık yapmamak adına ince eleyip sık dokuyorsunuz.
Virüs tehdidine rağmen kapı kapı dolaşıp koli dağıtmaktan, çocukların yüzü gülsün diye sütü evlerine teslim etmekten vazgeçmiyorsunuz.
Zor günler geçiren vatandaşımıza umut olmak için tüm şartlarınızı zorluyorsunuz.
Ve bir sabah kalkıp bakıyorsunuz ki İBB Meclisindeki muhalefet partileri yardım yapılmasına küçük bir engel (!) koymuş.
Bu durumda haksızlık canını dişine takarak çalışanlara ve geçim derdine düşmüş vatandaşa yapılmış olmuyor mu?
İnsanların emekleri, gayretleri siyasetin hamasetine kurban edilmemeli.
Gerçekten yazıktır, günahtır ve en önemlisi zaman israfıdır.
Kendinden başka kimseye güvenmeme anlayışının karşılığı demokraside yoktur. Yapmayın, etmeyin…
Bu tarz engellemeler, yapana hiçbir şey kazandırmaz. Geçmişte bu filmi seyrettiğim için sonunun nasıl biteceğini tahmin ediyorum. Ve bunun için diyorum ki:
Lütfen…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşe Baykal Arşivi