Kadıköy'de yine 10 Kartal vardı

Aynı stadı yarı yarıya dolduran müsabakalardan, “hükümet istifa” seslerini topluca işitmemek için deplasman yasağı getirilen, böyle maçtan mahrum edilen hayata…

Yaparsa kim yapar?

Futbol dostluk, kardeşliktir ve futbol bir duruştur. Bakmayın dünyanın en leziz oyununa ‘afyon’ diyenlere.

İftar saatine mecburen stadyumda denk gelenler ne güzel açtılar oruçlarını. Emniyetin spor şubesi sahaya atılır diye alıkoymamıştı zeytini de hurmayı da. Hatta üzerinde akşam namazı kılınacak kartonları da. Allah kabul etsin.

Namazını kılanlar, kartonları usulca kenara koydular. Laf edecekler tetiktedir diye. Ne yazık. Günlerdir seccade üzerinden yapılan saldırılar. Kasıt olmadığı belli, özür ortada mesele üzerinde tepinmek ne?

“Allah kabul etsin” sesini duyan bir kardeşten “Abi giderken alacağım kartonu. Hele Fener bir yensin…” lafını duymak.

Derbi yazacağız nelerle uğraşıyoruz. Yazı işleri bunları görüyordur umarım. Kolay iş mi kardeşim, sayfayı bağlamaya benzemez. Tarzan Zorda filmini de izliyorsun, Çağrı’yı da…

Neyse maça gelelim.

Son üç maç beraberlik ile bittiğinden iddia bayilerinde en çok beraberliği işaretliyordu bahisçiler. Galatasaray atkılılar Beşiktaş’a oynuyordu. Geçerken bana da sordular, “Ne olur?” diye “Hakem kazanmasın şıkkı var mı?” dedim. “Abi sen geç kalıyorsun maça…” diye uğurladılar.

İnşallah hepsi kazanmıştır.

Maç 11’lerini görünce Fener’i daha cesur gördüm. Normal. Beşiktaş taraftarı yok, Fener evinde binlerce taraftar önünde. Hocaları Alanya maçında kızardığından tribünde elinde telefon, hısımında da kulaklık.

İlk tehlikeyi Fener yarattı. Arda muvaffak olamadı. Tayyip Talha’nın sakatlığı nüksetti müsabakanın başında yerini Welinton’a bıraktı.

Maç o kadar çok faulle başladı ki. Üç pas bir düdük.

Arda muvaffak olamadı ama “Ben ettim sen etme” diye Valencia öyle bir pas çıkardı ki gol kralı karşı karşıya kalsa da sonuç alamadı.

Uzun bir aradan beri 11’de görünmeyen Mert Hakan’ın böyle maçta süre almasının hikmeti tribünleri tahrik etmesinden anlaşıldı. Aziz mübarek gün edilmeyen küfür kalmadığı gibi sahaya atılanlar hakemin gözüne değmediğinden çok şükür muamele yapılmadı.

Karşılaşmanın 38. dakikasında Halit Umut Meler’in kariyerine yakışan olaylar yaşandı. Hepimizin üzerine titrediği Arda nefis çalımlarla ceza sahasına paralel ilerlerken orta sahada bile faul çalınmayacak pozisyonda beyaz nokta gösterildi. Oysa o pozisyonda Arda sarı kart görmeliydi. Ayıp edildi.

Fener öne geçti. Küfür durmadı. Ne bu? Takım önde? Hala toplu küfür. Federasyon temsilcisi o sırada ‘çokoprens’ almaya gitmemiştir umarım. Çünkü baktım göremedim.

Seyircinin ve Mert Hakan’ın üzerine oynadığı Aboubakar, karşı karşıya kaldığı Altay’ı geçebilse maçı yeniden başlatabilecekti, olmadı.

İlk yarı böyle bitti. İki takım soyunma odasına giderken Arda, Onur’u hala penaltı olduğu konusunda iknaya çalışıyordu. Yazık genç yaşta bu yola girmemesi lazım.

Hakem hakem olsa ikinci yarının hemen başında Szalai’nin Aboubakar’a yaptığı harekete, Arda’ya çaldığı penaltıyı hatırlatıp yıldızlısını çalması gerekirdi. Nerde?

Çalmadığı penaltı, Beşiktaş kalesinde yeni penaltı olarak hayat buldu. Welinton da kırmızı gördü ama Valencia bu kez kaçırdı.

Beşiktaş 10 kişi daha iyi oynuyor Kadıköy’de. Müsabakanın 58. dakikasında Ghezzal’ın yerine giren Redmond’un şahane ortasına aynı güzellikte kafayı vuran Cenk skoru eşitledi.

Bilemedin üç dakika geçti geçmedi aynı ikili, Redmond-Cenk skoru Beşiktaş lehine düzeltti.

Meğer Redmond bu maçı bekliyormuş. Orta sahadan aldığı topla, karşısındakileri bir sağa bir sola yatırıp füzeyi yolladığında dakikalar 75’i gösteriyordu. Tabela yine değişti.

Aralıksız küfredenler bu kez kendi yönetimlerini hedefe koydu. Doğum gününde Ali Koç mu oynasın ne yapsın? Kimi istedilerse aldı. Sayın Başkan’a stadı dar ettiler. Olmaz.

Redmond bu maçı bekliyor dedik ya. Dördüncü gole de imzasını attı. Kadıköy, Beşiktaş eee derler adama Aboubakar? Aboukarsız olur mu? Redmond bir asist de ona yaptı. Maç dörtlendi.

Fener seyircisi, 75’e kadar küfrettiği beyaz formalıları alkışlamaya başladı. Kendini affettirdi. Ama bu kez kendi topçularına ettikleri hakaret de ayıptı.

Redmond, Cenk ve Aboubakar maçın kader adamları oldular. Ve Şenol Güneş Kadıköy’den hakkı olan alacağını sağlam aldı.

Futbol tarihini bilmeyenler, Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün futbol şubesinin Kadıköy’de 10 kişiyle daha iyi oynadığını idrak edemiyor.

Beşiktaş için şampiyonluk uzak bir ihtimal ama bu galibiyet sıralamadaki yeri ve Avrupa bileti için önemli.

Tarih yazdılar, uzatmaları da katarsak 45 dakikadan fazla 10 kişi oynayıp.