Demirtaş’ın şifreleri

Edirne Cezaevinde uzun tutukluluk cezasını çeken(!) eski HDP eş başkanı Demirtaş iki ayrı yayın organına demeç verdi.
İki demeci de altının kalın çizgilerle çizilmesi gereken cümlelerle doluydu. İkisi de tercümeye muhtaçtı.
O zaman başlayalım. Demirtaş ilk demecini Yeniyaşam gazetesine verdi. Bu meseleyi yakından takip edenler için çok önemli gelişme.
Çünkü bu gazete uzun süredir Demirtaş’a sıcak bakmıyor, mesafeli duruyor.
Peki Demirtaş ne dedi?


BİR: ‘Eğer muhalefetteki milliyetçi odaklar, demokrasi ittifakına ısrarla engel olmaya devam edeceklerse bu durumda HDP’nin öncülüğünde üçüncü bir ittifak, ‘demokrasi ittifakı’ olarak ilan edilebir’ dedi…
Bu sözlerin adresi neresi?
Başta İYİ parti, sonra CHP içindeki ulusalcı kanat.
Üçüncü ittifakı isteyen kişilerin başında 11. Cumhurbaşkanı Gül’ün olduğu iddia ediliyor.
İKİ: İlkelerini sıraladı; parlamenter sistem, bağımsız tarafsız yargı, basın, örgütlenme, gösteri, düşünce özgürlüğünün garanti altına alınması gibi maddeler zaten demokrasinin olmazsa olmazı.
Ama. Beşinci madde olarak ‘demokratik sivil bir anayasa yapılması ve Cumhuriyet’in temel ilkelerine sahip çıkılarak toplumsal barışın sağlanması’ önerisi üzerinde düşülmesi, çok konuşulması, bolca tartışılması gereken bir yaklaşım.
HDP kanadından ‘Cumhuriyet’in temel ilkelerine sahip çıkılmalı’ sözünü ben ilk kez duyuyorum.
Nedir Cumhuriyet’in temel ilkeleri.
Anayasa’nın ilk üç maddesi.


Nedir onlar?
Kısaca; ‘Türkiye devleti bir cumhuriyettir’ diye başlayan maddeler Türkiye’nin, Atatürk milliyetçiliğine bağlı olduğu, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunun altını çizer. Ve üçüncü madde de aynen şöyle der:
“Türkiye Devleti, ülkesiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı şekil konumunda belirtilen, beyaz al yıldızlı al bayraktır.
Milli marşı ‘ İstiklal Marşı’dır.
Başkent Ankara’dır.”
Demirtaş, “Cumhuriyet’in temel ilkelerine sahip çıkarak” derken ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunuyor. Yani ayrılıkçı bir hareket olmadıklarını söylüyor. Daha da ötesi resmi dilin Türkçe olduğunu kabul ediyor.


Çok önemli değil mi?
Demirtaş’ın bu sözlerini Yeniyaşam gazetesinde yayınlanması daha doğrusu bu demecini, bu çıkışını kendisine uzak olan görüş olarak Kandil’e daha yakın olduğu iddia edilen gazeteye vermesi çok daha önemli değil mi?
Gelelim Demirtaş’ın, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde beş yıldır tutuklu olan Gazete Karınca’dan Nedim Türent’e verdiği röportaja.
Demirtaş, “Bazı muhalefet partilerinin el altından ayrı resmi olarak yeni anayasa için parlamenter sisteme dönüş dahil pazarlık imkanını açık tuttuğunu” söyledi.
Ben de bu kanaatteyim.

AKP’nin başka çıkışı yok, bu sistem sürerse, seçim yasalarıyla oynasalar da dokuz takla attırsalar da Cumhurbaşkanlığını, yani devlet başkanlığını, yani yürütmeyi kazanmaları çok zor, hatta imkansız gibi.
Erdoğan’ın uzun süredir, güçlü başbakanlık sistemine dönüşün yollarını aradığını iddia ediyorum. Bu konuda da iki, üç yazı kaleme aldım.
Gidişat bu yönde. Demirtaş’ın tespitine katılıyorum.
Ve şu notu düşüyorum; Demirtaş , olası siyasal gelişmelere karşı HDP’yi konumlandırmaya çalışıyor. “Cumhuriyet’in temel ilkelerine sahip çıkılarak” sözü çok anlamlı.
HDP’yi kriminalize etmeye karşı direnç de diyebiliriz.
“Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin temeline sadık kalarak bu sistem içinde var olmak istiyoruz” manifestosu olarak da okunabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi