Diego Rivera (8 Aralık 1886 - 24 Kasım 1957), özellikle duvar resimleriyle ünlü Meksikalı bir ressamdır. ve Frida Kah-lo’nun kocasıdır.
Diego Rivera protest tavrıyla dikkat çeken, sanatını devrimci yanıyla birleş-tiren bir sanatçıdır. Düzene ve politik sisteme başkaldırması ve zaman zaman bunun karşılığını fazlasıyla çekmesiyle bilinir. Hatta bu yüzden okuldan bile atılır. Duvar resmi yapmaya genç yaşta başlayan Rivera, Meksiko’da San Carlos Güzel Sanatlar Akademisi öğrencisiyken bir öğrenci eylemine katıldığı için okul-dan ayrılmak zorunda kalır.
Okuldan uzaklaştırıldıktan sonra tabii ki eğitimine devam etmenin yollarını arar ve İspanya’ya giderek eğitimini sürdürür. Ardından ise hayat rüzgarı onun yolunu sanat şehri Paris’e düşürür. Dokuz yıl boyunca Paris’te yaşar ve bu süreç onu besleyerek üretimini ciddi biçimde etkiler. Çok önemli dostluklar kurar: Picasso, Modigliani gibi. Fransa, Belçika, Hollanda ve İngiltere yolcu-luklarında realizm ve sembolizm gibi birçok sanat akımının etkisinde kalır bu deneyimler kendi sanatını bulmasında yardımcı olacaktır. İlerleyen yıllarda ül-kesindeki çalışmalarıyla fresk sanatında bir çığır açar.
Tabloda gösterilen yerdeki köylü, içinde güzel ve parlak pembe ve mor çiçeklerle dolu büyük bir sepete sahiptir. Sepet köylüden çok daha büyüktür ve görünüşe göre onu oldukça aşağı çeki-yor. Aslında köylüden çok daha büyük olan sepeti sırtına yükleyen bir kadın var. Bacaklarını tamamen örten uzun turuncu pilili eteği olan mor bir üst giyiyor. Arkalarında çalıların yaprakları ve altlarındaki toprak kahverengidir. İki kişinin renkleri ve çiçekler arka plandan öne çıkıyor.
Çiçekler, Meksika yaşamının önemli bir parçasıdır ve ayrıca yaratıcı ilham arayan tüm sanatçılara bol miktarda ilham sağlar. Rivera, burada mor, pembe ve sarı tonları olan kocaman bir renk grubu seçiyor. Yeşil bir çit arkaya oturur ve öndeki canlı renklerden daha koyu bir arka plan sağlar. Güçlü bir kadının ağır sepeti havaya kaldırmaya çalışan çiçek taşıyıcısının yardımına geldiğini görüyoruz. Cargador de Flores, orijinal adını vermek için 1935 yılında Diego Rivera tarafından tamamlandı. Sepet, bu tablonun mesajını, yani beyefendinin bu değerli malları nakletmeye çalışırken yaşadığı zorluğun altını çizmek için kasıtlı olarak büyütüldü. Bu çiçeklerin güzelliğini görebilir ve takdir edebiliriz, oysa bu köylü sadece geçimini sağlamak için toprakta mücadele etmek zorun-dadır. Sanatçının çalışan yoksulları tasvir etme çalışması hem sempati hem de dikkatleri yaşamlarına çekme arzusuy-la her zaman onların bakış açısından olmuştur.
Sanatçı Rivera, 1935 yılında bu bü-yüleyici parçayı tamamlamak için yağ, masonit ve bazı tempera dokunuşların-dan yararlandı. Tabloyu aydınlatmak için ise beyaz, leylak ve mor tonları kullandı. Bu çiçekleri kaldırmakta zorlanan işçi tamamen beyaz bir kıyafet giyiyor, bu durum sanatçının sanatsal kaygılar yaşa-mış olması ile açıklanabilir, çünkü böyle bir el işçisinin kıyafetlerini bu kadar tertemiz bir şekilde temiz tutması pek olası değildi.