BEŞİKTAŞ’IN İHTİYAÇ LİSTESİ

Güzelim Giresun’a gelip maç sabahı ter idmanı yapmak, maç öncesi as yedek demeden ısınmaya toplu halde çıkmak. Gordon Milne’nin olduğu canım günleri hatırlatmıyor mu?

Renkli takımlar, sezon öncesi Almanya’nın, Avusturya’nın konforlu yerlerini seçerken Gordon Milne, Beşiktaş’ı Van’a götürmüş, takımı orada sezona hazırlamıştı. Uzun ömrü olsun, Süleyman Bey’e de bir kez daha rahmet dileyelim tüm kalbimizle. Bugün Van vilayetimizin ekseriyeti Beşiktaşlı ise o dönemin tercihi büyüktür.

Beşiktaş, sadece dizilişiyle, yani savunmayı üçlü yaparak yenilik sunmuyor. ‘Bireysel yetenekler elbette önemli’ diyor ama ‘sahada 11 hırçın, isyankar adam olmazsa bu önemli değil’ düşüncesini ortaya koyuyor.

18. dakikada Batshuayi öyle bir topu kaleciye nişanladı ki, kaleci bile şaşırdı. İzleyenler delirdi. Delirmelerinden emin olmamış ki, bir de nişan aldığı kaleciyi gidip kutladı. Çok enteresan bir insan yahu.

Giresunspor, oynadığı topla ligde hak etmediği yerde olduğunu gösterdi. Mücadeleci, Beşiktaş’ın yeni planına göre hareket eden bu takımın yeri daha üst sıralar olmalıydı.

Batshuayi gol kaçırma rekorları çok fazla egale edemedi ilk yarı. Ama ilk yarı Rıdvan ve Rosier’in çabaları ile 44’te Ghezzal’ın şahane füzesini aynı güzellikte çelen Okan Kocuk’un refleksi unutulmamalı.

İkinci yarının ilk 10 dakikasında çok dağınık bir Beşiktaş defansı vardı sahada. Rıdvan’ın, Vida’nın affedilmez hatalarını değerlendiremedi Giresun ileri uçları.

Maç 50’den sonra tek kaleye döndü. Maçı kilitlemiş, kontra ataklarla golü arayan Giresun karşısında aynı yöntemlerle ve aynı isimlerle kilidi açmaya çalışan bir Beşiktaş vardı karşımızda.

Allah’tan 70’leri yaşamadan değişikliklere gitti Valerien İsmael. Doğru değişikliklerdi. Zira Teixeira’nın bu kadar oyunda kalması lükstü. Beşiktaş topu iyiden iyiye ele geçirdi. Ersin hariç neredeyse tüm pozisyonlarda 10 adamıyla rakip sahadaydı. Giresun da bir bütün haliyle karşılamada.

Beşiktaş’ın erken kaybettiği önemli bir golcü Umut Nayır, Vida ile girdiği pozisyonda yere kötü düştü. Bu pozisyonda Vida’nın maçı bırakıp Umut Nayır’ın sakatlığıyla ilgilenmesi futbolun sadece futbol olmadığını gösteren güzel enstantaneydi.

Oyunu tümüyle rakip alana yıksa da Beşiktaş’taki pas hataları kilidin açılmasını engelledi. Engelleyen bir aktör de maçın orta hakemiydi. Arda Kardeşler, sanki uçağa yetişecekmiş gibi bir maç yönetti. 7 değişiklik yaşandı ikinci yarıda, bırakın itirazları, duran anları. 3 dakika uzatma çaldı. Üçüncü dakikanın 7 saniyesinde maçı bitirdi.

Telaşa bak.

Sonuç, Giresunspor altın değerinde bir puanı maçı kilitleyerek almayı başardı. Beşiktaş ise deney yapıyor. Yeni sistem, mevcut oyuncular.

Valerien İsmael, takımı okuyor, yeni sistemini oturtmaya çalışıyor. Zaman vermek lazım. Avrupa hedefinden çok uzak değil hala Beşiktaş. En nihayetinde Fenerbahçe İnönü’ye gelecek.

Beşiktaş iyi yolda. Ancak ciddi bir kadro değişimi de gerekli görünüyor.

Gündüz oynanan Kasımpaşa, Adana Demirspor maçında Jackson Muleka’yı dikkatle takip ettim. 22 yaşındaki Kongolu çıktığı 9 maçta 9 gol attı. Kasımpaşa bu genç yeteneği devre arasında buldu. 3 de asisti var bu kardeşin. Demek ki aranınca bulunuyor. Standard Liege’den 3 milyon Euro satın alma opsiyonuyla kiralanan bu topçu çok can yakar. Haftaya statta, İnönü’de izleyeceğim. Hatırlatayım istedim.

Dün gece Rıdvan’ı, Ersin’i, her top geldiğinde en az üç kişiyle mücadele eden Ghezzal’ı çıkana kadar Can’ı ve iyi niyetleriyle Vida ve Montero’yu beğendim.
Beşiktaş zamana ve kadro değişimine ihtiyacı var.