Batshuayi ve Kenan Kayseri’ye tur atlattı
Fener’i elemiş gelmiş Kayseri, Hikmet Karaman kenarda. Öyle deme ne yapacağı belli olmaz çılgın bir adam O. Kör topal gidiyorsun, dışardan bakan der ki “Teixeira var, Pjanic var, Batshuayi var sen diyorsun?” Cevap net “Gel de bana sor?”
Kenan Karaman var. Yetmez mi?
Müsabakanın hemen başı, dakika 5 buçuk. Gavronovic ceza sahasında yakaladığı meşini, öyle güzel kontrol etti ki “Bak sevgili Batshuayi yapacağın bu kardeş” dedirtti. “Kenan sen de bak” dedi ama o sırada Kenan başka hülyalar içindeydi.
Maça böyle başladı Beşiktaş. Hayaller ve gerçekler paradoksu içinde.
Ghezzal’ın sabırlı inatçı arayışları olmasa, sahadan kaleci Ersin’i çıkaralım, Atiba’yı, Necip’i kenara yazalım, hadi Montero ve Rosier’e de kıymayalım efendiler, Beşiktaş’tan eser yok. Beşiktaş ölü yıldızları hayata geri döndürme gezegeni mi? Bu takıma sürekli bir cisim mi yaklaşıyor?
Yapmayın yahu.
Misal 32’de Teixeira ve Batshuayi’nin birlikte kaçırdığı pozisyonu görseniz az bile yazmışsın diye yazı işlerine beni şikayet edersiniz. Zaten aramız bozuk, “Beşiktaş abonelerimizi yıldırdın” diye dolaylı bir mesaj aldım ama çaktırmayın. Bu arada beni şikayet eden sayın abonelere de sadece “Aşk olsun” diyorum. Yapmayın, yapmayın.
Bir dakika geçmedi yahu, Atiba yine Batshuayi’ye öyle bir pas attık ki adeta “Bu yaşıma gelmişim, ayıp etmeyeyim evladım, sadece dokununca gol olur” dediği pas sizce ne oldu? Halil Umut Meler oyunu devam ettirdi.
Beşiktaş’ın büyük kurtarıcısı Kenan Karaman’a bütün kameraların çektiği net faulü, dolasıyla penaltıyı, az önce adı geçen Meler, “Benim gözüm 16 kameradan daha iyi görür” diyerek tek vuruşa çevirdiği pozisyon da çare olamadı Beşiktaş’a. Ama hem hakem hem Kenan Karaman bir kez daha kayıtlara geçmiş oldu.
Hiç vazgeçmeyen, vazgeçtiği görülmemiş Beşiktaş taraftarının bu dakikalarda tribünleri inletmesi ise İnönü resitallerinden biriydi.
Roiser hem tribünün haykırışına kulak tıkamadı belli ki hem de olanları nefsine yediremedi. Trafik polisi yakalasa ceza yazacağı bir yer. “Senin orada ne işin var?” dediğimiz pozisyonda, sanki santrafor gibi öyle bir gol attı ki akıllara zarar. Ama golün esas sahibi Ghezzal ve Atiba idi. Ama özelikle Ghezzal. Tek başına takımın beyniydi, beyin çalıştı. Rosier de “Gerekirse aklınızı alırım” diyordu milyonluk bebeklere.
İkinci yarı ise ne hakem hakemdi ne VAR müesseseydi ne de izlenen tiyatro futboldu.
Beşiktaş Rosier’in arzusundan etkilenmiş, soyunma odasında yüzüne su serpmiş gibi başladı ikinci yarıya. Batshuayi, Ghezzal yine Batshuayi olmaz denecek pozisyonları sanki antrenman maçında gibi kaçırdı.
Batshuayi bu da kaçmaz denileni bir kez daha kaçırınca Kayserispor’un cezayı kesme vakti gelmişti. Maçta Carole’nin ikinci asistini bu kez Cardoso gole çevirdi.
Beşiktaş evinde Avrupa’ya gitmenin en ucuz biletini iade etmek üzereydi. Önder karaveli bütün riskleri aldı almak bunun için çok geçti.
İkinci yarı hakemlikten iyiden iyiye çıkan Meler, Welinton’a verdiği kırmızı kartı sonra iptal etmesi, öncesinde çalmadığı penaltıya karartmaydı. İbretlik operasyonlar.
Batshuayi nefis oyunuyla Beşiktaş’ı Avrupa’dan etti. Bu zafere Kenan Karaman’ın katkısı da unutulmamalı. Atiba’nın ahı kalsın Rosier’in nefesi. Ama hakemin düdükleri de tarihe geçsin.
Beşiktaş elendi. Trabzonspor’un rakibi Kayserispor oldu.
Kayseri’yi tebrik eder hayırlı işler dilerim.
Tebrikler Beşiktaş yönetimi sizi de unutmadım bak.