Özel, İzmir'deki bir hakimin silah koleksiyonuna tepki gösterdi: Türkiye’nin yargı sisteminin duvara yansımış halidir
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sosyal Demokrasi Derneği tarafından düzenlenen "21'inci Yüzyılda Yeni Sosyal Demokrat Belediyecilik" panelinde katıldı.
Özgür Özel, panelin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ziyaret etmesini değerlendiren Özel, "Elinde bilgi, belge olan biri var; o da İçişleri Bakanı... CHP'ye değil de MHP'ye gidiyor nedense... Görüşmeden sonra MHP'nin önceki dönem milletvekili, bu seçimde de 4. sıradan milletvekili adayı olan birisi grup danışmanıyken görevine son veriliyor. Elinde bilgisi, belgesi olan birisi hangi partiye gidiyor, o partide hangi işlemler yapılıyor ve neler konuşuluyor, nelerin konuşulmasına engel olunuyor onlara bakmak lazım" ifadelerini kullandı.
"CHP'yle kavga etmek istiyorlar"
"MHP'nin içindeki bazı odaklar CHP'yle kavga etmek istiyorlar. Çünkü MHP, CHP ile kavga etmediğinde içeride bir sorun daha görünür oluyor" diyen Özel, şunları söyledi:
"Onlar düşman yaratmak, kavga etmek ve ilgiyi oraya toplamaya çalışıyorlar. Benim ilgim ise başkentin orta yerinde torbacılara vurdurulan Sinan Ateş'in evlatlarıdır, eşidir ve o cinayeti üstünü sadece bir ittifak ya da bir partinin içi karışmasın, tartışmalar olmasın diye cenazeyi yerde bırakan anlayış ile mücadele ediyorum. Benle kavga ederek sorumluluklarını gizleyemezler. Bir büyük camiayı, bir partiyi bütün olarak töhmet altında bırakmamak için o partide konuyla ilgili kim varsa hesap vermelidir."
“Hesabı hepimiz adına mahkemeler sorar”
Eski MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un Devlet Bahçeli'nin danışmanlığı görevine son verilmesine ilişkin de konuşan Özel, "Sayın Yerlikaya'nın ziyaretinden sonra veya evvelsi gün görevden alma gerçekleşti. Görevden alma, partinin grup danışmanlığı görevine son verme bir hesap sorma biçimi değildir. Hesabı hepimiz adına mahkemeler sorar" ifadelerini kullandı.
“HSK’nın harekete geçmesi gerekiyor”
İzmir Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Oktay Tabur'un İzmir Adliyesi’nde bulunan dinlenme odasındaki silahlar da Özgür Özel'e soruldu.
"Fotoğraf Türkiye'nin yargı sisteminin duvara yansımış halidir" diyen Özel, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'de elbette tüm yargı mensuplarını töhmet altında bırakmak istemeyiz. Ama Türkiye'de seyyar giyotinler var. Birilerinin talimatı ile mahkeme mahkeme gezdirilen ve adaleti katleden giyotinler var. Rahip Brunson için sayın Erdoğan, 'Bu can bu bedende durdukça o buradan gidemez' dediğinde ya da Amerika'ya seslenerek 'Ver papazı, al papazı' diyerek hepimizin de anladığı şekilde Fethullah Gülen'in vermezseniz Brunson'ı vermeyiz dedikten sonra Amerikan Başkanı'nın bir telefonuyla, rahip Brunson özel jetle kendisini Oval Ofis'te buldu. Türkiye'de kimin hapse gireceğine bizim dünya liderimizi, hapisten kimin çıkacağına dünyanın öbür liderleri karar veriyor.
Bu kararların altına imza atanlar hepimiz adına karar veriyor gibi yapıyorlar, ama aslında talimatları yerine getiriyorlar. O talimatları yerine getirirken görünün o ki sadece aldıkları maaşla yetinmiyorlar. Altındaki Türkiye'de satılan en pahalı araba, ki sorulan soruya borsada kazandım demiş, o araba Türkiye'de satılan en pahalı arabadır ve bir hakimin altında. Duvardaki silahlar ise devlete güveni tesis etmesi gerekenlerin kendisini devlet adına, hepimiz adına silah taşıması gereken, onlar silah taşıyınca bizim taşımamamız gereken kolluk kuvvetlerinin zimmetli silahlarının 15 katını duvarda sergilemektedir. Uzun namlulu silahlar dahil... Bunlar birilerinden aldıkları talimatı yerine getirerek, birileri adına orantısız, kanunsuz ve anayasa dışı güç kullarak, altlarında pahalı arabaları, arkalarında uzun namlulu silahlarıyla hepimize meydan okuyorlar. Bu görüntü demokrasi meselesi değildir; bu bir başkaldırı meselesidir. Orada başkaldıranlardan, onun başını kaldıranlardan cesaret alan kifayetsiz muhterisdir. Bir gün daha o koltukta oturursa, bir gün daha HSK tarafından ihraç talebiyle disiplin soruşturması başlatılmazsa Adalet Bakanı Yılmaz Tunç nasıl kendi koltuğunda oturacaktır. HSK'nın harekete geçmesi, gereğini yapması gerekiyor."