Özgür Özel’den Ateş davası değerlendirmesi: Esas azmettiricilerle olan bağı kaldırmak için üst düzey bir çaba gördük

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in silahlı saldırı sonucu öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşmasına katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, davaya verilen aranın ardından açıklamalarda bulundu.

"Azmettirenlerin, az meşhur olanları bellidir"

Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde;

18 aya varan süredir adalet bekleyen bir eşin ve iki kız evladın babası, eşi ilk dava sürecinin başından bu yana kadar bilgilendiren, yaşadığı hukuksuzluklara dikkat çeken Ayşe Ateş’in ve Sinan Ateş’in ailesinin adalet arayışına tanıklık etmek için buraya geldik. Bu dava sadece alalede bir cinayet olmadığı ortada. Sinan Ateş Ülkü Ocakları’nın önceki dönem Genel Başkanıdır. Ankara’da, Başkentte, hepimizin gözü önünde bir cinayet işlenmiştir. Bu cinayetin tetikçisi bellidir. Azmettirenlerin, az meşhur olanları bellidir. Cinayete katkı verenler bellidir. Ama iddianame tam işin gittiği yerde kesilmiştir. Yarım bir iddianameye görülen bir davayla karşı karşıyayız. Bugün biz önceki dönem Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’yla birlikte ve çeşitli siyasi partilerin genel başkanları ve üst düzey temsilciliyle birlikte izlemek üzere geldik.

"Esas azmettiricilerle olan bağı kaldırmak için üst düzey bir çaba gördük"

Sayın Ayşe Ateş’in bir yanında ben oturdum, bir yanda Hukuk İşleri Sorumlu Genel Başkan Yardımımız, bir yanında Kemal Kılıçdaroğlu. Ayşe Ateş ve evlatları biz adalete ulaştık diyene kadar biz onların yanında durmaya devam edeceğiz. ifadelerini çarptırarak kendilerine verilen yeni vazifeyi yerine getirmeye çalışan bir tetikçi ve azmettirici ile Karşı karşıyayız. Ettiği telefon ve konumları hatırlamayan ama birlilerinin bağlantısını kaldırmak için yeni şeyler hatırlayan bir tetikçi ve azmettirici gördük. Esas azmettiricilerle olan bağı kaldırmak için üst düzey bir çaba gördük. Bu işin peşini bırakmayacağız bütün hukuki süreci takip edeceğiz. Bu dava görüldüğü sürece en az iki genel başkan yardımcısı, hukukçu milletvekilleri davayı takip edecekler. Ben de fırsat buldukça bu davayı takip edeceğim. Nasıl Soma ve Çorlu davalarından ilgimizi azaltmadıysak Sinan Ateş davasından da ilgilimizi azaltmayacağız. Oradan Sinan Ateş’in naaşı kaldırıldı, kanlar temizlendi ama gerçekte cenaze orda duruyor. Sahip çıkması gerekenler sahip çıkmadığı için bir taziye bile yazmadıkları, başsağlığı dilemedikleri için cenaze orda duruyor. Herkesin endişesi şudur ki bir cinayetin üstüne sis perdesi indirmeye çalışanlar, birileri tarafından talepleri doğrultusunda korunuyor ve kollanıyor. Polis görevini yapmış ama iddianameden adı geçmesi gereken eski milletvekilleri, yöneticilerinin adı dahi geçmiyor. Biz bu sisin inmesine, bu cinayetin alalede bir cinayet gibi üstünün örtülmesine seyirci kalmayacağız. Sonucu ne olursa olsun seyirci kalmayacağız. Kimse kral çıplak demiyorsa biz diyeceğiz. Ama o iki kız evladın, gözü yaşlı eş ve annenin ve Türkiye’de siyaset yapan, siyasi duruşu yüzünden korkmasına izin vermeyeceğiz.

"Biz Sinan Ateş’in tarafındayız"

Bu davayı önce şiddetle sabote etmeye çalışanlar sonra başka bir tarafta davaya yamananlar şimdi alınan ara kararla seyirci kısmına geçittiler. Biz seyirci kısmından izlemiyoruz. Biz Sinan Ateş’in tarafındayız, akan kanın tarafındayız, gözü yaşlı ananın, eşin tarafındayız.