Özgür Özel'den erken seçim açıklaması

Özgür Özel'den erken seçim açıklaması
Erken seçim için 360 oy gerektiğini belirterek, "Şartlar böyle giderse önümüzdeki yıl bugünlerde erken seçim talebini dillendiririz. Tam iki seçim ortasında 2.5. yılda kendisine kaçamayacağı bir teklif sunarız." ifadelerini kullandı.

CHP lideri Özgür Özel Halk Tv'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Özel'in konuşmasından öne çıkan başlıklar bu şekilde:

"Normalleşme süreci bitmez. Normalleşme bizim birinci parti olma sorumluluğuyla ortaya koyduğumuz özgüvenli ve inandığımız bir süreç. Normalleşmenin özeti şudur: Normal demokrasilerde ne varsa onu talep etmek ve muhalefet olarak üstüne düşeni yapmaktır. Selamlaşmak, konuşmak, müzakere etmek. Normal demokrasilerde olanı talep etmek. Anayasaya tam uyum, kanunlara tam uyum, AİHM kararlarına tam uyum. Bunları talep etmek benim görevim. Ha bunları yapmıyorsa kendileri normalleşmiyorsa bırakalım onlar anormal kalsın. Vatandaş da normalle anormal arasında günü gelince tercihini yapar.

"Erdoğan'la ortak yayın çok iyi olur"

Erdoğan'la ortak yayın çok iyi olur. Düşünsenize Türkiye bundan 40 yıl önce bunu başarıyordu. TRT’de bir saygın gazeteci moderasyonluk yapıyordu, bütün liderler sırasıyla söz alıyordular. Zaman zaman ortam geriliyordu tartışıyorlardı zaman zaman şakalaşıyorlardı. Çünkü normali oydu. Şimdi zaman ilerledikçe aslında bu tip demokratik kazanımların artması lazım. 40 yıl sonra geldiğimiz yere bak herkes gidiyor tek başına televizyon programlarına katılıyor, yani normalleşme dediğimiz şeyin bir boyutu da budur. Siyasiler kendi aralarında telefonla görüşebilirler, el sıkışmalıdırlar başbaşa görüşmeler heyetlerle görüşmeler yapabilirler ama günü geldiğinde de esas yetkiyi aldıkları vatandaşın karşısına çıkıp en somut şekilde anlatmalıdırlar.

31 Mart seçimlerinde seçmene bir şey söyledim dedim ki bu genel seçim değil, bu yerel seçim burada yerel yönetici seçeceksiniz. Bir de verdiğiniz oy iktidar açısından bir sarı kart olacak, bu bir kırmızı kart değil. O yüzden AK Partililer MHP’liler korkmadan çekinmeden bize oy verin iktidarı değiştirmek için değil iktidarı uyarmak için oy verin iktidarın değişeceği seçim bu seçim değil demiştim. Onlar da bize oy verdiler işte tablo böyle oldu. Türkiye’de bu tablo olduğunun ertesi günü gördünüz mü bak ben birinci parti oldum hadi seçim desem şu çıkacak ortaya; sen hani söz vermiştin hani bu seçim o seçim değildi bizim oyumuzla bize kafa tutuyor diyecekti AK Partili seçmen. İkincisi bir fırsatçılık olur. Daha bu ülkenin ekonomik sorunları var, bu seçimde yorulduk daha dün seçimlerdeydik bugün yine seçim diyorsun. Üçüncüsü de ya neyinden istiyorsun erken seçim için 360 gerekiyor, bizde var 130. Bütün muhalefet 340.

Erken seçim denklemi

Tarih olarak da şunu söylüyorum. 5 yıl var iki seçim arasında bunun ortası çok kritik bir yer 2.5 yıl. Sayın Erdoğan eğer Meclis seçimleri yenileme kararı almazsa bir daha aday olamıyor. 2.5. yılda şöyle bir noktaya geleceğiz. Biz gel seçimleri yenileyelim deriz gelip aday olursa 2.5 yıl o koyar, 2.5 yıl biz koyarız ortaya. Tam ortasının öyle bir manası var. Kazanırsa 5 yıl daha yapar. Kendine güveniyorsa bir kere daha gelir yarışırız. Yok güvenmiyorsa geriye giden her gün onun seçimden kaçtığı gündür.

"Çok kazanandan çok alacağız"

Çok kazanandan çok alacağız, az kazanandan az alacağız, hiç kazanmayandan vergi almayacağız. Paranın büyük kısmı geniş yığınlarda, küçük kısmı azınlıklarda olmalı. En tepedekiler İtalya gibi en diptekiler Hindistan gibi yaşıyor. Mehmet Şimşek’in bize dediği şeyin tercümesi şu, 'şirketler az ödesin biz yine vatandaşın sırtından inmeyeceğiz'. Bir müzakerede ne talep ettiğinizi söyleyebilirsiniz, bu sizin kitlenize karşı sorumlusunuz. Öyle büyük firmalar var ki, o firmada çalışan eleman vergi ödüyor, firmanın patronu ödemiyor. İğneden ipliğe vergi yapılacak bir paket geliyor, bu paket yine yoksulun, işçinin, emeklinin, esnafın, çalışanın sırtına binecek.

Fahrettin Koca'nın istifası

Fahrettin Koca’nın istifa iddiasını duyuyoruz. Kampta, Antalya Milletvekili Tuğba’nın göz doktorudur kendisi de, aralarında sert bir polemik yaşandığını duyduk.

"Gerekirse Esad ile ilk ben görüşebilirim"

2 gün önce Avrupa Birliği'nin Türkiye'deki bir Büyükelçisiyle özel bir yemekte bir arya geldik orada da söyledim, Avrupa Birliği'nin bütün büyükelçilerine büyük toplantılarında da söyledim tek tek geldiklerinde de söylüyorum: 'Sizin yanınızda, sizin açınızdan istikrarlı bir Türkiye'nin sığınmacı deposu olarak durması gerçek istikrar değildir. Yanı başınızda hem demokratik hem de istikrarlı bir Türkiye'ye ihtiyaç var ve bunun olabilmesi için sığınmacı sorununun tamamen çözülmüş olması lazım. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üye olması lazım. Siz bizi sığınmacı kampı olarak görüyorsunuz sınır ötesinde. o yüzden elimizi hep birlikte taşın altında sokacağız. Önce Suriye'deki sorunu çözeceğiz.

Bizim yapacağımız iş şu: Ben burada inisiyatif almaya hazırım. Suriye ve Türkiye arasındaki diyalog kanallarının açılması için gerekirse ben Esad'la görüşmeye gideceğim. Bunun zeminin araştırıyoruz. Olumlu gelişmeler var günü geldiğinde açıklayacağız. Zemin arayışı içerisindeyiz; üzerinde çalışıyoruz. Gidip sayın Esad'la görüşüp, Türkiye'yle bir masaya oturmasıyla ilgili net talebimizi iletip ana muhalefet sorumluluğunu yapacağız. Çünkü masaya oturmadan bu sorun çözülmeyecek. Türkiye'deki Suriye vatandaşlarının Suriye'ye dönmesi için şartlar neyse konuşulacak. elbette bunun bir siyasi tarafı var. Esad'ın belli güvenceler vermesi gerekiyor. Bir takım teşvikler ortaya koyabiliriz. Türkiye'de doğmuş 1 milyon çocuk var, bu çocuklar için vize kolaylığı, jestler yapılabilir. Türkiye'de doğdukları için diğer Suriye vatandaşlarından ayıracak bir takım jestler yapılabilir. Bunları çalışıyoruz.

Ayrıntılar geliyor...

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar