Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına, CHP’li Günaydın’dan yanıt
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, TBMM'deki basın toplantısında, CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını değerlendirirken,
TBMM'deki basın toplantısında, CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını değerlendirirken,” 14-28 Mayıs sürecini cumhurbaşkanlığı seçiminde kaybettik, milletvekilliği seçiminde de arzu edilen sonuçların çok gerisinde oylar aldık. O sürecin nasıl kötü yönetildiği bir yıl sonraki yerel seçim sürecinde elde ettiğimiz başarıyla kanıtlanmış durumdadır. " dedi.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, TBMM'de düzenleyediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Günaydın, Gezi Parkı direnişinin 11. yıl dönümünü kutlayarak sözlerine başladı. "Gezi milyonlarca insanın ortaya çıkan ve ortaya çıkan düzene 'hayır' dediği bir şanlı direniştir" diyen Günaydın, Gezi protestolarında hayatını kaybedenleri andı.
Günaydın, "Hangi önemli karar muhalefetten geliyorsa AKP bunu reddetmeyi marifet sayıyor" diyerek 11 Temmuz 1995'te Srebrenitsa'da yapılan soykırımı anma günü ile ilgili verdikleri kanun teklifi için TBMM'de grubu bulunan partilerin grup başkanvekillerini ziyaret ettiklerini, onlardan bu konuda ortak irade koymayı talep ettiklerini söyledi. Günaydın, "Bizi hiç yanıltmadı AKP, dedi ki, temmuz ayında bu konuya ilişkin genel görüşme açalım ve konuyu değerlendirelim. Bu genel görüşmede, AKP Srebrenitsa'da ortaya çıkan durumun soykırım olup olmadığını mı tartışacak. Yoksa bu kanun teklifi bizden geldiği için reddetmenin, komisyona havale etmenin, zamana yaymanın bir marifet olduğunu mu düşünüyor" dedi.
"CHP'nin önerisi olduğu için ortak bir araştırma komisyonu kurulmasına evet oyu kullanamıyorlar"
Polis intiharları ile ilgili araştırma önergelerinin de reddedildiğini hatırlatan Günaydın, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin'in konuyla ilgili tartışmalar sırasında "Evet biz de bu konunun birlikte araştırılabileceğini düşünüyoruz" dediğini hatırlatarak, "Düşünüyorsunuz da ne yapıyorsunuz? CHP'den bu grup önerisi geldiği için ortak bir araştırma komisyonu kurulmasına evet oyu kullanamıyorlar. Dolayısıyla polis intiharları çözülemeyen bir durum olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor" tepkisini gösterdi.
"Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanun Teklifi'nin hiçbir yerine katılmıyoruz"
Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanun Teklifi'nin AKP'nin bu hafta TBMM gündemine getirebildiği tek gündem olduğuna işaret eden Günaydın, "Bu tümüyle akla aykırı, ticaretin koridorlarında kaybolacak yeni bir dönem ifade etmektedir. Dışişleri Bakanlığı'nın kurduğu vakıf yaptığı ticari işlemlerde bunlara aracı olan ajanlar aracılığıyla çeşitli skandallara neden olursa, bu skandallar Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanlığı'na tahvil olmayacak mıdır? Bunun hiçbir yerine katılmadığımızı ifade edelim" diye konuştu.
Günaydın, Burdur'da diyaliz hastalarının yaşadığı duruma yönelik CHP'li milletvekillerinin çalışmalarına dikkat öekerek "CHP halkın gündeminin peşinde" deyip son haftalarda atanmayan öğretmenler, yeni müfredata karşı ses yükseltme ve emekli mitingi gibi yaptıkları gündeme ilişkin çalışmaları anlattı.
"Üreticinin çığlığını CHP duyuyor ve TBMM'nin gündemi yapıyor"
Rize'de pazara günü çay mitingi yapacaklarını hatırlatan Günaydın, "Özel sektöre çayını 14 tlye satmak zorunda olan çay üreticisinin çığlığını CHP duyuyor ve TBMM'nin gündemi yapıyor. Memlekette buğday hasadı başladı. Mayıs ayında ilan edilen buğday fiyatları bu sene ilan edilmedi. TMO fiyat ilan etmediği için hasat edilen buğdaylar ucuza kapatılmaktadır. Üreticinin bir yıllık alınterinin heba edilmesi anlamını taşımaktadır, CHP bunun da peşindedir" dedi.
"7 Ekim'den sonra 6-7 ay niye bekledin, haklı eleştirilere niye iftira dedin"
Refah'ta Filistinli mültecilerin kaldığı BM çadırlarına İsrail'in yaptığı bombalı saldırı ile ilgili Günaydın, "Bunun bir din savaşı değil, bir ırkçılık olduğu bir kere daha ortaya çıkıyor. İsrail'de solcular Netenyahu hükümetine karşı protesto yapıyorlar. AKP hükümeti ne yaptı? 7 Ekim'de İsrail'İn saldırıları başladı, bundan 6 ay sonra 54 üründe İsrail'le ticareti yasakladılar. Onun da üzerinde 1 ay geçti tüm ürün gruplarında ticareti yasakladılar. 7 Ekim'den sonra 6-7 ay niye bekledin, haklı eleştirilere niye iftira dedin? Acaba bu ürünlerin tamamı ticari yasak kapsamına girmiş midir yoksa başka ülkeler üzerinden reexport faaliyetlerine devam ediyor musunuz?" ifadelerini kullandı.
Gökhan Günaydın, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Sokak hayvanları ile ilgili düzenlemeleri içeren kanun taslağının Meclis'e geldiği açıklamaları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuyla ilgili grup toplantısındaki sözleri üzerine Günaydın, şunları söyledi:
"Yapılması gereken kısırlaştırma işlemlerini etkin şekilde ortaya koymak"
"Bize gelen bilgiler yasa tasarısının AKP grubun iletildiği yönünde ancak bizim gördüğümüz bir tasarı yok. 4 milyon civarında sokak hayvanı olduğu söyleniyor, 4 milyon sokak hayvanını kapsayacak barınağı ne kadar sürede inşa etmeyi, bunu hangi bütçeyle yapmayı planlıyorsun? Buralardaki bakım masraflarını nasıl karşılayacaksın? Biz bunun sınıfsal sorun olduğunu saptadık. Yapılması gereken ilgili mevzuatta temel düzenlemeler yapmak, kısırlaştırma işlemlerini etkin şekilde ortaya koymak, sorunu bir zaman dilimi içerisinde hafifletmek ve yok etmek. Yapılan kamuoyu araştırmaları AKP'ye ve MHP'ye o veren seçmenin önemli bir bölümünün de sokak hayvanlarının uyutulmasına sıcak bakmadığını göstermektedir."
''Erdoğan'ın 28 Mayıs seçimleri sürecine ilişkin açıklamaları ve 7. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları'' hatırlatılarak, görüşlerinin sorulması üzerin de Günaydın, şunları söyledi:
"14-28 Mayıs sürecini cumhurbaşkanlığı seçiminde kaybettik, milletvekilliği seçiminde de arzu edilen sonuçların çok gerisinde oylar aldık. O sürecin nasıl kötü yönetildiği bir yıl sonraki yerel seçim sürecinde elde ettiğimiz başarıyla kanıtlanmış durumdadır. CHP'de hiç kimse birbirini hançerlemez, hançerlemedi. CHP yoldaşlık ilkesiyle hayatına devam eden bir siyasi partidir. Türkiye'nin önüne bir tartışma konusu koymak yerine içinde bulunduğu kaostan çıkaracak çıkış planının peşindeyiz. Birinci parti olmak yalnızca bizim sorumluluğumuzu artırmıştır."
"Olcay Kılavuz'un görevden alınmasının zamanlamasını kamuoyunun takdirine sunarız"
Eski MHP Milletvekili Olcay Kılavuz'un MHP Grup Danışmanlığı görevinden alınmasına ilişkin bir soruya da Günaydın, "Bir insanın görevi ne olursa olsun eğer bir suça kavuşma ihtimali varsa ve bu suç üstü suçsa gereği yapılır kimseden izin alınmaz. Olcay Kılavuz'un görevden alınmasının zamanlamasını kamuoyunun takdirine sunarız. Sonraki süreci izleyeceğiz Sinan Ateş davası açıklığa kavuşturulmadan Türkiye'nin olağan bir demokratik düzene geçebildiğini kimse iddia edemez. İddialar vahimdir. Bunlara ilişkin her türlü soruşturmanın bağımsız bir gözlemciyi ikna edecek nitelikte ve kalitede olmak üzere sürdürebilme zorunluluğu vardır" yanıtını verdi.
"Oralardaki işten çıkarmalara bizde olduğu gibi somut bazda bakmak gerekmektedir"
AKP yönetimindeki Menemen Belediyesi'nde işten çıkarmaları nasıl yorumladığı sorulan Günaydın, öncelikle kendi belediyelerinden örnekler vererek, "Biz ekmeğinin peşinde olan bir tek belediye çalışanını bugüne kadar kapının önüne koymadık. (AKP'li belediyelerde) Oralardaki işten çıkarmalara bizde olduğu gibi somut bazda bakmak gerekmektedir. Bizimkileri görmeyelim karşıdakilerden bol bol örnekler verelim anlayışı kabul edilebilir değildir" ifadelerini kullandı.
"Adliyede uzun namlulu silah sergilemekten çekinmeyen insanlar memlekette hakim savcı yapılmakta"
İzmir Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Hakim Oktay Tabur'un İzmir Adliyesi’nde bulunan dinlenme odasına astığı 13 tabanca ve 7 uzun namlulu tüfek sorulan Günaydın, şunları kaydetti:
''Adliyedeki uzun namlulu silah sergisi: Türkiye daha nasıl rezil olabilir, nasıl skandallara konu edilebilir? Yargı mensubunun silahla işi yoktur, kanunla işi vardır. Adliyede uzun namlulu silah sergilemekten, arkadaşlarına gösretmekten çekinmeyen insanlar memlekette hakim, savcı yapılmaktadır. Bütün bunlar Türkiye'nin temel bir arınma sürecine ihtiyacı olduğunu ortaya koyan örneklerdir." (ANKA)