İmamoğlu, Gültekin Uysal görüşmesi: 'Kayyum süreci hukuki değil, siyasidir'

İmamoğlu, Gültekin Uysal görüşmesi: 'Kayyum süreci hukuki değil, siyasidir'
Ekrem İmamoğlu, DP Başkanı Gültekin Uysal'ı ziyaret etti. İmamoğlu, kayyım gündemine ilişkin “Çözüm yerinin Meclis olduğuna inanıyoruz” derken, Uysal, "Belediye başkanı ve meclis üyelerinin görevden alınması hukuki değil, siyasi bir uygulamadır" dedi.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) olağanüstü encümen toplantısı için Ankara'ya gelen Ekrem İmamoğlu, kayyım atamaları gündemini değerlendirmek üzere siyasi parti liderlerini ziyareti kapsamında ikinci olarak Demokrat Parti Genel Merkezi'nde Gültekin Uysal ile bir araya geldi.

İmamoğlu ve Uysal görüşme öncesi gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.

İlk olarak konuşma yapan Ekrem İmamoğlu'nun konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:

Kayyım gündemi

"Malumunuz zor bir süreçten geçiyoruz. Başta Türkiye’nin en büyük ilçesi, İstanbul’un en büyük ilçesi Esenyurt’a sabahın köründe bir akademisyenin eşiyle olduğu evine bir baskın gibi 30’a yakın polisin gelmesiyle süren bir şafak operasyonu ardından kayyum süreci ve şimdi de Mardin, Batman ve Halfeti süreci... Bugün Türkiye Belediyeler Birliği’nde bir toplantı yaptık ve toplantıda özellikle bu sürecin bu şekilde işletilmesinin Türkiye’ye hem hukukun üstünlüğüne başta siyasi partilerin, vekillerimizin vermiş olduğu demokrasi mücadelesiyle tümden ters, milletin iradesinin tamamen karşısında bir uygulamayı bize dayatan bir sürecin içerisindeyiz.

'Seçilmiş meclis üyeleri belediyeye giremiyor'

Mısır'da haberi almak gerçekten boynumuzu büktü. Tabii Türkiye Belediyeler Birliği toplantısında da bu işin temelden çözüm yerinin Meclis olacağı kanaatindeyiz. Hangi partiden olursa olsun seçilen insanların korunduğu, mekanizmaların kurulduğu bugün kayyum atanan bir yerde düşünün ki Esenyurt'ta şu an seçilmiş meclis üyeleri belediyeye giremiyor. Bırakın Meclis'in toplanmasını veya görev almalarını belediyeye giremeyecekleri duruma getiriyor. Olası bir görev boşalmasında belediye meclisi kendi içinden başkan vekili yada başkan seçer ve yoluna devam eder. Milletin iradesinin sürekliliği sağlanmış olur. Bu kapsamda yasal zeminde bu işin çözülmesiyle ilgili Türkiye Belediyeler Birliği olarak bir çalışma yapacağız ve bu çalışmayı sizlerle paylaşacağız. Bu işin temelden kaldırılıp iki dudağın arasında bir talimatla sürecin yönetilme anlayışının artık bu ülkenin gündeminden kalkması gerekiyor."

'Türkiye operasyonlar dönemi içerisindedir'

Gültekin Uysal da şunları kaydetti:

"6 Mayıs 2019 tarihinde aslında bugünlere niçin geldiğimizin en önemli başlangıcıydı. Deyim yerindeyse tilkinin 40 hesabı var, 40'da kümes üzerine derler. Meselenin hukuki boyutunun ne olup olmadığını orta düzeyde siyaset yapanlar olarak hepimiz idraki içerisindeyiz. Türkiye operasyonlar dönemi içerisindedir. Hukuk ambalajlı siyasetin dizayn edildiği önümüzdeki süreçte söyleyecek sözü kalmamış, iddialarıyla sınanmış, son yerel seçimlerle beraber milletimizin büyük çoğunluğundan bu iktidarın siyasetinin iflas ettiğini teyit etmiştir. Bugün geldiğimiz noktada kayyum meselesi, antidemokratik bir rejimin ortaya çıkardığı tezahürleridir. Demokrasi dışı rejimlerde yasakların hepsi yazılı değildir.

'Erdoğan rejiminin yansımaları'

Bugün Türkiye'de uyguladıkları da hukuk eliyle, devlet aparatını ele geçirmiş olmaları hususiyetiyle bir parti devletinin yansımasıdır. Bir kişinin yürütmeyi, yargıyı, yasamayı kontrol ettiği ve keyfileştiği bir düzeni müsaade ettikleri kadar hakka, hukuka rıza göstermeyeceğimizi her fırsatta ifade ediyoruz. Erdoğan rejiminin yansımalarıdır. Biz o noktada Demokrat Parti olarak ölçümüz her zaman demokrasiden, hukuktan yanadır. Bu uygulamaları hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Bunun daha başlangıç olduğunun kanaatindeyim. Demokratik alanı tamamen kapatarak, müsaade ettikleri kadar demokrasiye razı olmamızı bekliyorlar. Belediye başkanıyla beraber belediye meclislerinin de görevden alınmış olması bu uygulamanın arkasındaki niyeti, bununla beraber önümüzdeki süreci dizayn etmek bir takım mayınları toplumsal geçiş alanına döşemek maksadı budur. Hukuki değil siyasidir. Dün sayın Bakırhan'ın ifade ettiklerinin bir kısmına hiçbir şekilde katılmıyoruz ve reddediyoruz. Biz burada hukuku, demokrasiyi, korkusuzca yaşama hürriyetimizi teminat altına alıncaya bu mücadeleyi vereceğiz."

İmamoğlu ve Uysal'ın açıklamalarının ardından görüşme basına kapalı olarak sürdü. İmamoğlu, daha sonra DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile görüşmek üzere Demokrat Parti'den ayrıldı.

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar