Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasına tepkiler büyüyor: "Halkın iradesi gasbediliyor"
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sabah saatlerinde gözaltına alınan Özer'in evinde, aracında ve belediye binasında da arama yapılmıştı. Özer, sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde suçlamaları reddetti. Hakkında bugüne kadar hiç soruşturma ve kovuşturmanın bulunmadığını anlatan Özer, halkın iradesinin gasbedildiğini savundu. İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da, Ahmet Özer'in yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy'un Esenyurt Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirildiği bildirildi.
Esenyurt Belediyesi Başkanı Ahmet Özer’in gözaltına alınmasına, ardından da tutuklanmasına tepki gösterenler ilk olarak Çağlayan Adliyesi’nin önünde bir araya geldi. Toplanan kalabalık, “Hükümet istifa”, “Gözaltılar, tutuklamalar bizi yıldıramaz” ve “Kayyuma geçit yok” sloganları attı.
Özer'in tutuklandığını X hesabından duyuran CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "bu yapılanlara en sert tepkiyi" göstereceklerini söyledi. Özel, CHP milletvekillerinin İstanbul’a gitmeleri yönünde bilgilendirildiğini söyledi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun 31 Ekim'de Esenyurt İlçe Başkanlığı'nda yapılacağını duyurdu. CHP Parti Meclisi'nin de 3 Kasım'da İstanbul'da toplanacağını ekledi. Özel, "Tüm Esenyurt halkını ve tüm İstanbulluları yarın saat 16.00'da Esenyurt Belediyesi önüne davet ediyorum" dedi.
''Sizin İstanbul’la derdiniz, İstanbullularla derdiniz nedir?''
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da adliye önünde bir açıklama yaptı. "Yine çok ciddi bir demokrasi utancıyla karşı karşıyayız" diyen İmamoğlu, "Yargıya açık bir müdahale yaşanmaktadır" yorumunu yaptı. Basında çıkan kayyum iddialarını da eleştirdi. İmamoğlu açıklamasını, Esenyurt Belediyesi Başkanlığı'na İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy'un getirildiği duyurulmadan önce yapmıştı. "Hangi filmin fragmanını izlettiğinizi görüyoruz" diyen İmamoğlu, "Korkmayız, yılmayız, cesaretle adalet mücadelesi vermeye kararlıyız" ifadesini kullanmıştı:
“Hani önyargısız kucaklaşma diyordunuz? Hani İmralı’dan Meclise yol yapıyordunuz? Ne oldu da CHP’li bir belediye başkanını tutuklayıp yerine kayyum atama gayreti içindesiniz. Sizin İstanbul’la derdiniz, İstanbullularla derdiniz nedir?”
CHP Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, “İktidar seçimle kazanamadığı belediyeleri araçsallaştırdığı yargıyla almak istiyor" dedi.
CHP İl Başkanı Özgür Çelik ise tüm belediye başkanları ve MYK üyeleriyle beraber Esenyurt Belediyesi’nde nöbete başlayacaklarını söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Esenyurt halkını ve İstanbulluları bugün saat 16.00'da Esenyurt Belediyesi önüne davet etti.
Adliye önünce çok sayıda CHP yetkilisi, DEM Parti yöneticileri ve İşçi Partisi milletvekilleri de vardı.
DEM Parti: ''Özer’in hedef alınmasıyla verilmek istenen mesaj açıktır''
DEM Parti de İstanbul'a geleceklerini duyurdu. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, sabah saatlerinde "Bu irade gaspına kimse seyirci kalmamalıdır" demişti.
Doğan şu ifadeleri kullanmıştı:
"Halkların iradesiyle seçilen Ahmet Özer’in hedef alınmasıyla verilmek istenen mesaj açıktır. Belli ki, Esenyurt Belediye Başkanı’nın kapsayıcı belediyecilik anlayışından, Kürt kimliğine ve kültürüne dönük çalışmalarından rahatsız olanlar yine iş başında. Esenyurt Belediyesi’ne yönelik bu saldırıya son verilmeli, Esenyurt Belediye Başkan’ı Ahmet Özer serbest bırakılmalıdır."
DEM Parti, "kent uzlaşısı" stratejisi doğrultusunda İstanbul’un bazı ilçelerinde aday çıkarmadı ve tabanını CHP’ye yönlendirdi.
Bu ilçelerin önde gelenleri 2019’da AKP’den CHP’ye geçen Esenyurt ve ilçe olduğu 2008’den bu yana AKP tarafından yönetilen Sancaktepe’ydi. Yerel seçimlerde Esenyurt yine CHP’de kaldı, Sancaktepe ilk kez CHP’ye geçti. Ahmet Özer, yüzde 49,07 oy ile 2024 seçimlerinde Esenyurt'ta birinci oldu. AKP'nin adayı Hamit Öncü, yüzde 39,19 oy aldı. |
Mansur Yavaş: Sadece itibarsızlaştırmak istendiğinin bir göstergesidir
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da sabah saatlerinde yaptığı açıklamada, Ahmet Özer'in gözaltına alınması ve tutuklanması kararına tepki gösterdi.
"Seçilmiş bir belediye başkanının davetle çağrı mümkün iken sabahın 5.30’unda evinin basılarak gözaltına alınması hukuka uygun değildir. Sadece itibarsızlaştırmak istendiğinin bir göstergesidir" diyen Yavaş şunları ekledi:
"Cumhuriyet savcılığının tutuklama talep müzekkeresinde bahsettiği olay ve iddiaların 5-10 yıl kadar geriye giderek tespit edildiği açıklanmaktadır. Neden bu tarihe kadar beklenmiştir? Hiç kimse suç işleme özgürlüğüne sahip değildir. Belediye Başkanının varsa suçu yasalara uygun şekilde yargılaması yapılıp cezalandırılması mümkün iken delillerin karartılma ihtimali olmaması, sabit ikametgah sahibi olması ve bunun gibi nedenlerle tutuksuz yargılama usulü varken tutuklama yapılması usul ve yasaya aykırıdır. Son günlerde bir yandan terör örgütü liderine yasal statü verilmeye çalışılıp (Yargıtay İçtihatlarında terör örgütü üyeliği için çok somut ve ciddi kanıtlar aranmasına rağmen) Ahmet Özer’in afaki ve soyut suçlamalarla tutuklanması demokrasi ve hukuk devleti adına endişe vericidir."
MHP: ''Belediyelerin terör örgütüne peşkeş çekilmesinin yolu kapatılmalıdır''
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gün içinde basın mensuplarının sorularına "Bu soruşturmanın tabii ki neticesini beklemek gerekir. Dosyadaki delilleri bilmeden, içeriği bilmeden konuşmak doğru olmaz" şeklinde yanıt vermişti.
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Ahmet Özer'in gözaltına alınmasının MHP lideri Devlet Bahçeli’nin "yerel seçimlerden önce 'Kent Uzlaşısı'nın esasında bir 'PKK İttifakı' olduğu yönündeki uyarılarının ne kadar haklı olduğunu" gösterdiğini söyledi.
Büyükataman, "Bu kapsamda 'Kent Uzlaşısı' adı altında CHP-DEM ortaklığı ile kazanılan Akdeniz ve Toroslar Belediyeleri, İmamoğlu tarafından DEM Parti’ye kontenjan olarak verilen İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyeleri incelemeye alınmalı, belediyelerin terör örgütüne peşkeş çekilmesinin yolu kapatılmalıdır" dedi.
İstanbul Barosu: 'Anayasa’ya Uluslararası Sözleşmelere aykırı'
İstanbul Barosu ise yaptığı açıklamada, “Özer’in maruz kaldığı muamele ve hakkında yapılan gözaltı işlemi tümüyle Anayasa’ya aykırıdır” dedi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Anayasa madde 19 ve CMK 94 vd maddelerinde belirtilen yakalama ve gözaltı koşulları bulunmamaktadır. Gözaltı işlemi, ayrıca, Anayasa’nın “Özel Hayatın Gizliliği” (md.20) ve “Konut Dokunulmazlığı” (md.21) güvencelerini ihlal etmiştir.
“Prof. Dr. Ahmet Özer’e yapılan işlem ve eylemler dizisi, Anayasa madde 127’ye ve Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Sözleşmelere de aykırıdır.
Kaynak:Haber Merkezi