DEVA Partili Elif Esen: "İstanbul’da olacak büyük bir deprem tüm ülkeyi etkileyecek niteliktedir"
Türkiye sene başında yaşadığı deprem felaketlerinin yaralarını henüz tümüyle saramamışken, uzmanların sürekli uyardığı Marmara Depremi korkusu özellikle İstanbulluları endişeye sürüklerken 17 Ağustos 1999'da yaşanan büyük depremin üzerinden 24 sene geçti. DEVA Partili Elif Esen, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Elif Esen, 17 Ağustos 1999’da meydana gelen Marmara Depremi’nin yıldönümü nedeniyle TBMM’de basın açıklaması yaptı.
"17 Ağustos depreminden sonra hazırlanan raporda adeta 6 Şubat depreminin de resmi çizilmiştir"
17 Ağustos depreminden sonra TBMM çatısı altında kurulan Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporda bulunan tespitlerin, 24 yıl sonra halen geçerliliğini koruduğunun altını çizen Esen, raporda yer alan, “Geçmişte yaşanan depremlere rağmen imar planlarında yanlış yer seçimi, alüvyon arazilerin gerekli zemin etütleri yapılmadan imara açılması, yapılaşma sürecinde deprem şartlarına uyulmaması, siyasi ve rant kaygılarından kaynaklanan yoğunluk artışı, gereğinden fazla kat yapımına izin verilmesi, ya da kaçak yapılan binalara imar affı ile ruhsat verilmesi sonucunda bölgede ağır hasar ve can kaybının meydana geldiği görülmüştür” (TBMM AR. RAP. s. 25-26) ifadesini hatırlatarak, “Adeta 6 Şubat Kahramanmaraş-Pazarcık merkezli depremin de resmi çizilmiştir” dedi.
"AK Parti hükümetleri, ağır bilançonun birinci dereceden sorumlusudur"
Raporda ayrıca Kızılay’ın asli görevleri olan sağlık, çadır, gıda ikmali konusunda beklenilen etkin hizmeti veremediği; devletin Sivil Savunma kurtarma birliklerinin arama-kurtarma çalışmalarında çok yetersiz kaldığı; deprem sonrasında iletişim konusunda sıkıntılar yaşandığı, devlet makamlarının da bölgenin durumu hakkında bilgi edinemediği için duruma müdahale konusunda geciktikleri yolundaki tespitlerin yer de yer aldığını belirten Esen, “2002 yılından beri iktidarda olan AK Parti hükümetleri ne yazık ki bu raporda ‘Yapmayın!’ denilen her şeyi yapmış, yaşadığımız depremlerdeki ağır bilançonun birinci dereceden sorumlusu olmuşlardır” ifadelerini kullandı.
"Depremden önemli gündemimiz olmamalı"
Uzmanların uyarılarına göre İstanbul merkezli bir deprem beklendiğine ve olası depremin, yapısal özellikleri nedeniyle tüm ülkeyi felç edebileceğine dikkat çeken Esen, şunları söyledi:
“Depremden önemli gündemimiz olmamalı. Neden mi? Çünkü İstanbul Türkiye’nin kalbi. İstanbul, tahmini verilere göre 16 milyonu geçen nüfusu ile Türkiye nüfusunun yaklaşık beşte birini ve endüstri potansiyelinin yarısını barındıran, ülkenin en büyük metropolüdür. Nüfusun yaklaşık olarak yarısı kadın, beşte biri de çocuktur. Çok yüksek olan deprem tehlikesinin yanı sıra kentsel deprem riski; aşırı kalabalıklaşma, hatalı arazi kullanım planlaması ve yapılaşma, yetersiz altyapı ve çevresel bozulma nedeni ile artmıştır.
İstanbul, Türkiye nüfusunun yaklaşık yedide birini ve endüstri potansiyelinin yarısını barındırmaktadır. İstanbul ekonomisi ve sanayi merkezi olmasının yanı sıra kültürü, coğrafi konumu, nüfusu, yerleşme alanlarının dağılımı, sosyal yapısının zenginliği ve ülke ekonomisi için taşıdığı önem bakımından ülkemizin en büyük metropolüdür. Çok yüksek olan deprem tehlikesinin yanı sıra kentsel deprem riski; aşırı kalabalıklaşma, hatalı arazi kullanım planlaması ve yapılaşma, yetersiz altyapı ve çevresel bozulma nedeni ile artmıştır.”
‘İstanbul’da olacak büyük bir deprem, ülkeyi felç edecek niteliktedir’
“Kısaca İstanbul’da olacak büyük bir deprem yapısal özellikleri sebebiyle tüm ülkeyi etkileyecek, hatta felç edecek niteliktedir. İstanbul’da yaşanabilecek bir depremin yüksek sayıda can kayıpları ve yaralanmalara, 50 milyar doların üzerinde ekonomik zarara, iletişim sistemleri hizmetlerinin kesintiye uğramasına, hastanelerdeki hizmetin ve eğitimin aksamasına, kültürel varlıkların zarar görmesine ve altyapı sistemlerinden kaynaklanabilecek ikincil risklerin oluşmasına sebep olabilecektir.”
Hükümete çağrı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin İstanbul’da ilk etapta 600 bin, toplam 1,5 milyon riskli konutu depreme dayanıklı hale getirmek için çalışma yürüttüklerini, hızlı dönüşüm için yeni bir yasa hazırladıklarını ve birkaç ay içinde Meclis’e sunacaklarını açıkladığını hatırlatan Esen, hükümeti, hem 6 Şubat depreminin yaralarının daha hızlı sarılması hem de olası bir İstanbul depremine karşı gereken hazırlıkların ivedilikle yapılabilmesi için gerekli sorumluluğu alarak işlerinin başına dönmeye çağırdı.