Özgür Özel, hukuksuzluklar ve kayyumlar devam ederse diyerek uyardı: Bu millet erken seçim ister!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, grup toplantısında Hakkari Belediyesi'ne kayyım atanmasını, "Birileri anayasayı tanımamayı, kayyum atamalarını kırmızı çizgi olarak görüyorsa orada ne yumuşamadan ne normalleşmeden bahsedilemez" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında Hakkari Belediyesi'ne kayyım atanmasını eleştirdi. Ekonomiye dair değerlendirmelerde bulunan Özel, depremzedelere ilişkin de önemli açıklamalarda bulundu.

Özgür Özel, CHP'ye katılan isimleri rozet takarak grup toplantısına başladı.

Özel, Prof. Dr. Murat Karaman'ın rozetini taktıktan sonra Karaman, Atatürk gençliğinin yurtdışına gitmeyi bir seçim daha ertelediklerini aktardı.

DEİK Türkiye İş Konseyi Başkan Yardımcısı Antalya Milletvekili Aykut Kaya İYİ Parti'den istifa etti, Kaya'nın rozetini Özgür Özel taktı. Kaya'nın kızı ve oğlu da katıldı.

Özel İYİ Parti'den aylarca haber beklediklerini, genel seçimlerde AK Parti ve MHP ile İYİ Parti'nin ittifak yaptığını ve milletvekili adaylıklarının düşürüldüğünü açıkladı. Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı'yı örnek gösteren Özel, yüksek bir oyla başkan seçildiğini vurguladı.

Konuşmasında İYİ Parti'ye yüklenen Özel şu ifadeleri kullandı:

Bizim bütün gücümüz Türkiye'de iktidarı değiştirmek. Bunu böyle bilsinler. Pazar günü yapılan tekrar seçimlerinde 3 iddia koyduk. Siz ne yaparsanız yapın İstanbul'da Ekrem Başkan'a yapılan haksızlıkla gidip seçimleri yenilediniz, iptal ettiniz.

Pınarbaşı ne dedi, 'Zorbalığa başkanımı yedirmem' dedi. Elbette ki MHP için kritik bir yer. Türkeş'in memleketini CHP kazandı diye, CHP Türkeş'e saygısızlık yapacak bir parti değildir.

Birileri mevcudiyetini koruyacak diye CHP ile çatışmak istiyorlarsa asla alet olmayız. Sayın Devlet Bahçeli'nin kullandığı bütün ifadeleri ve onları metne yazan ve kendi kusurlarını örtmeye çalışan, bütün MHP'lilerin yakından bildiği ve yaka silktiği o ikisinin kusuru görüyorum Devlet Bey'in de canı sağ olsun.

Hakkari Valisi'nin yerine kayyım olarak atanmasının ardından belediye başkanı görevden alındı. 2014'te açılan bir dava ve iddianameyi hazırlayan savcı şu anda FETÖ'den firarda. İspat yok, dava defalarca ertelenmiş. Yeni soruşturma açılarak gözaltına alınmış. Suçu varsa yeni bir delil varsa elbette cezalandırılabilir.

Ama usul yöntem bellidir. 14 yıldır yargıla tutuklama, vekil olacağında belediye başkan adayı olacağında temiz kağıdı ver dava devam ederken yeni soruşturma aç bir günde kayyım ata.

Kayyım atamak Hakkari halkının iradesine saygısızlıktır. Bir KHK ile konu terörle ilişkiliyse mahkeme kesinleşmeden atarım. Hakkari bir belediye meclisi seçiyor. Kanuna göre bütün belediye meclisi o suçu işlemiş gibi kalkıp ben atarım diyor.

Bu atayış 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı'nın aldığı hezimetin en önemli sebebinden biridir. Milletin iradesine saygısı olmayanların milletin gönlünde yeri olmaz.

Ahmet Türk seçildikçe halk Türk'ü seçtikçe, onlar kayyım atıyorlar. Mardin Büyükşehir'deki kayyım atanmasına nasıl tepki veriyorsak buna da öyle tepki veriyoruz. Sana göre demokrasi, bana göre demokrasi olmaz.

Anayasa Mahkemesi kararları, yargılamaları herkesin dilinde. Ben de yemin ederken anayasaya göre Erdoğan da anayasaya göre yemin ediyor. Anayasaya aykırı kanun ya da KHK varsa görev 120 milletvekilini birlikte imza attırabilen CHP'dir.

60 gün içinde iğneden ipliğe inceledik. Tuğla gibi bir başvuru yaptık. Bizim 60 günde inceleyip iddia ettiğimiz aykırılıkları Anayasa Mahkemesi 6 yılda inceledi. O sırada bakanlar, rektörler, bakanlar kurulu atandı, seçimler yapıldı, beyefendiler kararı verdiler.

AYM kararı, TSK'nin rütbeleri, adalet müfettişlerinin atanması, din işleri yüksek kurulunun atanması, huzur hakkı ödemeleri, Yargıtay'ın yapısı, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın binalarının vakıflara verilmesi...

Dün akşam itibariyle Türkiye Cumhuriyeti'nin kirişleri kırıktır, temeli kumdandır, devleti sakatlamışlardır. Bu devleti bu hale AKP ve MHP'nin anayasa tanımazlığı getirmiştir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hepten hukuksuzdur, yetkisizdir. Devlet bir başına kolonsuz, kirişsiz kalacaktır. Anayasa istemek için önce mevcut anayasaya uymak, üzerine yemin edilen anayasaya sadakat göstermek yetkiyi veren milletin aklıyla alay etmemek gerekmektedir.

Deprem konutlarının bir senede yüzde 12'si verildi. Oysa bir yılda hepsi verilecekti. Orta ve az hasarlı olanlar var. Onlar konutlarını güçlendirdiler, bütün paralarını verdiler, bankadan kredi aldılar. Ama şimdi Hatay'da 7 ilçede, sen her şeyi yaptın ama sana başka yerde konut vereceğiz burayı da rezerv alan yapacağız diyorlar.

Depremde canını kurtaranlar evini kurtarmanın peşinde, adalet peşinde olan aileler var. 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden ve onları bu dünyada bir başına bırakanların adalet isteği var.
Tek istekleri adaletsizlikleri halkın duyması.

Depremzedeler Ezgi Apartmanı için adalet diyor. 4 yıl sonra kolonlar kesildi deyip ihbar alan, kontrol edildikten sonra bir şey yok yaşayın burada dediler. Sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin yargılanmasını istiyoruz.

Geçtiğimiz yıl görevinden istifa etmesine rağmen, bir teleferikte bir kişinin hayatını kaybetmesi üzerine, Antalya Kepez Belediye Başkanı içeride tutuluyor. 150 kişiyi yerin altına gömen Palmiye Sitesi'nin imza yetkilisi İstanbul depremi önlesin diye, İstanbul Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'ne gönderiyor. Çünkü o AK Partili yandaş bir bürokrat.

Firarilerin yakalanması için Kırmızı Bülten istendiğinde meşhur ve hiçbirimizi beğenmeyen bir avukat, Ezgi Apartmanı'nın sorumlularının avukatı, azarlıyor anneleri, 'Bir kırmızı bültenin ülkeye maliyeti kaç para biliyor musunuz' diyor. Kimseyi beğenmiyor, hepimizi eleştiriyor sana da yazıklar olsun kardeşim sana da yazıklar olsun.

TÜRK-İŞ'in hesabına göre açlık sınırı 19 bin liradır emeklinin aldığı ortalama maaş 12 bin 500 liradır. 3 aydır asgari ücret bir yıldır emekli maaşları açlık sınırının altındadır. Avrupa'da açık ara enflasyonu en yüksek ülke Türkiye'dir.

Çad, Sudan, Papua Yeni Gine'nin bütün ülkelerin enflasyonu Türkiye'den düşüktür. Bu ülkede ekonomi kötü yönetilmektedir. Bakanlar değişmekte atayan kalem değişmemektedir. Mürekkep aynı mürekkeptir bu sorunun sebebi Recep Tayyip Erdoğan'dır.

Milletin ihtiyaçlarını dile getirme, ikna edemezsek çözmeye çalışmak, mücadele etmek üzere yola çıktık. Muhataplarımızı ziyaret ettik, el sıkıştık, müzakere ettik. Bütün yapılan anketlerde CHP'nin önce müzakere sonra mücadele etmesine kamuoyu çok büyük bir destek verdi. Kimileri yumuşama kimileri normalleşme diyor. Asgari ücretliye, emekliye, staj çıraklık mağdurlarının sesini duyurmak CHP'nin boynunun borcudur. Normali budur normalleşmenin gereği budur.

Sokakları karıştırmasınlar anlayışı, işçi sınıfının, köylünün, emeklinin, bütün üretenlerin beklentisi değildir. Beklenti CHP'nin onların sesini duymasıdır tüm Türkiye'ye duyurmasıdır.

Bu süreçte normalleşme büyük toplumsal destek bulunca, partilerin içindeki bazı odaklar normalleşme olursa bize ihtiyaç kalmaz diyor. Sen de emeklinin, uzman çavuşun, asgari ücretlinin sesini duy elini tutan mı var.

Normalleşme demokrasi demek, normalleşme yumuşama demek. Biz otoriter bir iktidarız, biz düşersek sonumuz gelir, daha da sertleşmeliyiz.

Birileri yumuşama derken kırmızı çizgilerim var diye bir hat çekip, anayasaya, AYM'ye uymamayı, toplantı ve yürüyüşü gasp etmeyi kırmızı çizgi olarak görüyorsa orada normalleşmeden bahsedilemez.

Kriminal tipler genel başkanlarına hakaret ettirip bizimle kavga ettiremezler. Ama özgüvenli bu siyasete ayak uyduramayanlar CHP'nin 47 yıl sonra birinci parti olmasını görmek isteyenler, 3 aydır birinci parti olmasını, AKP'nim seçimden beri 30 altında oluşunu görmek istemeyenler Atatürk'ün partisini yeniden iktidar partisi yapmak inancına sahip olmayanlardır.

31 Mart seçimlerinin Ama böyle giderse erken seçimi millet ister önünde kimse duramaz bu kadar net.

Öne Çıkanlar