TTB'den Sağlık Bakanlığı'na çağrı: 'Türk Işını' iddialarıyla ilgili yanıt bekliyoruz

TTB'den Sağlık Bakanlığı'na çağrı: 'Türk Işını' iddialarıyla ilgili yanıt bekliyoruz
TTB, 'Türk ışını' çalışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı'nı iddialara ilişkin cevap vermeye davet etti. TTB, "Diyarbakır’da tedavi görmekte olan bazı hastaların ‘kobay olarak kullanıldığına’ ilişkin iddialar rahatsız edicidir" dedi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, dört yıl önce Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi’nde Covid-19 hastalarının “Türk ışını” adı verilen çalışma için “kobay” olarak kullanıldığı iddialarına ilişkin açıklama yaptı.

TTB’den yapılan açıklamada, “Covid-19 tedavisinde, etkisinin araştırıldığı bir çalışmada Diyarbakır’da tedavi görmekte olan bazı hastaların ‘kobay olarak kullanıldığına’ ilişkin iddialar son derece rahatsız edicidir” denildi.

Sağlık Bakanlığı’nın söz konusu çalışmaya ilişkin soru işaretlerini gidermesi gerektiği vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Klinik araştırmaların sıkı etik kurallarına uyulmaksızın bir çalışma yapılmış olduğu iddiası hem dehşet verici hem de bilime ve bilimsel yönteme olan inancı sarsıcı bir iddiadır. Bu nedenle, Covid-19 döneminde bütün çalışmaları kendi iznine bağlamış olan Sağlık Bakanlığı çalışmaya ilişkin iddiaları yanıtlamak ve oluşan soru işaretlerini gidermek durumundadır.”

Açıklamada Diyarbakır Tabip Odası’nın Sağlık Bakanlığı’na yönelttiği sorulara yer verildi ve TTB’nin bu soruları Bakanlığa yazılı olarak iletildiği ifade edildi.

Sağlık Bakanlığı’ndan yanıt talep edilen sorular şöyle:

  • Türk ışını” adı verilen yöntemin klinik öncesi aşamaları nasıl ve nerede gerçekleştirilmiştir?
  • Klinik öncesi aşamalarda ışının virüs üzerine etkisinin yanı sıra hücrelere olabilecek yan etkileri araştırılmış mıdır?
  • Klinik öncesi araştırma sonuçları bilimsel kamuoyu ile paylaşılmış mıdır?
  • Klinik araştırma aşamasına geçildiğinde gönüllüler üzerinde uygulanması için etik kurul onayı alınmış mıdır?
  • Gönüllülerden aydınlatılmış onam alınmış mıdır?
  • Klinik araştırmaların gönüllülerin güvenliğini sağlamaya yönelik kurallarına uyulmuş mudur?
  • Klinik araştırma hangi merkezlerde gerçekleştirilmiştir?
  • Klinik araştırma eğer tek merkezde gerçekleştirildi ise, cihazın geliştirildiği ve ekibin görev yaptığı şehir yerine Diyarbakır’daki tek bir merkezde yapılmış olmasının özel bir sebebi var mıdır?
  • Klinik araştırma hangi aşamada ve hangi nedenle durdurulmuştur (yöntem yaygın kullanıma girmediğine göre ya etkisizlik ya da güvenlik sorunu nedeniyle durdurulmuş olması beklenir)?
  • Klinik araştırma Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Klinik Araştırmalar Portalı (TİTCK KAP) veya clinicaltrials.gov gibi kamuya açık bir veri tabanına kayıtlı mıdır? Araştırma sonuçları bilimsel kamuoyu ile paylaşılmış mıdır?

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar