Prof. Dr. Canan Karatay anlattı: Kanserden korunmak için ne yapmalı ne yapmamalı?
Kansere karşı önlem alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Canan Karatay, bunun yollarını açıkladı.
SÖZCÜ Televizyonu'nda ‘Canan Karatay ile İyilik Sağlık' programında sunucu Elif Tümen'in sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Canan Karatay, kanseri masaya yatırdı. “Tıp bu kadar ilerlemişken hastalıklar neden azalmadı? Kanser de arttı, kalp krizi de arttı, tiroit hastalıkları da arttı, mide hastalıkları da arttı. Neden? Hepsi çevresel” diyen Prof. Dr. Karatay, kanserdeki artışın nedenlerini ve hastalıktan korunma yollarını şöyle açıkladı:
“En büyük tehdit tarım ilaçları”
Çevresel faktörler çok önemli. Hava kirliliği, su kirliliği, besinler. Çevresel faktörlerin en tehlikelisi böcek ilaçları, tarım ilaçları ve mantar ilaçları. Tarım ilaçlarından glifozat denilen maddenin meme kanseri yaptığı biliniyor ve ülkemizde yaygın şekilde kontrolsüz bir biçimde kullanılıyor. Buğdayda, her türlü domateste, çilekte bütün bunlarda kullanılıyor. Glifozatın meme kanserine yol açtığını gösteren 500 tane araştırma var. Bu madde erkeklerde de prostat kanserine neden oluyor.
“Kanser hücreleri oksijensiz ve asit ortamda çoğalır”
Vücutta kanser hücreleri, oksijen olmayan ortamda çoğalır. Oksijeni az olan ortamlarda vücudun her yerinde, daha çok hücrelerin mitokondri dediğimiz çekirdeğinde bulunan mitokondrialar oksijensiz kalınca hücreler sapıtır. O halde vücudumuzu oksijensiz bırakmayacağız. İkincisi kanser hücreleri asit ortamda çoğalırlar. Asit ortamda yaşarlar, asit hücrelerinde çoğalırlar ve asit sıvılarda, asit kanda yayılırlar. Üçüncüsü kanser hücrelerinin çok hızlı büyüdükleri için çekirdekleri yoktur. Çekirdekleri olsa da sağlıksızdır. Kanser hücreleri ATP dediğimiz küçük enerji fabrikaları olan mitokondrialarda enerji üretemezler. Onun için enerji olarak şekeri kullanırlar. Bu yüzden şeker en tatlı zehirdir. Şekerinizi yükseltmeyeceksiniz. Şekerinizi yükselten unlu ve işlenmiş gıdalardan uzak duracaksınız.
Deterjanlar Hücrelere Zararlı
Deterjanlardaki bromür, klorür ve diş macununda bulunan florür, vücuttaki hücrelerin kullanamadığı minerallerdir, tuzlardır. Hücrelere girdiklerinde hücrelerin fonksiyonu bozulur, hücreler sapıtır ne yapacaklarını bilemezler. İşlevlerini yerine getiremezler. Asit ortamda bu sefer programsız bir şekilde çoğalırlar. Şekeri aldıkça daha çok çoğalırlar.
Vücuda Giren Ağır Metaller De Büyük Tehlike Yaratır
Hücrelerin normal fonksiyonlarının bozulmasında ağır metallerin rolü büyüktür. Kurşun zehirlenmesini çok fazla görüyoruz. Çünkü kurşunlu benzin 2006'ya kadar aşırı miktarda kullanıldı. Boyalarda kurşun var, ressamların kullandığı boyalarda kurşun var. Bunlar solununca, vücutta kanser sebeplerinden biri. İkincisi alüminyum. Alüminyum zehirlenmesi çok fazla. Alüminyum da hücrelere girince hücreler bozuluyor. Civa da çok önemli. Eskiden civalı diş dolguları vardı. Onların hepsinin atılması lazım. Göğüsleri düzelten silikonlar da çok tehlikeli.
Düzenli C Ve D Vitamini Almayı İhmal Etmeyin
Kanser hücreleri asit organlarda çoğalıyor. Yüksek doz bir karbonat aldığınız zaman durduruyor, ölüyorlar. Vitaminler de çok önemli. Mesela D vitamini kanseri önlüyor. 30 yılda baktığım bütün hastalarda D vitamini o kadar düşük ki. D vitamini çok önemli bir antioksidan ve antitimör bir vitamindir D vitamini. C vitamini çok önemli. Bütün hücreleri toparlar. Bir de iyot çok önemli. İyot düşüklüğü de kanser sebebidir. Minarellerden de kalsiyum, magnezyum selenyum çok faydalıdır.
“Stresten uzak duracağız”
kanser bağışıklık sisteminin çöktüğü bir hastalıktır. Kanser de gripten farklı değildir. Onun için stresten uzak duracağız. Hem fiziki stresten hem de mental stresten uzak duracağız. Stres kanser oluşumunu tetikliyor.
“D,E,A,C, K vitaminleri alacağız”
Vücuda giren toksinler tarım zehirleri, yiyeceklerle aldığımız monosodyum glutamat, kızartmalarla aldığımız trans yağlardır. Bunlar hepsi vücutta serbest oksijen radikalleri dediğimiz tehlikeli maddeleri çoğaltırlar. İşte bunlar bütün hücreleri bozar. Antioksidan dediğimiz D,E,A,C, K vitaminleri de bunlarla savaşır ve serbest oksijen radikallerini azaltarak kanseri önler.
“Kelle paça çok önemli”
Kanser hastalarına da diğer hastalara da söylüyorum, kelle paça çok önemli. Doğal olacak ve kemik suyu çok önemli. Ben 80 yaşındayım eşim benden 2 yaş büyük. Biz her sabah yaz-kış kemik suyu içeriz. İçinde doğal kolajenler var. Yapay kolajenler de kanser sebebi. Vücut onlara alışık değil. Bunlara dikkat edeceğiz.
