İstinaf Mahkemesi, 'topuk kanı' kararını iptal etti: 'Soyut ve denetime uzak hüküm kurulması doğru değil'
İstinaf Mahkemesi, Kars Aile Mahkemesi’nin çocuğun üstün yararını ve halk sağlığını tehdit eden yenidoğandan topuk kanı kararının kaldırılmasına hükmetti.
Kars’ta bir ebeveyn çift Yenidoğan Tarama Programı kapsamında bebeklerinden topuk kanı numunesi alınmasını reddetmiş, Kars İl Sağlık Müdürlüğü koruyucu ve destekleyici tedbir talebiyle mahkemeye başvurmuş, Kars Aile Mahkemesi ise bilimsel bilgi ve yöntemleri yok saymanın yanı sıra bilim dışı iddialara dayanarak başvuruyu reddetmişti.
Karar tepki toplamıştı
Karar büyük tepki toplarken, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Ağrı-Kars-Ardahan-Iğdır Tabip Odası ise mahkeme kararına karşı Kars İl Sağlık Müdürlüğü yanında feri müdahillik talebinde bulunmuş ve tedbir talebinin reddine karşı istinaf yoluna başvurmuştu.
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi, 11 Ekim 2024 tarihli kararında TTB ve Ağrı-Kars-Ardahan-Iğdır Tabip Odası’nın feri müdahillik başvurusunu usuli açıdan reddetmekle birlikte; başvurulardaki gerekçelere atıfla tedbir talebinin reddine ilişkin mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine hükmetti.
'Soyut ve denetime uzak hüküm kurulması doğru değil'
Oybirliği ile alınan kararın gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:
“Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, duruşma yapılmaksızın evrak üzerinde yapılan inceleme ile karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda bu istemlerin evrak üzerinden karara bağlanacağına ilişkin özel bir hüküm bulunmamaktadır. O halde mahkemece duruşma açılması, talebin küçüğün hak ve menfaatleriyle doğrudan ilgili olduğundan, veli veya velileri ya da vasisi ile tarafına 5395 sayılı kanunun 7. maddesi ile yükümlülük verilen ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile aynı kanunun 45/1.d maddesi ile yükümlülük verilen ilgili İl Sağlık Müdürlüğü’nün duruşmaya davet edilmesi, gösterdikleri takdirde delilleri toplanarak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yöntemince taraf teşkili sağlanmaksızın, çocuğun yasal temsilcisinin ve ilgili kurumların hukuki dinlenilme hakkı (HMK m. 27) ihlal edilerek, soyut ve denetime elverişli olmaktan uzak gerekçelerle dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.”
Kaynak:Haber Merkezi