Göğüs küçültme operasyonu meme kanseri riskini azaltıyor mu?
Op. Dr. M. Nebil Bozdoğan, özellikle yaz aylarında rağbet gören göğüs küçültme operasyonu hakkında açıklamalarda bulundu.
Bozdoğan, şu açıklamalarda bulundu:
“Çağlar boyunca kadın memesi hem dişiliğin hem de anneliğin simgesi olarak görülmüştür. Modern çağımızda göğüs kafesi ve genel vücut yapısı ile orantılı büyüklükte olan ve diri duran göğüsler estetik anlamda güzel olarak kabul edilmektedir. Göğüs büyüklüğü günümüzde oldukça sık rastlanan bir durumdur. İnsanlar temel olarak büyük göğüslerin verdiği psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıklar nedeniyle Estetik ve Plastik Cerrahi uzmanına başvururlar.
Büyük göğüslerin verdiği psikolojik ve bedensel sıkıntılar bazen çok ileri boyutlarda olabilir, öyle ki kişi göğüslerini çeşitli şekillerde gizleme yollarına başvurur. Fazla ağırlığın getirdiği bedensel sorunlar, omuz ve omurga sorunları, meme altı terleme ve pişikleri hatta egzamaları hepsi birbirine karışır çoğu zaman.
Hasta değerlendirmesi
Büyük göğüsleri nedeniyle başvuran her hanımda öncelikle meme muayenesi yapılmaktadır. Bu muayenede memelerde ve koltukaltlarında kitle olup olmadığı araştırılır.
Bu arada önceki meme hikayesi öğrenilir, daha önceden memelerde şüpheli kitle, akıntı ve benzeri durumlar öğrenilir. Nihayet ailedeki meme hastalıkları sorgulanır. Çünkü anne veya kardeş gibi birinci derece yakınlarında meme kanseri olan hanımlarda daha geniş tetkikler gereklidir. Daha sonra gerektiği durumlarda memelerin ultrason ile incelenmesi istenebilir. Ultrason tetkiki kolay ve zararsızdır, ışın alınmaz ve memelerdeki şüpheli kitleler hakkında iyi bir fikir verir. Gereğinde mammografi istenerek şüpheli kitlelerin incelenmesi mümkün olur. Bazı durumlarda Meme MRI tetkiki de yararlıdır.
Meme küçültme operasyonuna karar verirken dikkat edilmesi gerekenler
Meme küçültme operasyonunun yapılması için hastanın sağlık durumunun buna elverişli olması lazımdır.
Sağlık durumu genel sağlık testleri ve hastanın durumuna özel tetkikler ile anlaşılabilir. Estetik ve Plastik Cerrahi uzmanı bu testlerin sonucunda özel bir riski yoksa bu ameliyata karar verir.
Meme kanseri şansı da o oranda azalır
Büyük olan göğüslerin istenilen ebada kadar küçültülmesi mümkündür. Bu operasyon ortalama 2-2.5 saat kadar sürede tamamlanabilir, operasyon sonrasında genellikle 1 gece hastanede kalmak yeterli olabilir. Meme küçültme ameliyatında büyük olan göğüsler istenilen/uygun bedene kadar küçültülür, bu arada fazla olan meme dokusu çıkarılmış olur.
Meme küçültme sırasında tüm meme dokusu ameliyat sahasındadır. Öyle ki önceden ultrason veya mammografide şüpheli bir kitle çıkmışsa, bu ameliyatta söz konusu kitleye kolayca ulaşılır ve şüpheli kitle çıkarılıp patolojik incelemeye gönderilir. Öyle ki bazı durumlarda (frozen section) daha ameliyat sırasında bile patoloji sonucu alınabilir. Meme kanseri riski taşıyan bayanlarda çıkarılan bu meme dokusu da patolojik incelemeye gönderilebilir. Çok büyük memelerde bazen çıkarılan meme dokusu bırakılan meme dokusundan daha fazla olmaktadır. Meme küçültme ameliyatı meme kanseri olma şansını azaltabilir. Çünkü memeden ne kadar fazla doku çıkarılırsa kanser gelişecek doku o kadar azaldığı için sonuçta meme kanseri şansı da o oranda azalacaktır.
Meme küçültme ameliyatı/meme kanseri ilişkisi
Meme küçültme amacıyla başvuran bir bayan meme kanseri varlığı veya kansere yatkınlık yönünden mercek altına alınmaktadır. Bu nedenle başvuran bazı hastalarda yapılan tetkiklerde hastanın farkında olmadığı kistik veya tümöral kitleler, hatta ele gelmeyen başlangıç halde meme kanseri bile yakalanmıştır. Bunun dışında meme küçültme ameliyatı, önceden fark edilen kitlelerin kolayca alınmasını sağlar. Ayrıca çıkarılan meme dokusu patolojik inceleme için kocaman bir materyaldir. Meme küçültülürken çıkarılan bu meme dokusunda ileride gelişebilecek kanser ihtimali de yok olmaktadır.
Meme küçültme ameliyatlarının meme kanseri riskini artırmadığı zaten bilinmektedir. Ancak yukarıda sayılan sebeplerden dolayı meme küçültme ameliyatının meme kanseri konusunda olumlu katkı sağladığı da bir gerçektir. Bu konuda yapılan araştırmalar halen sürmektedir."
Kaynak:Haber Merkezi